Kırşehir’de cesetleri gömülü halde bulunan çiftle ilgili davanın görülmesine Uşak’ta başlandı Öldürülen Vildan Çelik’in dini nikahlı eşi olduğunu ileri süren tutuklu sanık R.İ, cinayeti işlediğini itiraf etti
Kırşehir’in Kaman ilçesinde cesetleri dağlık arazide toprağa gömülü halde bulunan çiftle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 8’i tutuklu 9 sanığın yargılandığı ve güvenlik gerekçesiyle Uşak’ta görülen davanın ilk duruşması yapıldı.
Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde taraf avukatları katıldığı duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır bulundu.
Hakkında “kasten adam öldürme” suçundan 66 yıl 8 ay hapis cezası bulunan ve öldürülen Vildan Çelik’in dini nikahlı eşi olduğunu öne süren tutuklu sanık R.İ, olayın yaşandığı dönemde firari olmasından dolayı Çelik ile resmi nikah yapmadıklarını savundu.
Çobanlık yaparak biriktirdiği 35 bin lirasını Çelik’in kendi hesabına yatırdığını ifade eden R.İ, araç almak için 15 bin lira istediğini, dini nikahlı eşinin bankaya para çekmek için gittiğini ve bir daha dönmediğini ileri sürdü.
Yaklaşık 50 gün sonra Vildan Çelik’in babaevine gideceğini öğrendiğini anlatan R.İ, “Vildan babasının evine geldikten sonra eve gittik. İçeri girip Vildan’a 50 gündür nerede olduğunu sorunca yanındaki Osman isimli kişi ‘sen benim karıma nasıl bağırıyorsun’ deyip, evlilik cüzdanını gösterince cinnet getirdim. Daha sonra Osman’la aramızda yaşanan tartışma sonucu sopayla ona vurdum. Üzerime gelince de birkaç yerinden bıçakladım. Çok kan kaybettiğini görünce Vildan’ın ağabeyi R.İ. ile banyoya götürüp üzerine su döktük.” dedi.
Daha sonra Vildan Çelik’in ağabeyi R.İ. ile Vildan ve Osman’ı köye yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki ormanlık alana götürdüklerini kaydeden R.İ, “O sırada Osman benim göğsüme vurdu ve kaçmak istedi. Gece rastgele ateş ettim. Vildan ve Osman’ın yere düştüğünü gördüm. R.İ, beni gördüğünde şoka girmişti. Taşla bana vurmaya çalıştı. Ona da silahı doğrultup seni de öldürürüm dedim. Onun beni ihbar edeceğini düşünerek onu da yanıma alıp, bir gece Kaman’da onun evinde kaldıktan sonra ertesi gün Kayseri’ye gittik.” ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının “Cinayeti işlediğini daha önce neden inkar ettin?” sorusu üzerine R.İ, “Samimi olarak şimdi itirafta bulunmak istedim.” yanıtını verdi.
Vildan Çelik’in ağabeyi tutuklu sanık R.İ. ise işlediği tüm suçları tehdit ve baskı altında işlediğini belirterek kız kardeşini ve eşini öldüren R.İ’nin kendisini ve ailesini de öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.
Evdeki kavga olayının yaşandığı anda keçi otlattığını anlatan Vildan Çelik’in kardeşi R.İ. ise eve geldikten sonra ablasının dini nikahlı eşi R.İ’nin kendisine ablasını ve kocasını öldürdüğünü söylediğini, ağzına silah dayayarak onları dağlık bölgeye giderek gömmesini istediğini söyledi. Öldürme olayına karışmadığını aktaran R.İ, kuzeni B.İ. ile bir çukur kazarak iki cesedi gömdüklerini kaydetti.
Taraf avukatlarının da savunmalarını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti, suçun mahiyetinin değişme ihtimali ve tutukluluk sürelerini göz önünde bulundurarak Vildan Çelik’in kuzeni B.İ, annesi K.İ. ve ablası H.S’nin adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer 5 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
