Kırşehir Uzun Çarşıda hizmet veren Arif Karaboğa kuruyemiş fiyatlarına zam geldiğini belirterek bu durumun esnafı da vatandaşı da mağdur ettiğini söyledi
Ramazan ayında sofraların vazgeçilmezinin hurma olduğunu belirten Karaboğa, kuruyemiş fiyatlarının vatandaşın cebini yaktığını söyledi.
Ramazan ayında vatandaşların daha çok hurma, kuru kayısı gibi kuru meyveleri tercih ettiğini dile getiren Arif Karaboğa, kuruyemiş fiyatlarının arttığını ifade etti.
Kuruyemiş ve kuru meyve fiyatlarının yüksek olması nedeniyle hem esnafın hem de vatandaşın mağdur olduğunu söyleyen Karaboğa, açıklamasında şöyle konuştu:
“Kuruyemiş fiyatlarına son 6 ayda üst üste zam yedi. Bu durum esnafımızı da vatandaşımızı da mağdur etti. Vatandaş kuruyemiş dükkânına giriyor fakat alamadan dükkândan çıkıyor. Alırsa da çekirdek alıyor. Kuruyemiş fiyatlarının yüksek olmasının nedeni de üretici firmalar, spotçulara malları verdikleri için bize yok sattırdılar. Üretici firmaya gidiyoruz, mal yok. Ürettikleri malları spotçulara vererek, mal olmadığı için de spotçular bunlara afaki şekilde zam yapmışlar. Kuruyemişçi esnafı toptancıya her gidişince fiyat artıyor. Fiyat artışının önüne bir türlü geçilemiyor.”
Karaboğa, Ramazan ayında sofraların vazgeçilmezinin hurma olduğunu belirterek, şu bilgileri kaydetti:
“Ramazan denilince ilk akla gelen besin hurmadır. Hurma çok sağlıklı bir meyvedir. Hurmanın içeriğinde potasyum, demir, kalsiyum ve yüksek miktarda lif, folik asittin yanı sıra birçok vitamin ve mineralle de vücudun ihtiyacını karşılıyor. Ramazan ayında düşen enerjinin kazanılmasında etkilidir. Hurmayı iftar sofrası veya sahurda tüketerek halsizlik ve sindirim problemlerinin önüne geçebilirsiniz. Özellikle tavsiye ettiğim hurmalar; Medine, Kudüs ve Tunus hurmaları. Ramazan ayında özellikle kuru kayısı tüketmelerini de vatandaşlara tavsiye ediyorum. Hem lif hem de içerdiği vitamin ve mineral yönünden oldukça zengin bir meyve.”
Kuruyemiş ve kuru meyvelerin insan sağlığına çok faydası olduğunun altını çizen Karaboğa, şunları kaydetti:
“Kuruyemişlerin soframızdan eksik olmaması gerekir lakin vatandaş artık gram ile kuruyemiş alıyor. En çok tercih edilen Medine hurması 35 liraya satılırken şimdi 70 lira. Kudüs hurması ise 100 lira iken şimdi 200 lira. Zam geldi hem de yüzde yüz zam geldi. Vatandaşta mecburen gram ile alışveriş yapıyor. Kilogram ile kuruyemiş alma dönemi bitti artık. Vatandaşın alım gücü düşük.”
2020 senesinde kuruyemiş fiyatlarında artış olmadığını kuruyemişe son 6 aydır zam geldiğini vurgulayan Karaboğa, elektrik, personel giderleri, ham madde ve yakıt gibi birçok kalemde esnafın giderleri olduğuna işaret etti. Karaboğa, “Toptancıların bahanesi tamamen mazot fiyatları. Mazota gelen zam kuruyemiş fiyatlarına yansıdı. Kuruyemişe zam yapıldı, önümüzdeki günlerde kuruyemişe zam gelmeyecek ama yine ufak tefek oynamalar olabilir.” dedi.
Ceviz, fındık ve badem gibi kuruyemişlerin ülkemizde yetiştiğini kaydeden Karaboğa, kurukahve ve kuruyemiş fiyatlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de kuruyemiş ve kuru meyve üretiminde sıkıntı yok. İthal ve yerli ceviz piyasada bulunuyor. Cevizin kilosu 120 liraya dayandı. Yerli cevizin pahalı olmasının sebebi yine ekonomik sebepler. Birçok kalemde yaşanan artış cevize de yansıdı. Yerli ve ithal ceviz arasında bir bant olmalı. Birbirini takip etmesi gerekiyor. İthal ceviz 120 lira olurken yerli ceviz 30 lira olamaz. Kaju fıstığının kilosu 270 lira ve Türk kahvesi 60 liradan 220 liraya çıktı. Kuru kahveye yüzde 300 zam geldi. Bademin kilosu 95 liradan 200 liraya çıktı. En pahalı kuruyemiş kaju çünkü kajuyu ithal ediyoruz. Ülkemizde yetişmiyor. Kajunun fiyatı inanılmaz yükseldi. Kuruyemişçiler daha çok kahve ve kuruyemiş satarak ailesini geçindiriyorlar. Kahve ithal, kaju gibi kuruyemişleride ithal ediyoruz. Kahve fiyatı 2 katına çıktı.”
Vatandaşların daha çok leblebi, çekirdek ve ceviz gibi daha uygun fiyatlı kuruyemişlere yöneldiğini dile getiren Karaboğa, vatandaşın kuruyemiş alırken dikkat etmesi gereken noktalar olduğuna işaret etti.
Karaboğa, “Vatandaş öncelikle alacağı kuruyemişin tadına baksın. Çünkü kuruyemişi tadarak kalitesini anlayabilirsiniz. Kuruyemişi tadarak kuruyemişin taze olup olmadığı anlaşılır. Bunun yanı sıra tezgâhın temiz olup olmadığını da incelesin.” diyerek uyarıda bulundu.
“Esnaf birinci sınıf kalitede kuruyemiş satıyor” diyen Karaboğa, “Esnaf vatandaşla birebir muhatap. Vatandaş beğenmediği kuruyemişi esnafından değiştirebilir. Büyük zincir marketler kuruyemişi değiştiremez.” dedi.
Karaboğa, kuruyemişçi esnafının birçok sıkıntısı olduğunu kaydetti. Pandemi süreciyle başlayan ve daha sonra döviz kurundaki dalgalanmaların esnafı olumsuz yönde etkilediğini anlatan Karaboğa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esnaf zor durumda. Esnaf mutlu değil çünkü satış yapamıyor. Esnafın kâr marjı çok düşük. Esnaf öz sermayesini harcıyor. Esnaf kirasını ödeyemiyor, geçinemiyor. Esnaf kredi borçlarını ödeyemiyor. Anlayacağınız esnaf çok büyük sıkıntı içinde.
Devletin esnafa destek olması gerekiyor. Esnaflar olarak Bağ- Kur’unu ödeyemiyoruz.”
Karaboğa son olarak vatandaşlara, “Vatandaşlar esnafına sahip çıksın. Mahallesindeki küçük esnaftan alışverişini yapsın. Mahallemizin esnafına destek olmamız lazım. Esnaf sokağın bekçisi. Küçük esnafın ayakta durması için esnafa destek olmamız gerekiyor.” Dedi (İlknur Öncü)