MHP Kırşehir Milletvekili Prof. Dr. Cemil Yıldırım; Türk Kamu-Sen, Türk Ocakları, TÜRKAV, Ülkü Ocakları, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı çalışanları ve temsilcileri ile ortak basın açıklaması yaparak, Kırşehir’de meydana gelen saldırıları kınadı.
Türkiye’de artan terör saldırılarına tepki göstermek için geçtiğimiz salı günü Kırşehir’de gerçekleştirilen “Bayrağa Saygı, Teröre Tepki” yürüyüşü sırasında çıkan olaylar üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Prof. Dr. Cemil Yıldırım Türk, Kamu-Sen, Türk Ocakları, TÜRKAV, Ülkü Ocakları, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı çalışanları ve temsilcileri ile birlikte ortak basın açıklaması yaptı.
Düzenlenen yürüyüş sırasında çıkan olayların kendi bilgileri ve arzuları dışında gerçekleştirildiğini ve bundan son derece üzüntü duyduklarını ifade eden MHP Milletvekili Prof. Dr. Yıldırım Türk, “Kırşehir’de böyle bir olayların yaşanmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Çözüm süreci ile ortaya çıkan tablonun geldiği en son nokta Kırşehir’de yaşanan tablodur. Toplum birbirinden ayrıştırılarak, kutuplara bölünmüş ve topluma etnik bir yapı kazandırılmaya çalışılmıştır.
Geldiğimiz bu noktada ülkemiz adeta bir kan gölüne dönüşmüş, insanımız her gün kaç şehit geleceğini sorgular hale gelmiştir. Televizyonlarda ilk baktığımız ilk şey şehit haberi var mı yok mu değil de kaç şehit var ona bakılıyor olmuştu. Bu tablo toplum nazarında infial ve tepkiye neden olmuştur. Bu tepkiye dayanarak Ülkü Ocakları Genel Merkezi de “Teröre Lanet Mitingi” düzenlemeye karar vermiştir. Bu anlamda Türkiye’nin her yerinde aynı anda miting düzenlenmesi kararı alınmış bu çerçevede de bizim aynı kurumları paylaştığımız milli hassasiyeti olan sivil toplum kuruluşları da destek vermiştir. Planlanan şekilde program MHP önünde başlamış ve Türk Büyükleri Anıtı’na kadar devam etmesine karar verilmiş, oradan da geri dönme kararı alınmıştır. Normal seyreden yürüyüş bizim inisiyatifimizde olmadan, bizim bilgi ve arzumuz dışında istenmeyen bir yöne çekilmiştir. Bazı vatandaşlarımızın iş yerlerinin yağmalanması ve yakılması, bir siyasi partinin il teşkilatının taşlanmasına kadar giden bir süreç olmuş ve gece yarısına kadar da olaylar devam etmiştir. Yaşanan olayları kesinlikle tasvip etmiyoruz. Ülkücü zihniyete sahip olan hiç kimsenin insanların kılına zarar gelmesini istemesi ve zarar vermesi de mümkün değildir. Yürüyüşten kopan guruplar bu olayı gerçekleştirmiştir. Bu gurubun bizim partimiz ve camiamızla en ufak bir alakası yoktur. Gurup bizim kontrolümüzde değildir. Yürüyüşü organize eden kişilerin ‘yapmayın’ çağrılarına da kulak vermeyen gurup istenmeyen olaylara neden olmuştur. İş yerlerine müdahale yapılan insanları bizler farklı bir etnik gurup içerisinde asla görmedik. Bugüne kadar problemimiz olmayan insanlarla bir çok etkinliğimizde ortak olmuştur. Yaşananları kabullenmemiz ve onaylamamız mümkün değildir.” ifadelerinde bulundu.