Tekstil sektöründeki hızlı büyüme, yorgan ustalarına kepenk kapattırırken yorgancılar mesleğin artık yok olduğunu, usta yetişmediğini belirtti.
Yün yorganlar geleneğimizin vazgeçilmez parçası. Yorgancılık mesleği de geçmişte önem verilen geleneksel bir el sanatı.
Ancak yorgancılık mesleği de zamana yenik düşüyor. Fabrikalaşma elyaf kullanımı gibi nedenler yorgancılık mesleğinin kaybolmasına, unutulup gitmesine neden oluyor.
Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte yüzlerce yıllık bir alışkanlık olan yün yorganlar bazı yörelerde saklandıkları yerden çıkarılmaya başlandı.
Yeni evlenecek kızların çeyizlerini süsleyen el emeği yorganların sayısı da her geçen gün ilimiz Kırşehir’de azalıyor. Hazır yorganların fiyatlarının ucuz olması git gide el işi rengârenk yorganların evlere girmesine engel oluyor. El emeği göz nuru yün yorganlar artık tarihe karışıyor.
Tekstil sektöründe ki hızlı büyüme, yorgan ustalarına kepenk kapattırırken yorgancılar mesleğin artık yok olduğunu, usta yetişmediğini belirtti.
1986’dan beri yorgancılık mesleği yapan Kırşehir’in tanınmış esnaflarından Gaziantepli Mustafa Gez bu işin sabır ve emekle öğrenileceğini belirtti.
Gaziantep’te yor-gancılık mesleğiyle hayatını devam ettiren Mustafa Gez 12 yıldır Kırşehir’de mesleğini sürdürüyor. Mesleğini sevdiğini ve çocukluktan beri bu işin içinde olduğunu belirten Mustafa Gez yorgancılığa başlama hikâyesini şöyle anlattı; “1986’da ilkokulu bitirdim. O zamanlarda Antep’te yorgancılık, fırıncılık gibi meslekler yaygındı.
Bana “seni de bir işe sokalım” dediler.
Ya fırıncı olacaktık ya pastaneci ya da yorgancı. Yorgancılıkta karar kıldık, bu mesleğe giriverdik.
Yorgancılık mesleğinin unutulmaya yüz tuttuğunu söyleyen Gez “Meslek unutulmaya yüz tuttu ama devletimiz sağ olsun bize yardım ediyor.
Kırşehir’de de işimiz iyi çok şükür. Ancak çırak bulmak zor. Bizim zamanımızda 20-30 kalfa olurdu, onun iki katı çırak olurdu. Çırakları oturtacak yer bulamazdık.
Ama şimdi öğrenim 12 sene oldu. Çocuk 18 yaşında okulu bitiriyor. Ondan sonra da gel meslek öğret. Çok zor. Çırak yetişmiyor şuanda. Ama hiçbir meslek sürdürdüğün sürece ölmez. Belki nesil biter ama meslek ölmez.”
Eskiden her genç kızın çeyizlerinde bulunan renkli çeyizlik yorganlar ise eskisi kadar ilgi görmüyor. Günümüz şartlarının getirdiği yenilikler eski yorganları da rafa kaldırdı.
Bizim senede yaktığımız çeyizlik yorgan sayısı 3 ya da 5. Bizim zamanımızda fabrika sistemi vardı.
Kargolarla yorganlar gönderilirdi. Rağbet fazlaydı ama şimdi o kadar ilgi görmüyor.”
Ramazan ve seçim dolayısıyla bu sene işlerde biraz düşüş olduğunu belirten Mustafa Gez:
“Çok şükür nasibimiz geliyor.
Boş kalmıyoruz. Düğünlerin başlaması da işleri yoğunlaştıracak diye bekliyoruz.
Günlük mitil dediğimiz bir yorganı 3-4 saatte bitiriyoruz. Çeyizlik yorganların 1 gün sürdüğü de oluyor. İşlerimiz iyi gidiyor çok şükür.”
Kırşehir’de rastladığınız bir yorgancıya uğrayarak el emeği göz nuru motifleri yakından inceleyebilir, seçeceğiniz bir modeli ustasına diktirebilirsiniz” dedi.
(Haber Merkezi)