Çiğ besinler sağlığımıza destek Sağlıyor mu?

15 Haziran 2022
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
167 defa okundu.
Çiğ besinler sağlığımıza destek Sağlıyor mu?


Diyetisyen Şevval Uzun, Çiğ Besin Diyeti’nin belkemiğini, 40-48 °C üzerinde ısıtılmamış, rafine ve pastörize edilmemiş, ilaçlarla müdahale edilmemiş, herhangi bir işlem görmemiş besinler tüketmenin oluşturduğuna dikkat çekiyor. Çünkü diyet taraftarları, pişirme işleminin gıdalardaki doğal enzimleri yok ettiğine inanıyor. Onlara göre bu enzimler insan sağlığı ve sindirimi için hayati nitelikte; besinler pişirildiği zaman bu enzimler denatüre oluyor.
Pişirmenin çeşitli vitaminleri de yok ettiğinin savunulduğu bu diyette kabul edilen gıda işleme uygulamaları ise sıkma, harmanlama, kurutma, ıslatma ve filizlendirme gibi alternatif yöntemlerden ibaret. Böylece bu gıdalarda bulunan “yaşam gücü”nün diyeti yapanın bedenine aktarılabileceğine inanılıyor.


Diyetisyen Şevval Uzun, pişirmenin enzimleri denatüre ettiği iddiasının doğru ama yanıltıcı biçimde eksik olduğuna dikkat çekerek şöyle diyor: “Aslında pek çok enzim, midenin asidik ortamında zaten denatürasyona uğrar. Bu bağlamda vücut, mevcut sindirim ve enerji üretimi dâhil olmak üzere kimyasal süreçleri kolaylaştırmak için kendi enzimlerini üretir.”
Pişirmenin besinlerdeki C vitamini ve B vitaminleri gibi suda çözünür olanları gerçekten de azaltabildiğini belirten Şevval Uzun “Bununla birlikte pişirme, likopen ve beta-karoten gibi diğer besin maddelerinin ve antioksidanların kullanılabilirliğini artırır,” diyor ve ekliyor: “Pişirme ayrıca yiyecekteki bazı zararlı bileşiklerin inaktive edilmesine veya yok edilmesine de yardımcı olur. Örneğin, tahıllar ve baklagillerdeki lektinlerin ve fitik asitlerin azaltılmasını sağlar ki büyük miktarlarda bulunan bu bileşikler vücutta minerallerin emilimini engeller. Pişirme, zararlı bakterilerin yok edilmesini de sağlar.”
Diyetisyen Şevval Uzun, Çiğ Besin Diyetinin yüksek oranda taze meyve ve sebzenin yanı sıra besin maddelerinden ve liften yüksek olan diğer gıda tüketimi ile düşük kalori alımı gibi yararlar sağladığının altını çiziyor. Böylece hızlı kilo kaybı sağlayan diyetin kısa vadede başarılı sonuçlar verebildiğini ancak uzun vadede önemli sorunlar yarattığını kaydediyor.
Şevval Uzun çiğ diyetlerin beslenme açısından dengesiz olma eğilimine de vurgu yaparak şunları söylüyor: 
“Bu diyeti yapanlar kalori gereksinimlerini karşılamak için çoğunlukla yağlı tohum, meyve ve sebze ağırlıklı beslenir. İşte bu durum, çiğ diyetlerin yalnızca kalori yönünden değil aynı zamanda bazı vitamin, mineraller ve protein açısından da eksik olabileceği anlamına gelir.”
Diyetisyen Şevval Uzun bilimsel çalışmaların, Çiğ Besin Diyeti’nin sağladığı öne sürülen sağlık yararlarını kanıtlamadığını, hatta pek çok noktada tam tersini ortaya koyduğunu söylüyor. Şevval Uzun “Bazı çalışmalar, bu diyetin kilo kaybı, kan lipidleri gibi bazı konularda olumlu etkide bulunduğu göstermiş olsa da aynı araştırmalar sağlığa olumsuz etkilerin daha fazla açığa çıkarmıştır” diyor.
Çiğ Besin Diyeti hangi olumsuz sonuçlara yol açıyor? Diyetisyen Şevval Uzun, Çiğ Besin Diyetinin yararlarını göstermek için yapılan bir araştırmada elde edilen bulgularla yanıt veriyor:
Bu diyeti uygulayanların kan kolesterolü ve trigliserid düzeylerinin düştüğü tespit edilmiştir. Buna karşın HDL kolesterol düzeyleri de düşmüş ve üstelik pek çok kişide Vitamin-B12 eksikliği ortaya çıkmıştır.
Diş erozyonunda artış oluşmuştur.
Uzun süreli diyet yapanların vücut yağlarındaki kayıplar aşırı düzeylere varmıştır.
Kadınların yüzde 70’inin menstrüel siklus’larında düzensizlik meydana gelmiş, neredeyse üçte birinde ise menstrüasyonun durması sorunu yaşanmıştır. (Bu reaksiyonun nedeni aşırı ağırlık kaybıdır.)
Şiddetli ölçüde kalsiyum ve D vitamini yetersizliği tespit edilmiştir.

Başka olumsuzluklar da var
Diyetisyen Şevval Uzun bu diyeti uygulayanların karşılaşmayı beklemesi gereken diğer olumsuzlukları ise şöyle sıralıyor:
Enerjinin yanı sıra proteinlerin, belirli vitaminlerin ve minerallerin yetersiz hale gelmesi,
Kalori yetersizliği,
Takviye alınmadığı için vücudun vitamin ve mineral depolarının tükenmesi, bu tükenişle besin yetersizliği problemlerinin oluşması,
Takviye alınsa bile kalori ve protein eksikliğinin telafi edilememesi.
Diyetisyen Şevval Uzun, bütün bu olumsuzlukların yanı sıra yiyecek seçeneklerinin sınırlı olması, soğuk gıda tüketmekten hoşlanılmaması, sürekli taze ve organik ürün peşinde koşmanın pahalı ve yorucu olması, yiyecek hazırlamanın çok uzun sürmesi gibi etkenlerin özellikle bu diyete yeni başlayacak olanları yıldırabileceğine de dikkat çekiyor.
Çiğ Besin Diyetinden tamamen vazgeçilmese de özellikle B12 ve D vitaminlerinin mutlaka eklenmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Şevval Uzun “Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek açısından süt, yumurta veya etin de eklendiği karma bir beslenme rejimi, Çiğ Besin Diyetinin bütün sakıncalarının önüne geçebilir” diyor. (Nurten Ceylan)

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN