Günümüz hastalıklarından en tehlikeli olan elbette kanserdir. Halk arasında kanser diyince her ağızdan farklı bir yorum çıkıyor. Arena Gazetesi olarak siz okuyucularımız için mide kanseri hakkında bilgiler derledik. Kırşehir İl sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada kanser belirtileri ve tedavi yöntemleri anlatılıyor. İl sağlık müdürlüğü yaptığı açıklama şunlara değindi;
Mide kanserleri, her ne kadar görülme sıklığı diğer kanser türlerine göre yıllar içerisinde azalsa da, kısmen önlenebilir bir kanser türü olması açısından önemini koruyor. Özellikle mide kanseri alanında elde edilen bilimsel gelişmeler, kanser henüz oluşmadan önlenebilmesi noktasında ciddi atılımlar sağlamış durumda.
Mide kanserinin nedenlerinden biri, ve en önemlisi, olarak Helicobacter pylori isimli bakterinin saptanması ve bu bakterinin antibiyotiklerle tedavi edilebilirliğinin gösterilmesi, mide kanseriyle mücadelenin mihenk taşı konumunda.
Ancak H. Pylori’nin eradike edilmesinin (antibiyotiklerle ortadan kaldırılması) mide kanserini tamamen önleyeceği konusunda kuşkular var. H. Pylori midenin habis hastalıkları arasında sayılabilecek lenfomaya da öncülük ediyor.
Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak, Sağlıklı beslenmek
Fazla tuz tüketmekten kaçınmak, Kızartma yağlarını tekrar tekrar kullanmamak.
Mide kanseri genellikle sinsi ilerleyen ve belirtilerini verdiğinde çoğunlukla ileri evrede tanısı koyulan bir hastalıktır. Diğer taraftan ise belirti verse dahi, yakınmalar pek çok diğer hastalıkta da görülebileceğinden, hastalar tarafından göz ardı edilebiliyor.
Mide Kanseri Belirtileri Arasında
kilo kaybı, karın ağrısı, bulantı-kusma, iştahsızlık, yutma güçlüğü, kanama, erken doyma, ülseri andıran ağrı
Mide Kanseri Risk Faktörleri
Mide kanseri oluşumunda genetik özelliklerin yanı sıra çevresel etkenler ve kanser gelişimini kolaylaştırıcı bazı öncü hastalıklar rol oynuyor. Genel olarak mide kanserlerinin tesadüfen ortaya çıktığı, ancak yüzde 10’unun ailesel geçiş gösterdiği kabul ediliyor.
Mide kanseri oluşumunda; H. pylori, kalıtsal özellikler, beslenme gibi etkenlerin yanı sıra farklı nedenler de koruyucu ya da kolaylaştırıcı rol oynuyor.
Bazı meslek gruplarında mide kanseri görülme sıklığı, daha yüksek olabiliyor. Kömür madeni işçilerinde, kauçuk ve asbestle çalışanlarda, lastik ve petrokimya üretiminde çalışanlarda mide kanseri riski genel topluma oranla biraz daha yüksek.
Selim bir mide hastalığı nedeniyle ameliyat edilmiş ve midesi normalin üzerinde safra ve pankreas salgısına maruz kalan hastalarda yıllar içinde mide kanseri gelişmesi olasılığı artıyor.
Genç yaşta sigara kullanımına başlayanlarda ve ağır içicilerde mide kanseri riski 2 kat artış gösteriyor.
Bunların yanı sıra, aşağıdaki gibi durumlarmide kanserleri risk faktörlerini oluşturabiliyor:
Yoğun şekilde tuzlanmış salamuralar, Bazı gıda koruyucular, Fermente soya, Yüksek ısıda pişirilmiş etler, Küflenmiş tahıllar, tohumlar, çekirdek tohumları (aflatoksin), Yağda kızartılmış gıdalar, aşırı kırmızı et tüketimi.
Mide kanseri çoğunlukla hazımsızlık diye tanımlanan şikâyetlerle ortaya çıkıyor. Bu nedenle uzunca bir süre hasta tarafından ihmal edilebiliyor. Oysa erken dönemde yapılan müdahale tedavide başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor. Bu nedenlerle yukarıda ifade edilen belirti ve bulgular varsa, mutlaka hekime danışılması gerekiyor.
Hekiminiz aile öykünüzü ve tıbbi geçmişinizi dinlemesinin ardından fizik muayene bulgularına göre mide ile alakalı bir durumdan şüphelenirse bir takım tetkikler isteyebiliyor.
Bu tetkiklerin başında gastroskopi geliyor. Gastroskopi esnasında esnek ve ucunda kamera olan bir boru ile ağız yoluyla midenize girilerek midenin iç cidarı inceleniyor ve şüpheli görülen yerlerden örnekler alınarak patolojik çalışmaya gönderiliyor. Kanser veya öncü lezyonlarının tespiti ancak bu şekilde yapılabiliyor.
Kanser teşhisi konması halinde, hastalığın yaygınlığını saptamak ve uygun tedavi seçeneklerini tespit edebilmek adına tomografi, MR ve PET gibi görüntüleme tekniklerinden faydalanılabiliyor.
Diğer pek çok kanser türünde olduğu gibi mide kanserinde de cerrahi yöntemler ile kemoterapi ve radyoterapi kullanılıyor. Uygun hastalarda cerrahi ilk seçenek olmakla beraber, cerrahi kararının verilmesinde kanserin yaygınlığı ile hastanın genel sağlık durumu büyük önem taşıyor.
Kanser ne kadar erken saptanırsa ve ne kadar az yayılmışsa cerrahi tedaviler ile kür şansı o derece artıyor. Kür amaçlı yapılan cerrahilerde midenin büyük bir kısmı veya tamamı ile mide etrafındaki lenf düğümler çıkartılıyor. Bunun yanı sıra, ileri evredeki hastalarda, hastanın yaşam konforunu arttırmak üzere yapılan bir takım cerrahi girişimler de mevcut.
Kemoterapiler ise ileri evre hastalarda tümör büyümesini yavaşlatmak için, cerrahi için uygun olan ama tümör büyüklüğü fazla olan hastalarda tümörü cerrahi olarak çıkartılabilir boyutlara indirgemek amacıyla ve 2-3. evre hastalıkta cerrahi sonrasında nüks ihtimalini azaltmak için kullanılabilir.
Radyoterapi mide kanseri tedavisinde rutin olarak uygulanan bir tedavi yöntemi olmamakla beraber, tümörlerin küçültülmesinde veya ileri evrelerde ağrı hissinin ortadan kaldırılmasında kullanılabilecek bir yöntemdir.
(Haber Cemre Bayram)