Hamilelik döneminde nasıl beslenilmesi gerektiğini ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlatan Sümeyye Ayaz Gazetemize şu açıklamaları yaptı:
“Hamilelik dönemi her kadın için oldukça özel süreçleri barındırmaktadır. Bu özel süreçlerin bir yansıması da diyet uygulamalarında görülmektedir. Anne bedeninin hamilelikten önce sahip olduğu her türlü değer, hamilelik süresince uygulanacak diyetin niteliklerini belirlemektedir.
Bu nitelik belirleme durumu doğrudan diyetin içeriğine olabileceği gibi nasıl uygulandığına da olabilir. Hamilelik süresi boyunca bebeğin gelişim süreci saatlik olarak dahi bilinmektedir. Ufak değişiklikler dışında bir bebeğin dokuz ay on günlük gelişim süreci bilindiğinden dolayı gelişim süreci boyunca alması gereken kalori miktarı, mineral ve vitaminler de bilinmektedir. Yani annenin doğru zamanda doğru şekilde beslenmesi oldukça önemlidir. Sağlıklı bir fiziksel ve psikolojik gelişim ancak doğru gıdaların tüketilmesi sayesinde mümkündür. Gebelik yani hamile diyeti kadın doğum uzmanları tarafından belirlenen listelerin diyetisyenler eşliğinde uygulanması gerekir. Hamile diyeti Listesinde yazan gıdaların tüketilmesi, kalori sınırlarına dikkat edilmesi ve yasaklara uyulması oldukça önemlidir. Ayrıca hamileliğin belirli zamanlarında hareketlenmenin artması gerekmektedir. Hamile diyeti ile beraber spor egzersizleri yapılması, psikolojik rahatlamanın sağlanması ve uyku düzeninin kurulması bebeğin gelişimi yönünde etkili olan faktörlerdir. Gebelik yani hamile diyeti uygulanması annenin vücudunda bir hastalık var ise ona göre şekillendirilebilir. Örneğin diyabet olan bir kişinin gebe kalması halinde oluşturulacak diyet listesi diyabetin etkilerini artırmayacak şekildedir. Ayrıca yeteri kadar gıdanın fazlaca öğüne bölünerek gün içerisinde alınması gebelik diyetlerinin nasıl yapılacağına dair önemli bir ipucudur. Gebelikte sağlıklı kilo artışı ayda 1-1,5 kg arasındadır. Gebelikte öncelikle enerji gereksiniminde ortalama 300 kalori kadar artış olur. Örneğin gebelikten önce 1800 kalori tüketen bir anne gebelikte yaklaşık 2100 kalori tüketmelidir. Enerji gereksiniminden sonra konuyu detaylandırır isek protein ihtiyacının arttığını görürüz. Günlük 20 gram kadar protein gebenin diyetine eklenmelidir. Bunu 1,5 g/kg olarak da düşünebiliriz. Protein kaynakları da oldukça önemlidir. Artan enerji ihtiyacına paralel olarak özellikle folik asit başta olmak üzere B vitaminlerinin gereksinmesi de artar. Minerallerden en önemlileri ise kalsiyum ve demirdir. Gebe bir kadının günlük kalsiyum ihtiyacı 1300 mgdır. Kalsiyum hangi besinlerde bulunur diye bakacak olursak, yeşil yapraklı sebzeler, süt-yoğurt-peynir, kurubaklagiller ön sıradadır. Diğer bir mineral olan demir de günlük ortalama 15 gram kadar arttırılmalıdır. Kırmızı et, kuru meyveler, pekmez, tavuk eti gibi besinler demir açısından zengindir. Bitkisel demir kaynakları C vitamini ile tüketildiği zaman biyoyararlanımı artar. Bu nedenle her öğünde salata bulundurmanız önerilir. Örneğin bir nohut yemeğinin yanında bol yeşillikli bir salata tüketilebilir. Salatalarınıza miktarı belirli olacak şekilde iyotlu tuz kullanabilirsiniz. Ayrıca günlük su tüketimi en az 10 bardak olarak planlanmalıdır. İdeal bir başlangıç ile girilmesinden sonra diyetler ile beslenme sürecinin kontrolü sonunda, gebeliğin bitirilmesine yakın annenin aldığı kiloların toplamının on ile on iki arasında olması beklenir. Eğer beklenen tek değil de iki bebek ise bu kiloların on altıya kadar çıkması söz konusudur. Yani diyetlerin oluşturulmasında annenin alması gereken kilo ile mevcut kilosu kriterler olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna bağlı olarak da hamile diyeti oluşturulmaktadır. Diyetler genelde haftalık olarak takip edilir ancak kritik değişiklikler her üç ayda bir yapılır.
Diyetlerin uygulandığı süreç boyunca üç kere gebelik diyetinin değiştiğini söylemek mümkündür. Her üç aylık dönem kendi içerisinde bazı özellikler barındırır. Tüm diyet bebeğin gelişim süreciyle doğrudan alakalıdır.
Genelde ihtiyaç duyulan minerallerde artış, ihtiyaç duyulmayanlarda da azalış yapılır. Ayrıca üçüncü aydan itibaren bebeğin gelişim hızının kurtarılabilmesi için annenin günlük üç yüz kalori fazla alması gerekmektedir ki bu üçüncü üç ayın sonlarına doğru beş yüz kaloriye kadar çıkmaktadır. Gebelik süreciyle beraber annenin kendi bedeninden beslemesi, ihtiyaçlarını karşılaması gereken bir bünye daha oluşur. Normal insanların ihtiyaç duyduğu tüm maddelere bebek de ihtiyaç duyar. Hamilelik sürecinin kontrol edilebilmesi, bazı olumsuz durumların atlatılabilmesi ve genelde de vitamin ve mineral eksikliği için ilaç takviyeleri yapılmaktadır.
Her durumda da ilaç ile yapılan takviyeler son tercihtir. Öncesinde diğer tedaviler ve diyetler ile sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Kahvaltı
Bebeğin kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla bir bardak süt. Hamileliğin ileri evrelerinde süt tüketimi artırılır. Ayrıca tüketilen sütün yağ değerleri kontrol edilmelidir. Yine kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla bir dilim peynir, Zeytin, Yeşillik, Şeker ihtiyacını karşılamak için bir adet meyve, Bir ya da iki dilim tam tahıllı ekmek, Haftanın dört günü sabah kahvaltılarına eklenecek bir adet yumurta, Şekersiz çay
Ara Öğün
Bir avuç kadar kuruyemiş
Öğlen
Sebze ile desteklenen et yemeği, Kalsiyum ihtiyacını karşılamak için süt ürünü, genelde yoğurt, Bir ya da iki dilim tam tahıl ekmeği
Ara Öğün
Bir avuç kuruyemiş veya yarım sandviç, Bir kase yoğurt ya da bir bardak ayran
Akşam
Buharda ya da ızgarada pişmiş bir porsiyon et, Midenin yumuşatılması için mercimek çorbası, Bir ya da iki dilim tam tahıl ekmeği
Ara Öğün
Kan şekerinin kontrol altında tutulabilmesi için bir adet meyve
Yatmadan Önce
Bir bardak süt veya muadili olabilecek şekilde bir kase ayran
Demir Eksikliği Takviyesi
Beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzlarının günümüzde inanılmaz derecede benzeşmesinden dolayı hamilelerin birçoğunda demir eksikliği için demir takviyesi standart olarak kullanılır.
Demir eksikliği durumunda eksikliğin diyet veya hayat tarzı değişikliği ile ortadan kaldırılması mümkün değildir. Sağlıklı bir besin ve oksijen akışı için de demirin mutlaka verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca doğuma yaklaşılan günlerde demir takviyesi artırılarak doğum anında yaşanacak kan kaybının azaltılması amaçlanır.
Magnezyum ve Kalsiyum Eksikliği Takviyesi
Hamilelik süreci içerisinde bazı anne adaylarında magnezyum ve kalsiyum eksikliği ile karşılaşılabilir. Kalsiyum bebeğin kemik gelişimi için oldukça önemlidir ve genelde hamileliğin son üç ayında kalsiyum eksikliği ortaya çıkar. Annenin kas hareketlerinin kontrol edilmesinde de magnezyumun önemi büyüktür.
Yine son üç ayda magnezyum eksikliği gelişebilir.
Bebeğin kemik gelişiminin sağlıklı olması için kalsiyum takviyesi; doğum anında kasılmaların şiddetli olmaması için de magnezyum takviyesi verilebilir. Bu iki mineralin takviyesi de eksiklik durumunda yapılır, demir takviyesinin aksine standart bir uygulama değildir.
Progesteron Hormonu Takviyesi
Bazı hamileliklerde çeşitli sebeplere bağlı olarak düşük, aşırı kanama veya erken doğum gibi ileri riskler ortaya çıkmaktadır. Böyle riskler ile nadiren karşılaşılsa da önlenmeleri gerekmektedir. Bu risklerin tespiti ancak kadın doğum doktorları tarafından yapılabilir.
Yani annenin bu açıdan bir hisse kapılması kuruntudur. Doktor tarafından ilgili risklere dair teşhisler yapılmasından sonra progesteron hormonu takviyesi yapılabilir. Riskleri ortadan kaldıran bu tavsiyenin mutlaka doktor tavsiyesi ile alınması gerekmektedir.
Folik Asit Takviyesi
Ayrıca hamilelikle birlikte gelişen bazı belirtilerin bastırılması için doktor tavsiyesi ile ilaçlar kullanılabilir. Her anne adayında farklı gelişen bu belirtiler, farklı ilaçlar ile tedavi edilebilmektedir. Vitamin noktasında ise genelde besinlerden vitaminlerin karşılanması söz konusudur. Takviyeye ihtiyaç duyan tek vitamin folik asittir. Her anne adayı hamilelik süresi boyunca ve özellikle de son üç ayda folik asit tavsiyesi almak zorundadır. Tüm bunların dışında annenin özel durumuna göre sürekli kullanılması gereken ilaçlar, alınması gereken takviyeler bulunabilir. Bunlar ancak gebeliği takip eden doktorlar tarafından belirlenecek türde durumlardır.Hamilelik Sürecinde Ağrı Kesici Kullanımı Dikkat edilmesi gereken ilaç kullanımlarının başında ise ağrı kesiciler gelmektedir. Hamileliğin ileri dönemlerinde kas ağrıları ile karşılaşmak mümkündür. Bu noktada oldukça hafif ağrı kesiciler işe yarayabilir ancak doktor tavsiyesi olmadan kullanıldığında bebeğin gelişimine zarar verebilirler. Yani ağrı kesiciler dahi doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
Gebelikte Kilo Almamak İçin
Söz konusu gebelik olunca anne adaylarının en çok merak ettiği konulardan birisi de gebelik sırasında kilo almamanın yollarıdır. Pek çok anne adayı gebelik sırasında kilo almaktan ve sonrasında bu kiloları verememekten korkuyor. Peki gebelikte kilo almama için neler yapılabilir dersek gebelik sırasında bol su tüketmek oldukça önemlidir. Bol su tüketerek metabolizma hızlandırılır ve kilo alımının önüne geçilmiş olur. Paketli ve işlenmiş gıdalar yerine meyve ve kuruyemişler ara öğünler için tercih edilebilir. Akşam yemeği saati biraz öne çekilebilir. Makarna ve pirinç pilavı yerine bol sebzeli bulgur pilavı tercih edilebilir. Hafif egzersizler ve yürüyüş programları yapılabilir. Tatlı krizleri sırasında çikolata yerine, muz ve bal ikilisi tercih edilebilir.
Hamileyken Diyetle Kilo Verilir Mi?
Hamilelik sırasında bazı durumlarda anne adayı mide bulantısı ve iştahsızlık sebebiyle kendiliğinden kilo verebilir. Ancak vücut kitle indeksinin oldukça yüksek olduğu durumlarda doktor kontrolünde gerçekleştirilen ve uygun miktarlarda hazırlanan diyet listeleriyle kilo vermek de mümkündür. Genellikle hamile diyeti olarak adlandırılan bu diyet listeleri normal kiloya sahip olan anne adayları için önermiyorum.
Çünkü yeme kısıtlaması aynı zamanda bebeğin gelişimini de olumsuz etkileyecektir. ” Diyerek sözlerini noktaladı.
(Ferhat Yıldırım)