Diyetisyen Şevval Uzun, Ramazan’da beslenmeyle ilgili uyarılarda bulundu.
Ramazan ayında sıkça karşılaşılan sağlık sorunlarının başında hazımsızlık ve kabızlık geliyor. Bu sorunları önlemenin yolunun doğru beslenmeden geçtiğini hatırlatan Diyetisyen Şevval Uzun, “İftar sofralarındaki ağır yemekleri bol bol ve hızlı yiyip bütün gün tembelleşen midenizi harap etmeyin” dedi.
Ramazan ayındaki zengin sofralar birçoğumuzu baştan çıkarıyor. Uzun süren açlığın ardından iftarda yenilen ağır yemekler ve tatlılar da Ramazan’da sıkça karşılaşılan hazımsızlık ve kabızlık gibi sağlık sorunlarına neden oluyor. “Ziyafet gibi iftar sofralarındaki ağır yemekleri bol bol ve hızlı yiyip bütün gün tembelleşen midenizi harap etmeyin” diyen Diyetisyen Şevval Uzun, oruç tutarken yaşanan hazımsızlık ve kabızlık problemlerinin çözümüne ilişkin önemli ipuçları paylaşlaştı.
Sahurdan sonra hemen uyumayın
Sağlıklı bir şekilde oruç tutmak için ilk önce sağlıklı bir sahur yapılması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Uzun, sözlerine şöyle devam etti: “Sahurda mutlaka yumurta, peynir, zeytin, domates, salatalık, biber, maydanoz gibi hafif kahvaltılıkların yanında kefir, süt, yoğurt gibi kaliteli protein kaynakları tüketmeliyiz ki gün içersinde açlık hissetmeyelim. Soğuk süt, mayalı hamur işleri de gün içinde hazımsızlık şikayetlere sebep olabilir. İçecek olarak ıhlamur, rezene gibi bitki çaylarını tercih ederek su ihtiyacımızı azaltabiliriz. Sahurdan sonra hemen yatmak da yaptığımız yanlışlardan. Özellikle reflü, gastrit benzeri mide rahatsızlığı olanlar sahurdan hemen sonra uyumak yerine biraz beklemeli.”
Orucunuzu çorbayla açıp 10-15 dakika bekleyin
Uzun, “Bütün gün çalışmayan midemiz bir anda yediklerini sindirmekte zorlanıyor. Yemekle birlikte bir de bolca su içerek mide asidimizi sulandırmış yani seyreltmiş oluyoruz. Hal böyle olunca hem sindirim süremiz uzuyor hem de öğütülmeyen yemeklere dolu bir mide, şişkinlik, hazımsızlık sorunlarımız oluyor” diyor. İftar sofralarında hazımsızlık yaşamak istemeyenlere orucu az miktarda su ve hurmayla açtıktan sonra 1 kase hafif bir çorba içmelerini öneren Şevval Uzun, çorbanın ardından yemeğe en az 10-15 dakika ara verip sonra ana yemeğe geçmenin hazımsızlık sorununu azaltmak için altın kural olduğunu belirtti.
Rengarenk salataları sofranızdan eksik etmeyin
İftarda fazla sıvı alımının hem mide hacminin genişlemesine hem sindirimin yavaşlamasına yol açtığının altını çizen Uzun, şunları söyledi: “Çorbamızı içtikten sonra bekleyerek sıvıların midemize şişkinlik yapmasını önlemiş oluruz. Aynı zamanda iftar süresini uzatmış yani doyduğumuzu anlamak için de zaman kazanmış oluruz. Ana yemeklerimizde sulu yemek, fırında, ızgara, buğulama gibi olabildiğince hafif pişirme yöntemlerini tercih etmeli fazla yağlı, kızartma kavurma gibi ağır yemeklerden uzak durmalıyız. İftar sofrasının olmazsa olmazı rengarenk salatalar bizim başımızın tacı. Posa ihtiyacımızı karşılamak için bol bol salata; özellikle de bu mevsimde semizotu salatası gibi bol hacimli salatalar tüketmek hem kalori alımımızı azaltır hem çabuk doygunluk hissi verir hem de en önemlisi kabızlık, hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlar yaşamamızı önler.”
İftardan sonra yapılan yürüyüş metabolizmayı hızlandırıyor
Sahura kadar yavaş yavaş bol miktarda su tüketilmesi gerektiğini anlatan Diyetisyen Şevval Uzun, aynı zamanda soda tüketimiyle de gün içerisinde oluşan mineral kaybının telafi edilebileceğini ve su ihtiyacının azaltılarak hazımsızlıkların önüne geçilebileceğinin altını çiziyor. Bütün günü hareketsiz geçirenlerin iftardan sonra hafif egzersizler veya yürüyüş yaparak metabolizmanızı hızlandırabileceğini söyleyen Uzun, “Ramazan ayını bir sadelik ve arınma ayı olduğunu unutmamalı, oruç tutarken kendimize zarar vermeden iftarı da sahuru da ağır ve abartılı yemekler tüketmeden geçirmeliyiz. Bütün gün aç kaldığımız halde çok yemekten hazımsızlık çekip üstüne bir de kilo almış olarak değil; az az, yavaş yavaş bol sıvı, bol posa, bol hareket ile sağlık bularak tamamlamalıyız” dedi.(Nurten Ceylan)