NİYE UĞRAŞIYON DİYENLERE
HACI VE HOCALARLA NEDEN UĞRAŞIYORSUN,DİYENLERE
Toplumda öyle algılar, yanılgılar,körü körüne uymalar,biat etmeler çoğaldı ki,saymakla bitmez. Kuran yolunda giden,İslam’ın emirlerini uyan,haksızlıklar karşısında susmayan,kimsenin hakkını yemeyen,hacı ve hocalara saygılarımız, sevgilerimiz vardır.
Çıkarları uğruna sahta din üretip insanların saf duygularını istismar eden hacı ve hocaları her yerde ve her zaman eleştiririm. Haksızlıkları dile getiririm.Tarih boyu din adamı kılıklı öyle ajanlar bu ülkeye zarar vermişlerdir ki saymakla ,yazmakla bitmez.Araştırmacı bir yazarımız ülkemizde 42 bin din adamının ajan olarak ülkemizde görev yaptığında bahsetmektedir.
Başta İngiltere olmak üzere, Amerika ve İsrail ülkemiz üzerinde ki hain emellerinden asla vazgeçmemişlerdir. Yetiştirdikleri ajanları din adamı görüntüsüyle halkın içine sokmuşlardır.İstiklal Savaşında düşmana hizmet edenlerin torunları sahneleri terk etmemişler ve hain emellerini uygulamaktan çekinmemişlerdir.Tarikatlarla birlikte ülkenin altını oymaktadırlar.
Atatürk’ü ve devrimlerini kötüleyenler,” Bir gecede cahil kaldık.”diye halka zehir saçanların arkasında din adamı görüntülü ajanları unutmayalım.Atatürk’ü, Cumhuriyet’i ve Türk Milliyetçiliğini dejenere etmek, cahil insanları kandırmak için ihaneti sergilemekten geri durmuyorlar.
Okumuş, gerçekleri öğrenmiş yurt sever insanlara karşı direnmekteler ve gerçekleri sapıtmaktadırlar. Dünya milletleri ilimle, fen ile yeniliklerle mesafe kat ederlerken kendilerini din temsilcisi görenler, kafalarına göre Kuran’da olmadığı halde hurafeler uydurarak toplumun zihnini karıştıranlarla mücadelemiz devam edecektir.
Kendisini tarih yazarı olarak kabul ettiren herkesin tanıdığı Fesli Kadir Mısıroğlu’nun ihanet sözlerini hatırlatalım. Atatürk’e küfürler ettiği gibi, “Keşke, Yunan galip gelseydi. 10 Kasımlarda saat dokuzu beş geçe kenefe gidin.” diyen bir soysuz ,iğrenç yaratık, Mehmet Akif Ersoy için de şu iğrenç “Pezevenk” kelimesini kullanmıştır.
Bu iğrenç mahluk hastanede yatarken kimlerin ziyaret sırasına girdiğini çoğumuz gördük. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve Diyanet işleri Başkanı hediyelerle ziyarette bulundular. Cenazesine de kimlerin katıldığını basında gördük.
Yıllarca vaazlarda ve hutbelerde aynı konular, aynı hikayeler anlatılmaktadır. Din adamı kendini geliştirir. Kuran’ın emirlerini siyasetçilerden korkmadan söyler. Diyanetin hazırladıkları hutbelerde ,yolsuzluklar, hırsızlıklar,israflar,halkın haklarını gasp edenler neden anlatılmaz?
Bu ülkeyi kurtarmış, dünya ya örnek olmuş,26 ülkede heykeli dikilen, Japonya’da, Çin’de ve Kore’de Atatürk’ün ilkeleri ders olarak okutulurken,Diyaneti kuran, din adamlarına maaş bağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hutbelerde anmayanlara,hakaret edenlere yazıklar olsun.
Bazı tarikatlarda ve Kuran kurslarında çocuklara yapılan tacizlere, tecavüzlere seslerini çıkarmayan hacı ve hocalara saygı duyulmaz. Kendilerini geliştirmeyen, dünya standartlarını gözetmeyenler yoksul olmaya mahkumdurlar.
Camilere, Kuran kurslarına, imam hatiplere yardım edenlere cennet vaat edenler,çalışmanın bir ibadet olduğundan bahsetmeyenler, siyasetçilerin korkusundan gerçekleri anlatmayan hacı ve hocalara saygı duyulmaz.
Kuran’ın tercümesini kimseden korkmadan halka anlatılmalıdır.
