Bundan Tam 18 Yıl Önce, 17 Ağustos 1999’da Türkiye En Karanlık Günlerinden Birini Yaşadı. Yaşanan En Acı 45 Saniye Bugün De Unutulmadı
Unutulmadı. Unutulmayacak. Bundan tam 18 yıl önce Türkiye 45 Saniye içerisinde en acı günlerden birini yaşadı. Saat 03:02’de merkez üssü Gölcük olan deprem 45 saniye içerisinde binlerce can aldı, faciadan sağ kurtulanlara ise ömür boyu unutamayacakları bir acı bıraktı.
1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi… İsimler değişse de acılar 18 yıldır aynı. 1999 Gölcük Depremi bugün 18. yıl dönümünde. 17 Ağustos 1999 sabahı saat 03:02’de gerçekleşen, merkez üssü Kocaeli’nin üssü Gölcük olan Richter ölçeğine göre 7,5 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olarak tüm ülkeyi acıya boğmuştu. 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi, tüm Marmara Bölgesi’nde, Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedilmişti. Kocaeli, Bolu, Adapazarı, İstanbul başta olmak üzere birçok yeri etkileyen Gölcük Depremi’nde resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü.
Merkez üssü Gölcük olan ve hemen hemen tüm Marmara Bölgesi’ni etkileyen 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nde resmi olmayan bilgilere göre yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000’e yakın yaralı oldu. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye’nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Depremin Türkiye’nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi’nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.
ISSIZLIĞIN VE KARANLIĞIN ORTASINDA
Elektrikler kesik, imkânlar kısıtlıydı. Dış dünya ile irtibat kesilmişti. Oysa ilk 24 saat depremde çok önemliydi. İlk arama-kurtarma çalışmaları halk tarafından gerçekleştirildi. İnsanlar kötü haberi önce radyodan duydular. Ertesi gün televizyon ekiplerinin olay yerine varması sonrasında Türkiye gördüklerine inanamadı.
HALA KULAKLARIMIZDA ÇINLAYAN BİR NİDA: SESİMİ DUYAN VAR MI?
Kimse ne olduğunu, nerede olduğunu bilemedi.
Kimse kimseyi ne arayabildi, ne sorabildi.
İletişim şebekeleri,
alternatifleri olmadığı için uzun süre sustu.
Binalar, çöktü.
Mukavemetsiz binalar bir bir yıkıldı.
Nice canlar vardı.
Kimisi enkaz altında hayatını kaybetti, kimisi
enkaz altından kurtularak hayata tutundu.
O günün yaşattığı büyük acıyı yüreklerine hapsederek
hayatlarına devam etti.
İnsanlara mezar olan binaları yapanlar.
Bazılarının davası zaman aşımına uğradı,
bazıları tazminatla yırttı, bazısı da kısa ve indirimli ceza süresini doldurup
cezaevinden çıktı.
Saatler, her birine umut bağlandı.
Geçen her saatle umut arasında şiddetli bir
mücadele yaşandı.
Enkaz altından sağ salim çıkan her can
umutları yeşertti.
“sesimi duyan var mı?”
nidaları, her yerde yankılandı.
kulaklar beton ve moloz yığınlarına dayandı.
O anlarda etraftaki tüm insanlar, makinalar
ve tabiat sustu.
gözyaşı, sel olup aktı.
ben ağladım, sen ağladın, biz ağladık, herkes
ağladı.
zaman, acıları unutturmak için çabaladı.
bizlere unutturmadı.
KELİME BULUTU: 03:02, KORKUNÇ, DEPREM, YARDIM VE UĞULTU…
17 ağustos 1999 başlığı altında yer alan canlı tanıklıklar arasında oluşan kelime bulutu. İlk göze çarpan kelimeler: Deprem, 03:02, yardım, korkunç ve uğultu.
EN FAZLA EKONOMİK KAYIP YARATAN 6. DEPREM
Uluslararası Afet Veri Tabanı EM-DAT sitesinde yer alan bilgiye göre, 17 Ağustos, dünyada 1900-2009 yılları arasında meydana gelen depremler arasında 20 milyar dolar ile en fazla ekonomik kayıp yaratan 6. büyük deprem olarak belirlendi.
Türkiye’nin en büyük petrol rafinerisi TÜPRAŞ alevler içinde kalırken… Koskoca bir liman sulara gömüldü.
HABER: SERHAT ERDOĞAN