TGC-KAS 86. Yerel Medya Seminerinde Gazeteciler Sertifika Aldı

6 Ekim 2017
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
551 defa okundu.
TGC-KAS 86. Yerel Medya Seminerinde Gazeteciler Sertifika Aldı

 

Afyon, Bolu, Bursa, Bilecik, Kırşehir ve Eskişehir’den  Seminere Katılan Gazetecilere Törenle Sertifikaları  Verildi

Türkiye’de demokrasinin yerelden başlayarak güçleneceği inancıyla sürdürülen TGC-KAS Yerel Medya Seminerleri’nin 86.’sı Eskişehir’de gerçekleştirildi. İki gün süren seminerde Afyon, Bolu, Bursa, Bilecik, Kırşehir ve Eskişehir’den 70 gazeteci törenle sertifikalarını aldı.Sertifika alanlar arasında Genel Yayın Yönetmenimiz ve aynı zamanda TGC Kırşehir İl Temsilcisi  Sait Yanık’ ta vardı.

TURGAY OLCAYTO: DAYANIŞMA İÇİNDE OLMAK ZORUNDAYIZ

Seminerin değerlendirme konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, “Son yılların en iyi seminerini Eskişehir’de yaptık. Konuşmacılarımızın sunumları ve meslektaşlarımızın katılımları fevkaladeydi. Tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye’de dört başı mamur bir demokrasinin hiç yaşanmadığına işaret eden Turgay Olcayto, “Türkiye’de demokrasicilik oynandı. 1960 Anayasası lüks denilerek rafa kaldırıldı. Şu anda 175 gazeteci meslektaşımız cezaevinde. Sayın Cumhurbaşkanı cezaevinde gazeteci olmadığını söylüyor. Siz şimdi Murat Sabuncu,  Ahmet Şık  gazeteci değil diyebilir misiniz? Toplumumuz suskun bir toplum. Bu suskunluk bugüne ait değil. 1980 yılında başlayıp süren bir suskunluk. Konuşmak yasak. Gazeteciler arasında sendikalaşma oranı yüzde 1,5 oranında. Batı ülkelerinde bu oran en az yüzde 25 oranında. Bu sorunları aşabilmek için kendi içimizde kavga etmeden dayanışma içinde olmalı, hak ihlallerini görünür kılmalı ve meslektaşlarımıza sahip çıkmalıyız.”

ORHAN ERİNÇ: DEMOKRASİ İKTİDARIN İSTEDİĞİNİ YAPMA HAKKI OLARAK ALGILANIYOR

Seminerin ikinci gününde yapılan oturumda Siyaset Medya İlişkisi konusunda konuşan Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, “Siyaset medya ilişkisinin sağlıklı bir biçimde yürüdüğünü söylemek hem siyaset hem de medya açısından olanaksız diye düşünüyorum” dedi ve şöyle devam etti:

“Demokrasiyi içselleştirmek yerine birkaç dönem dışında daha da yozlaştırdık. Bugün geldiğimiz durumda demokrasi iktidarın istediğini yapma hakkı olarak algılanıyor.

Siyasal partilerin kuruluşlarında verdikleri sözlerle, iktidara geldikten sonraki yaklaşımları zaman zaman 180 derece ters düşüyor. AKP de  demokrasi ve özgürlük söylemi ile iktidara geldi. Ancak yasalar her Türk vatandaşının ‘terörist’ diye suçlanacağı bir içeriğe getirildi. Dünyada kullanılmaya en açık meslek gazetecilik. Dikkat ve özen gösterilmez ise yaptığımız işin gazetecilik olmaktan çıktığını bugünlerde çok sayıda örnekle anlayabiliyoruz. Gazetecilik okullarına başvurular azaldı. Çünkü öğrencilerin öğrendikleri gazeteciliği yapmalarına imkan yok. Gazetecilik en onurlu ve tehlikeli meslek. Yaparken tepkileri göz önüne almak gerekiyor. Biz baskılara direnebilirsek gazetecilik yapılacak. Vaziyet vahim ama umutsuz değiliz.”

FARUK BİLDİRİCİ: GAZETECİ KİMSENİN DOSTU YA DA DÜŞMANI DEĞİLDİR

Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici ise toplantıda Eleştirel Gazeteciliğin İktidara Katkısı başlıklı bir konuşma yaptı. Faruk Bildirici  konuşmasına Atatürk’ün “Muhterem efendiler basın özgürlüğünden doğan sakıncaların giderilmesi doğrudan basın özgürlüğü ile giderilmelidir” sözünü hatırlatarak başladı:

“Gazeteciler kimsenin dostu ya da düşmanı değildir. Bizi kimsenin öyle görmemesi lazım. Bizi böyle görenler var maalesef. Gazetelerden iktidara destek olmaları bekleniyordu.  Gazeteciler tüm iktidarlardan kendilerine eleştiri alanı bırakmasını bekliyor. Gazeteciliğin insan mesleği olduğuna inanıyorum. Kıblemiz insan olmalı. İnsan hayatını korumak, zarar vermemek baş ilkemiz olmalı. Pusulamız eleştirel gazetecilik olmalı. Gazetecilik ilkeleriyle eleştirmeye devam edeceğiz.”

GÖKHAN KÜÇÜK:  İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TOPLUMUN ESASLI TEMELLERİNDEN BİRİNİ OLUŞTURUR

TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük ise  Anayasa Mahkemesi’nin ve Yargıtay’ın Basın Özgürlüğü ile ilgili örnek kararları üzerinden katılımcılara uygulamalı çalışma yaptırdı. Gökhan Küçük, haber ve hukuk ilişkisiyle ilgili olarak şunları söyledi:

“ İfade özgürlüğü, demokratik toplumun esaslı temellerinden birini oluşturur. Sadece lehte olduğu kabul edilen, zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen haber ve düşünceleri için değil ama ayrıca devlet ya da nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, çarpıcı gelen/şok eden ya da rahatsız eden haber ve düşünceler içinde uygulanır. Basın söz konusu olduğunda bu ilkeler özel bir önem kazanır. Bu tür haber ve düşünceleri vermek basın yayın kuruluşları için sadece bir görev değildir. Halkın bu haber ve düşünceleri edinme hakkı vardır. Haberde hukuka aykırılık olarak tanımladığımız başlıca sorunlar şunlardır: Objektiflikten ayrılmak, haber sınırını aşmak, genişletici ve yanlış yayınlarda bulunmak, gerçek dışı haber vermek, yersiz şekilde onur kırıcı sözler kullanmak, dürüstlük kuralına aykırı davranmak, kişisel nedenlerle salt sansasyon yaratmak için yayım yapmak hukuka aykırıdır.”

HABER: NURTEN CEYLAN

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN