Yine müzik dersimiz var. Beni korkular, sıkıntılar basıyor. Neden gittin Sevgi Akkoç öğretmenim. Seninle müzik dersi ne güzeldi. Bu yeni gelen öğretmenimizle yıldızım hiç barışmadı. Mandolini elime hiç almak istemiyorum. Sanki hiç çalışmadığım ona malum oluyor. Sınıfa girer girmez de beni kaldırıyor. Çal bakalım Emine. Çalamıyorum tabi ki. Solfej oku; diyor onu da okuyamıyorum. Tabi o bana açıktan kızıyor ben de ona içimden kızıyorum.
Öğretmenim de çok genç. Yeni mezun olup bizim okula tayin olup gelmiş. Biz de genciz lise ikinci sınıf öğrencilerini düşünün. Öğretmen okulları o zaman lise dengi okullardı. Yatılı okul zordur biraz ailenden, sevdiklerinden, ayrı olmak zor gelir insana. Bazen okulu bırakmayı bile düşünürsün. Ama yapamazsın. Artık okul senin ikinci ailen. Tüm öğretmenlerinden ilgi, sevgi beklersin. Hiç düşünemezdim ki öğretmenlerimiz de mezun olmuş, bizim okula yeni atanmışlar. Onların da bir sürü sorunu var. Onların da kendilerine göre sorunları var.
Bir gün öğretmenim kızmasın bu gün bari dedim. Solfeje güzelce çalıştım. Sınıfa girince yine beni kaldırdı. Solfeji güzelce okudum. Hah işte dedi öğretmenim. Çalışınca da eşek gibi yapıyorsun; dedi. Sevmiş miydi, kızmış mıydı bir türlü anlayamadım. Böyle bir gün iyi, bir gün kötü senenin sonu geldi. Okulun tatiline bir kaç gün var. Müzik öğretmenimiz: bu gün siz bir şarkı isteyin, ben söyleyeyim dedi. Herkes bir şarkı istiyor, öğretmenimiz o güzel sesiyle söylüyor. Ben de hayallere dalmış dinliyorum. Bir şarkı da sen iste Emine. Dedi. Çok dalgınmışım demek ki, aklıma nerden esti bilmem. ” Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır. ” dedim. Şu bulduğun şarkıya bak, söylemiyorum deyip sınıftan çıkıp gitti. Zor bir şarkıydı , ama öğretmenim söyleyebilirdi.
Aradan yıllar geçti. Torunuma bakmak için İzmir’ e taşındık. Burada arkadaşlarımla, fizik öğretmenim Aysel Hanımla karşılaştım. Dünyalar benim oldu. Sık sık buluşup sohbet ediyoruz. Okuldan, yaşadıklarımızdan anlatıp kah gülüyor, kah gözlerimiz doluyor. Bir toplandığımızda müzik öğretmenimiz Betül Hanımın da burda olduğunu söylediler. Ben pek sevinmedim. Sevinmediğimi de söyledim arkadaşlarıma. Betül Hanım’ın o zaman çok zor günler geçirdiğini anlattılar. Kötü bir evlilik geçirmişti. Canım öğretmenimin bütün siniri bundanmış. Nerden bilecektim ki ben. Keşke o zaman bizi de arkadaş gibi görebilseydi. Konuşabilseydik. Acılarımızı paylaşsaydık. Belki onu anlar, daha iyi mandolin çalar, şarkı söylerdim. Tabi ki bazı zamanlar günlerimize katılıyor, ve biz bunları konuşuyoruz.
Bu gün Betül Hanımı ziyarete gittik. Canım öğretmenim keşke bu üzüntüleri yaşamasaydın. Şimdi böyle hasta olmaz mıydın acaba. Çok üzgünüm çok. Keşke zamanı geriye alabilseydik, her şey daha farklı olurdu. Allahımdan acil şifalar diliyorum size ve tüm hastalara. Güzel gülüşünüzü tekrar görmek, yine birlikte şarkı söylemek istiyor canım. Kendine çoook dikkat et canım öğretmenim. Seni çok seviyorum.
Canım arkadaşlarım, sevgili dostlar; zamanı geriye sarmak mümkün değil. Biz insanız. Sevinçleri,üzüntüleri, acıları birlikte yaşarız. Üzüntüleriniz, acılarınız olmasın, sevinciniz, neşeniz bol olsun. En güzel günler sizlerin olsun. Yarın sağlıklı olmaya, güzel haberler duymaya uyanmanız dileklerimle..