Sağlıklı beslenmenin iş yaşamında başarıyı etkilediğini belirten Diyetisyen Sümeyye Ayaz, “Sağlıklı beslenme vücudu dengeye getirmek, yaşam kalitenizi artırmak ve gün içerisinde daha enerjik hissetmeniz anlamına geliyor.” dedi.
Sağlıklı beslenme, yaşamın her alanını olduğu gibi iş yaşamını da büyük ölçüde etkiliyor. Yoğun iş temposunda hareketsizlik ve sağlıksız beslenme hem kilo alınmasına hem de vücudun iyi çalışmamasına neden oluyor. Diyetisyen Sümeyye Ayaz, sağlıklı beslenmenin iş yaşamında başarıyı önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor.
İş yaşamında çay, kahve ve atıştırmalıkların sıklıkla tüketildiğini belirten Ayaz, “Gün içerisinde susuzluk ihtiyacını çay ve kahve ile karşılamaya çalışıyoruz. Çay ve kahve tüketimi fazla olduğunda tükettiğimiz su miktarı azalıyor. Kafein tüketiminin fazlası ise ritim bozukluğu, kaygı bozukluğu ve depresyon, uyku problemleri, kadınlarda selülit gibi problemlere neden oluyor. Yeme-içme iş temposu üzerindeki majör etkenlerden bir tanesi çünkü birebir performansı etkiliyor. Yoğun iş temponuz varsa bu dönemlerde özellikle beslenmeyi iyi planlamak gerekiyor ki, zindelik durumu artsın, mide problemleri yaşamayalım ve bağırsaklarda herhangi bir problemlerimiz olmasın.” diye konuştu.
“Hareketsizlik en büyük sorun”
Ayaz, yoğun iş temposunda karşılaşılan en önemli sorunlardan birinin de hareketsizlik olduğunu vurgulayarak “Oturduğumuz yerde beyinde bir efor sarf ediyoruz ama özellikle kilo verme süreçlerinde hareketin az olması yağ mobilizasyonunun az olmasına neden oluyor ve yavaşlatıcı bir etki de yaratıyor. Otomatik olarak kalori harcamamız azalıyor. Vücut yapısı gereği harekete programlanmış bir sistem, vücutta 300’den fazla kas var. Hareketsizliktik doğamıza aykırı o yüzden hareketsiz kalındığında kolesterol ve şekerle ilgili sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Oturduğumuz yerden de bir şeyler yapabiliriz. Bulunduğumuz ortamda bir noktadan başka bir noktaya gitmek gibi (ör: masanızdan kalkıp mutfağa çay-su almaya gitmek gibi) basit hareketler yaparak vücudu çalıştırabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Bağışıklık ve sindirim sisteminin vücutta en çok kalori harcayan iki sistem olduğunu aktaran Ayaz, bu iki sitemin düzenli çalışmasının vücutta enerjiyi artırdığını söyledi. Ayaz, “Sağlıklı beslenme ile vücudu uygun olduğu dengeye getirdiğimiz zaman daha hızlı düşünüyoruz, daha pratik cevap veriyoruz ve kendimizi daha pozitif hissediyoruz.” dedi.
“Sağlıklı beslenmede sürdürülebilirlik önemli”
Sağlıklı beslenmede önemli olanın sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan Ayaz, şöyle konuştu:
“Sabah işe başlayıp, akşam işten çıkan iki insanın beslenmeleri bambaşka olabilir. Sağlıklı beslenmede bizi başarıya götüren nokta sürdürülebilirlik. Beslenmeyi tek bir kalıba sokmak yerine birey için hangi beslenme sürdürülebilir, hangisinde kendisini mutlu ve enerjik hissediyor buna bakmak lazım. Beslenmemizi düzenlerken cetvelimiz kendimiz olacağız. Ben kendimi iyi hissediyor muyum? Bu beslenme düzenini devam ettirebilir miyim? Beni ne mutlu eder? Odak noktamızın bu olması gerekiyor. Ben danışanlarımda sezgisel beslenme çalışıyorum. Sezgisel beslenme o anki duruma ve koşula göre en doğru örüntüyü oluşturmaktır. Sezgisel beslenmede kendi diyetisyeniniz olmayı öğreniyorsunuz. Beslenmede tek bir doğru ya da tek bir yanlış yok. Biz sağlıklı beslenme dediğimizde, ‘her öğünde sağlıklı ürünler tüketmeliyim’ diye düşünüyoruz ama hep böyle tercihlerde bulunmamız da mümkün değil.” Bu yüzden sezgisel beslenmeyi öğrenmeli ve bunu uygulamalıyız ki, beslenmek bizim için eziyete ve ekstra bir işe dönüşmesin.
“Sadece elzem takviyeler alınmalı”
Besin takviyelerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Ayaz, sadece elzem takviyelerin alınması gerektiğini ifade ederek “Ben sadece elzem takviyeleri öneriyorum. Bence besinlerle alınması gereken her şey besinlerle alınmalı. Çünkü dışarıdan alsak da vücut bunu kullanmadığında bir anlam ifade etmiyor. Danışanlarıma kesin olarak verdiğim takviyeler arasında probiyotik geliyor. Stres bağırsak florasının zayıflamasına neden oluyor. O yüzden probiyotik elzem bir takviye. Üç ay kullanıp üç ay ara vererek herkesin kullanması gerekiyor. Omega 3’ü de kesin veriyorum. Bunların yanı sıra D vitaminin kan değerlerine bakılarak, doktor kontörlünde dikkat edilerek kullanılmalı. Bunların haricinde her şey besinlerle alınmalı.” dedi.
“Adım adım ilerlemek gerekiyor”
“Beslenme zannettiğimiz kadar zor bir şey değil” diyen Ayaz, sağlıklı beslenmede adım adım ilerlemek gerektiğinin altını çizerek “Ben danışanlarıma ilk olarak doğru su tüketimi ile başlıyorum. Çoğunlukla hiç kimse su içmeyi bilmiyor. İkinci olarak ise yemek yeme süresinin yavaşlatılması gerekiyor. Artık son çalışmalar bağırsak florası kadar ağız florasının da önemini vurguluyor. Biz tükettiğimiz besinleri ne kadar iyi çiğnersek ağız floramız o kadar zengin olmuş olur. Pişirme teknikleri de önemli. Yağsız yemek yapılmasına kesinlikle karşıyım, yemeklerin suyunun da mutlaka tüketilmesi lazım. Beslenme dediğimiz şey biraz da alışverişte başlıyor. Alışveriş yaptığımız zaman ‘ben ne tüketiyorum’ diye sorgulamak lazım. Alışveriş listesini de kategorilere ayırmak lazım. Bu israfı da önlüyor.” şeklinde konuştu ve ekledi: ‘Diyet deyince herkesin aklında aynı şey canlanıyor, aç kalmak. Ben sizin programınızı, sizinle birlikte sıfırdan, yeniden inşa etmenin en doğru yol olduğunu düşünüyorum.(Nurten Ceylan)