Mustafa Bağ’’ Kızılırmak Havzasında Talan

6 Şubat 2023
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
2511 defa okundu.
Mustafa Bağ’’ Kızılırmak Havzasında Talan

Mustafa Bağ’’ Kızılırmak Havzasında Talan
Kırşehir ile Şereflikoçhisar arasında, Kızılırmak üzerinde 1953-1959 yılları arasında inşa edilmiş olan, enerji üretimi ve taşkın kontrolü amaçlı baraj 2.000.000 m³ gövde hacminde ve akarsu yatağından 78 metre yüksekliktedir. Normal su kotunda göl hacmi 5.980 hm³, normal su kotunda gölalanı 263,00 km²’dir. 128 MW güç kapasitesindeki HES (hidroelektrik santrali) yılda 400 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır. Savak doğu uzantısı 50 Km mesafeye tekabül etmektedir. Bu kayıtlar devlet arşivinden alınmıştır.
50 Km uzantı içinde Hirfanlı Baraj Gölünün su toplama havzasını korumak amacı ve emniyet şeridi teşkil etmek üzere, aynı yıl içinde DSİ Genel Müdürlüğünce istimlak edilmiştir.
Baraj su toplaması süresi içinde taşkın alanlar, geçici bataklıklar, ıslak çayırlar, kumul alanlar ve yapay sazlık alanlar oluşmuştur. Taşkın altında kalan ve kalması muhtemel tüm özel mülk ve alanlara kamulaştırma ile takdir edilen kıymet paraları ödenmiş ve bu alanlar doğrudan Hazineye kayıtlı alanlar olarak Tapu kadastro kayıtlarına işlenmiştir.
Bu alan üzerinde şahıs ve kişilerin mülkiyet hakları ortadan kalkmıştır. Bölge üzerinde geçmişten bugüne kimsenin mülkiyet hakkı yoktur. Kısaca Alacak verecek davası ortadan kalkmış bu mülk sadece bölge halkının değil 85 milyon ortak malı haline gelmiştir. Bu alanlar dede, baba mülkiyeti değil milletin mülkiyetidir. Bu alanları aksine bir yasa çıkmadan devletin koruması altındadır. Ortaya çıkan talana dâhil olan, görmezden gelen, kolluk görevi görevini yapmayan, yasal tedbirleri almayan mülkiye amirler suça iştirak konumundadır.
İşgal etmek, çevirmek, içini boşaltmak, ağaçları kesmek yabana zarar vermek araziyi, parselleyerek satmak suçtur. Bu bölgeden çıkartılan ağaç ve diğer emtiaları satan ve satın alan hırsızlık suçunun yanı sıra kamu malına zarar vermek özel çıkarlarında kullanmak suçtur. İşlenen bu suçun karşılığı TC yasalarında açıkça bellidir.
Kocabey Kavaklığı: 1953 yılında bu bölge 49 yıllığına “Kocabey Kavak Plantasyon Sahası” adıyla 1967 yılında 40 yıl süreli bir protokol ile Tarım ve Orman Bakanlığına Devredildi. Sahada Orman İşletme Şefliği tarafından Orta Anadolu’ya uygun kavak klonlarının tespiti için çeşitli kavak plantasyonları kuruldu. Amaç bu bölgede Ekonomik AR-Ge çalışmalarıdır.
Bölgedeki Yaban Hayatı Koruma Kapadokya Arkeoloji Turizm destinasyonu içine dâhil olacak Eko Turizmi bölgede inşa etmek…
Bozulmuş eko sistemlerin, türlerin ve yaşam alanlarının sürdürülebilir bir şekilde devamını sağlamak, doğal ve görsel yönden değer kaybetmiş alanların onarımı yönünden oldukça önemlidir. Bu çalışma ile ele aldığımız ‘Kocabey Milli Parkı’ projesi kapsamında yapılan projeler, yerinde bir kazanım olarak kabul gördü… Dönemin Çevre ve Orman bakanının (Osman Pepe ve Veysel Eroğlu) olurları, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüklerinin (Mustafa Kemal Yalınkılıç, Sulak Alanlar Genel Müdürü Yusuf Ceran) çalışma ve ihale sonucu 2012 yılında ‘Tabiat Parkı’ diğer adıyla ‘Rekreasyon Alanı’ proje ihalesi yapıldı… Proje uygulama safhasına geçildi.
Proje Bel-Da Proje Danışmanlık şirketi tarafından yürütülen çalışmalarda, merkeze bağlı Kocabey köyünde bulunan kavaklığın 120 hektarlık bölümünün doğaya yeniden kazandırılması için bilim insanları ve uzmanlar ön araştırma çalışması yapıldı ve bu çalışma arşivlendi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Kırşehir İl Özel İdaresi tarafından yürütülen “Kocabey Kavaklığı Plantasyon Sahası Doğaya Yeniden Kazandırma, Peyzaj Onarımı ve Rekreasyon Projesi” ile 2012 yılında ihale edildi. Kırşehir Kocabey Kavaklığı doğaya kazandırılacak.
Yaklaşık 50 ülkede Doğa ve Çevresel Etki Başlıkları altında çalışmalar düzenlemiş, imzası olan bir Doğa Derneği olarak Siyasileri, ilgili ilgisiz bürokratları ve Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz. Bu talan geleceğe yapılan, doğaya yapılan saldırıdır. Gereğini yapmamak olaylara sessiz kalmak bu talanın önünü açmaktır.
Kamu malı devletin malıdır şahısların malı değildir. Muhtar bu işin içinde olduğu gerçeği ile bölgeyi kapatması güvenlik amacının dışına taşıdığı açıkça ortadadır. Bölgede yapılan kıyımın durdurulmaması halinde Türkiye’de ve Uluslararası arenada faaliyet gösterdiğimiz diğer STK’lar ile ortak bir eyleme dönüştürme dedi”.

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN