Kurak bir yıl geçiriyoruz. Yağış miktarlarının ülkemizde birkaç yer haricinde çok az. Hele kış döneminde şu ana kadar gerekli yağışların Kar/Yağmur şeklinde yağmaması yanında bir çok sıkıntının habercisi olabilir. Şu an maalesef Kar/Yağmur yağışı olmadığından dolayı nezle, grip vakalarının artması iyi bir şey değil. Bunun için gerekli tedbirleri alıp vücut direncini artırıcı gıdaları alınması çok iyi olur. İstirahat edilmesi ve meyve sebzelerden C vitamini alınması da çok önemli. Özellikle çocuk ve yaşlıların dikkat etmesi gerekiyor. Kalp damar hastalıkları Koah vb. hastalıkları taşıyanların daha dikkatli olması gereken bir durum.
Barajlardaki su seviyesinin düşmesi kritik seviyelere inmesi içten bile değil. Bazı yerlerde zaten barajlarda su seviyesi alarm veriyor. Önümüzdeki günlerde yağış miktarının artması ile yağmur mevsimi olan nisan ve mayıs aylarında gerekli seviyeye inşallah ulaşırız.
Peki birey olarak bizler ne yapabiliriz. Evet bizlerin şimdi ve her zaman yapmamız gereken en önemli şey, kullandığımız suyun tasarrufudur. Suyu boşa harcamamak, için muslukları açık bırakmayınız. Bulaşıklarınızı bulaşık makinesinde yıkamak su tasarrufu yaptığı bir gerçektir. Bulaşık makinesi ve çamaşır makinesini bir kaç parça şey için çalıştırmayınız. Musluklarda su tasarruflu başlıklar kullanıp, suyu daha az harcayabilirsiniz. Bozuk musluklarınızı mutlaka tamir ettiriniz. Bahçe sulamalarında damlama suyu kullanınız. Müstakil evlerde ve bahçesi olan apartmanlarda mutfaklarda meyve sebze yıkarken suyun kanalizasyona değilde bahçe sulaması için ayrı bir hattan gitmesini sağlamak gerekli. Kısacası lavaboda iki çıkış olmalı. Biri bahçeye, biri kanalizasyona akmalı bahçe sulamasına uygun suyu bahçeye vermek lazım.
Türkiye’mizde ormanlarımızın % 19,5’tan % 21,5′ kadar yirmi senede ulaşıldı. Bu rakamların ideal oranı ise % 35-40 olmalı. Zaman içinde bu rakamları ulaşacağımızı umuyorum ama ormanlaştırma hızımızın çok daha ileri olması için kesinlikle ormanlaştırma çalışmaları için kampanyalar şart. Denetimli serbestlik şartıyla bırakılan mahkumlar için belirli süre ağaçlandırma çalışmalarına çalıştırılmalı. En azından 20 senede % 2’lik artışı 10 senede % 2’lik artışı gerçekleştirebiliriz.
Birde suyumuzun kalitesini artırmak zorundayız. Bunun yolu ise plastik ve cam kutularda sunulan su, kola, gazoz hatta tarım ilaçlarının kutuları için mutlaka caydırıcı bir bedel depozito ücreti konulmalıdır. Mesela 500 ML. su için 75 kuruş normal bedeline 50 kuruşta depozito bedeli uygulanıp satıcıya plastik şişenin iade edilince 50 kuruşunu geri alsın. Ayrıca bu şişeler dağıtıcı firmalar tarafından toplanmalıdır. Bu sayede geri dönüşüm sağlanarak çevre kirliliğine engel olurken çevremizin temiz olmasından su kalitesi artacaktır. Özellikle tarım ilaçların kutusunda depozito ücretleri yüksek olmalı hatta ertesi sene ilaç kutularını iade etmeyene tarım ilacı verilmemeli. Ayrıca bu konuda firmalar tam denetim altına alınmalı. Pillerde de aynı uygulama yapılmalı. Boş pil, akü iadesinde mutlaka depozito uygulaması şarttır.
Birde çay kahve makinelerine benzer makineler yapılarak mahallelere konulabilir. Bu makineye atılan geri dönüşüm maddeleri için para ödemesi yapar. Kimse sağa sola çöp atmaz. 🙂
Yetkilerimizin dikkatine.