Uğur Utku Atak
Neden insanlar savaşmadan duramıyor. Neden insanlar barış içinde yaşayamıyor. Dünya var olduğundan itibaren bu dramatik durum maalesef böyle sürüp gidiyor.
Rusya, Ukrayna savaşında yaklaşık bir ay oldu. Rusya’nın kendi toprak bütünlüğü bağlamında haklılık payı olsa bile suçsuz insanları öldürme hakkını kesinlikle vermiyor. Elbette Ukrayna’yı kışkırtıp Rusya ile karşı karşıya bırakan Amerika ve Avrupa ülkelerinin menfi tavırlarını görmezden gelmemek lazım. Ukrayna’yı bile bile ateşe atanlar da onlar. Ukrayna, Amerika ve Avrupa’nın Rusya ile stratejik kapışmasının kurbanı oldu. Her ne olursa olsun haklı olmak masum insanları öldürme hakkı vermez. Hatta Putin’in çarlık peşinde olduğunu söyleyen yorumlar da mevcut tabii ki. Bir bakıma haksızda sayılmazlar aslında. Bu durum onun çarlık iştahını kabartmış olmalı. Aslında Rusya bu konudaki sıkıntılarını demokratik yöntemlerle çözmeliydi. Doğrusu bu…
Savaş öncelikle bütün insanlığın tehdidi olurken, bu bağlamda savaştan en çok etkilenen kadın ve çocuklar olduğu da bir gerçektir. Yaşlıları da aynı çerçevede görmek lazım gelir. Onlar da kanımca yaşı ilerlemiş çocuklardır. Daha duygusal ve de çocuklar kadar savunmasız. Ayrıca savaş sadece gençleri bağlar gibi söylemi de anlamamak gerekir. Normal şarlarda savaş sadece askerin işidir.
M. Kemal Atatürk’ün ‘‘Yurtta barış dünyada barış’’ sözünün insanlık adına ne kadar önemli olduğunu söylemek tam yerinde olacak sanırım. Dünyaya gelmiş bütün varlıkların arasında en zekisi olan insanoğlunun böylesi bir vahşete, yani savaşa başvurması gerçekten en büyük faciadır.
Eğer dünyada yaşanan savaşların hiç yaşanmadığı bir ortamda yaşasaydık. İnanın şu an dünyanın en fakiri bile bugün evsiz ve işsiz kalmayacaktı. Hele ki savaşların dünyaya verdiği zararları da hiç olmamış olduğunu hayal edersek dünya ekonomisinin insanlar üzerindeki olumlu etkileri küçümsenemeyecek kadar etkili olacaktı. Hele bir de sosyal adaletin hâkim olduğu peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa s.a.s. efendimizin ‘‘komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değildir’’ felsefesine uyulsaydı. Bu gün dünyada ne aç kalırdı. Ne de mutsuz bir insan.
Ramazan’a sayılı günler kaldı. Keşke dünyada aç ve açıkta olan insanlar olmasaydı. Ramazan ayının en önemli mesajlarından biri de budur aslında. Fakir insanların yaşadıklarını senede bir aylığına olsa da yaşayarak onların durumu hakkında empati kurarak yaşamımızı ona göre şekillendirmek. Sosyal adalet için küçük bir adım atmaya herkesi harekete geçirir.
Daha iyi bir dünya için inşallah savaşlar son bulur. İnsanlar birbirinin kıymetini bilir. Huzur ve mutluluk içinde yaşar. Zor olsa bile böylesine güzel bir manzarayı hayal etmek bile muhteşem.
Mutluluk dolu, barış dolu yarınlara el ele hayırlı ramazanlar diliyorum.