Göğüs duvarı tümörlerinin her yaşta görülebileceğini ifade eden Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü, tedavinin tümörün tipine göre değiştiğini Anlattı. İl Sağlık Müdürlüğü, kişinin dışa doğru büyüyen kitleleri kendisinin de fark edebileceğini belirtti.
Göğüs duvarını oluşturan kas ve iskelet sistemi ile ilgili çeşitli tümörlerden oluşan göğüs duvarı tümörleri, her yaş grubunda görülebiliyor. Göğüs duvarı tümörlerinin belirtileri ağrılı ve ağrısız şişlik şeklinde olabileceği gibi hiçbir şikâyete neden de olmayabiliyor.
Göğüs duvarı tümörlerinin hepsinin “kötü huylu” olarak adlandırılamayacağını İl Sağlık Müdürlüğü, “İyi huylu tümörler de vardır. Bunların tanısı patolojik tanıdır” dedi.
“Tümör, göğüs duvarını oluşturan yapılarda meydana geliyor”
Göğüs duvarı tümörlerinin, göğüs duvarını oluşturan yapılarda meydana gelen tümörler olduğunu ifade ederek, “Göğüs duvarını oluşturan yapılar, kemik ve kaburgalardır. Bunların bağlantısını sağlayan kas yapılarının üzerinde de sinirsel dokular var. Bu dokularda meydana gelen herhangi bir tümör, göğüs duvarı tümörü olarak nitelendiriliyor. Diğer yandan akciğerdeki bir tümör de göğüs duvarına taşabilir, göğüs duvarını tutabilir veya vücudun başka bir yerinde meydana gelen farklı bir tümör, göğüs duvarına metastaz şeklinde çıkabilir” diye konuştu.
“Belli bir yaş aralığı yok”
Göğüs duvarı tümörlerinin belirli bir yaş aralığında görülmediğini, her yaş grubunda ortaya çıkabileceğini ifade eden İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada , “Bazı tümörler, genellikle 10-20 yaş arasındaki erkeklerde daha sık görülürken, bazıları daha ileri yaşta görülebiliyor. Tabii kemik duvarını veya göğüs duvarını tutan bu tümörlerde genel itibarıyla belli bir yaş aralığı yok. Her yaş grubunda görülebiliyor” denildi.
“Dışa doğru büyüyen kitlelerde kişi bunu fark edebiliyor”
Göğüs duvarı tümörlerinin içeriye ve dışarıya farklı şekilde büyüyebileceğini söyleyerek, “Dışa doğru büyüyen kitlelerde, kişi genellikle bunu fark edebiliyor. Örneğin banyo yaparken göğüs bölgesinde bir şişliğin ele gelmesi veya sinire baskı varsa ağrı yaşanması, kişinin tümörleri fark etmesini sağlıyor. İçeri doğru büyüyen tümörler ise fark edilmeyebiliyor ve tesadüfen çekilen herhangi bir göğüs tomografisinde karşımıza çıkabiliyor” şeklinde konuştu.
“Tedavi, tümörlerin tipine göre değişiyor”
Göğüs duvarı tümörlerinin tedavisinin tümörün tipine göre değişiyor “Bunlar genelde sarkomdur. Yumuşak dokudan kaynaklanan tümörlere ‘sarkom’ adı verilir. Sarkomların birincil tedavisi cerrahidir. Bazı durumlarda medikal tedaviler, onkolojiyle beraber kombine edilir. Bazı durumlarda ise radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi kombinasyonu şeklinde bir tedavi uygulanır. Dışa doğru gelişen göğüs duvarı tümörlerinde kapalı yöntemle tedavi etmenin bir anlamı yoktur çünkü oradaki kemik yapıları ve kas dokuları alınır. Bu noktada önemli olan, alınan yapının yerine ne koyacağınızdır. Günümüzde özellikle bu konuda teknolojik gelişmeler yaşanıyor. Eskiden alınan yapının yerine sadece sertleştirilmiş, alçıya benzer yapılar konulurken şimdi titanyumlar, farklı elastik yapılar içeren maddeler kullanılıyor.”
“Türkiye, göğüs cerrahisinde ileri seviyede”
Türkiye’nin göğüs cerrahisi alanında oldukça ileri bir düzeyde olduğuna da dikkati çekerek “Türkiye’nin göğüs cerrahisi alanında ortaya koyduğu başarılar oldukça önemli ve bu alanda ileri bir seviyede. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde bir göğüs cerrahı var. Belli merkezlerde robotik yöntemlerle tedaviler uygulanıyor. Bu anlamda göğüs cerrahisinde dünyanın birçok yerinden ileri seviyesindeyiz” dedi.
“Sağlığınızı ihmal etmeyin!”
Kanser hastalığın ve tümörlerin önüne geçmede erken teşhis ve tedavinin önemine vurgu yaparak, şu uyarılarda bulundu: “Maalesef toplumumuzda birçok insan hasta olduktan sonra hastaneye, doktora başvuruyor. ‘Ağrı yoksa, sorun yok, ağrı varsa yapacak bir şey yok’ düşüncesi hâkim. Bu düşünce çok yanlış. Herkes belli dönemlerde gerekli sağlık kontrollerini yaptırmalı. Bu konu ihmal edilmemelidir.”
