Ramazan geldi, gelecek derken, üç gün sonra gönderiyoruz.
Bu yıl ramazanın bizden çok mutlu ayrılacağını sanmıyorum. Çünkü ramazan bize bereketi, mutluluğu ile geleçekti. Olmadı, olamadı. Çünkü ramazanda bizim yapmamazın gerekli olduğu her şeyi yaptık çok şükür. Yalan söylememiz gerekirken
daha fazla artırarak çoğaltık. Güzel bir söz vardır bilmem duydunuz mu? “Yılandan korkmam, yalandan korktuğum kadar.” Ben bu sözü çok severim. Dilin kemiği yok, at atabildiğin kadar.
Hep deriz ya ah nerde eski ramazanlar, o eski bayramlar. O eski ramazanlar da, eski bayramlar da aynen yerli yerinde duruyor. İnsanlar, yani biz değiştik. Küçükler büyüklerden duyarak, görerek yalan söylüyor, büyükler hiç vazgeçmiyor yalan söylemekten. Biribirini üzmekten, biribirine iftira etmekten, ayırıp parçalamaktan. Çalmak, çırpmak dolandırmak ne ararsan bulursun iyiden, güzelden başka. Yetse bu kadar. Daha fazla ileri gitmesek. Yok etsek tüm kötülükleri. Vazgeçsek nefret dilinden. İnsanları oldukları gibi kabul etsek. Zengin, fakir, güzel, çirkin, dinli, dinsiz demeden. İşte o zaman o eski ramazanları özlemeyiz. Huzur içinde Allaha daha yaķın tutarız oruçlarımızı, kılarız namazlarımızı.
Olmuyor nedense. Dokuz ilde bir deprem oluyor, canlar, mallar gidiyor. Ülkemizi yönetenler üç gün sonra geliyor. Başka yardım etmek isteyenle engel oluyorlar. Nerde kaldı insanlığımız, ramazanın ulvliği. Hala enkazlardan cesetler, kollar, bacaklar çıkıyorsa.nerde kaldı müslümanlığımız, nerde kaldı ramazanın huzur veren güzelliği.
İnşallah gelecek yıl ki ramazanda herkes aklını başına toplar da ramazanı birinci sıraya koyar, iyi ahlaklı yöneticiler bize huzur içinde ibadetimizi yapma imkanı sağlarlar. Güzel örnek olurlar.
Bu güzel, mutlu günde tekrar seneye buluşmak dileklerimle hepinize her şeyin güzel olacağı, sağlıklı günler, yıllar diliyorum.
Kadir gecemiz mübarek, dualarımız kabul olsun canım arkadaşlarım. Saygı ve sevgilerimle.