Güneş çarpması, yüksek sıcaklığa maruziyet nedeniyle meydana gelen vücuttaki aşırı ısınma halini ifade eder. Sıcak maruziyetinin en ciddi seyrinde vücut sıcaklığı 40 derece ve üzerine çıkar. Bu durum özellikle yaz aylarında daha sık meydana gelir diyen Kırşehir Boztepe Toplum Sağlığı Merkezi konu hakkında açıklamalarda bulundu. Kırşehir Boztepe Toplum Sağlığı Merkezi açıklamasında şunlara yer verdi;
Güneş ve sıcak maruziyeti sonrasında vücutta su ve tuz kaybı meydana gelir. Bu durum sonucunda da halsizlik, güçsüzlük ve kas krampı gibi sıcak kaynaklı bitkinlik hali meydana gelebilir. Bu durumun ilerlemesi ve vücudun ısı dengesini koruma kabiliyetini kaybetmesi halinde vücut sıcaklığı tehlikeli düzeyde yükselerek güneş çarpması adı verilen durumun oluşmasına neden olabilir. Rektal ölçümlerde 40 derece ve üzeri vücut ısısının tespit edilmesi güneş çarpmasının ana belirtisini oluşturur. Kafa karışıklığı, huzursuzluk, konuşma bozukluğu, deliryum, nöbet ve koma şeklindeki nörolojik belirtiler de güneş çarpması sonucu oluşabilecek belirtiler arasındadır.
Güneş çarpması sonrası oluşabilecek diğer belirti ve bulgular şu şekilde özetlenebilir:
Terleme değişiklikleri
Bulantı ve kusma
Ciltte kırmızı renk değişikliği
Soluk alıp vermenin hızlanması
Çarpıntı
Zonklayıcı baş ağrısı
Güneş çarpmasının seyri ve oluşabilecek belirtiler, vücut ısının ne kadar süredir yüksek devam ettiğine göre değişebilir. Vücut ısısının uzun bir süre boyunca yüksek kalması ve bu duruma müdahale edilmemiş olması halinde çeşitli organlarda kalıcı güneş çarpması yan etkileri meydana gelerek farklı belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Güneş çarpması neden olur sorusunun yanıtları, temel olarak iki kategoriye ayrılarak incelenebilir. Efor ilişkili güneş çarpması olarak ifade edilen ilk durumda, güneş çarpmasının oluşmasında sıcak ortamlarda yapılan yoğun fiziksel aktivite etkilidir. Bu şekilde oluşan güneş çarpması özellikle sıcak ortamlarda çalışmaya alışkın olmayan bireylerde gözlenir. Spor etkinliklerindeki sıcakla ilişkili vaka gelişimi kalp sorunları nedeniyle meydana gelen durumlara göre yaklaşık 10 kat daha fazla ortaya çıkar. Efor ilişkili olmayan klasik güneş çarpması olgularında ise bu durumun gelişimindeki temel neden sıcak ortam maruziyetidir. Nem düzeyinin de yüksek olduğu havalarda uzun süre zaman geçirilmesi klasik güneş çarpması meydana gelmesinin temel sebebini oluşturur. İleri yaştaki bireylerde ve kronik hastalığı bulunan kişilerde klasik güneş çarpması gelişimine karşı bir yatkınlık söz konusu olabileceği için dikkatli olunması gerekir.
Her iki şekildeki güneş çarpması olgularında da çok katlı giyinme, alkol tüketimi ve terlemeyle olan sıvı kaybının doğru şekilde yerine konmaması gibi yanlış uygulamalar etkili olabilir. Ekstrem sıcaklıklarda vücut ısısının düzenlenmesi merkezi sinir sistemi tarafından kontrol edilen bir işlemdir. Küçük yaş gruplarında bu görevle ilgilenen sinir yapıları henüz gelişim aşamasındadır. 65 yaşından büyük bireylerde ise merkezi sinir sistemi işlevlerinde bir miktar kayıp meydana gelir. Dolayısıyla bu iki yaş grubunda meydana gelebilecek sıvı kayıpları doğru şekilde yerine konmadığı takdirde güneş çarpmasına karşı bir yatkınlık söz konusu olabileceği için dikkati olmakta yarar var.
Güneş çarpmasına tanısal yaklaşımda öncelikle bu durumdan şüphelenilen hastanın yaşamsal fonksiyonları monitörize edilerek sıkı takibe alınır. Ardından tam kan sayımı, pıhtılaşma parametreleri, kan gazı, serum kreatin kinaz düzeyi ve idrarda myoglobin varlığının araştırılması başvurulabilecek diğer tetkikler arasında yer alır. Genel olarak güneş çarpması gelişen kişilerde soluk alıp verme hızlanmış ve kalp hızı yükselmiş olarak tespit edilir.
Kan tetkiklerinde incelenen sodyum, potasyum ve solunum gazları düzeyi, merkezi sinir sisteminin etkilenip etkilenmediğinin aydınlatılmasında faydalı olabilir. İdrar renginin koyulaşması güneş çarpmasına bağlı oluşabilecek bir diğer durumdur ve bu olay, böbrek fonksiyonlarının etkilendiğine işaret ediyor olabileceği için önem arz eder. Serum kreatin kinaz düzeyi kas dokusunun güneş çarpması nedeniyle hasar gördüğüne işaret eden bir bulgudur. Diğer organların nasıl etkilendiğinin aydınlatılmasında çeşitli görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir.(Nurten Ceylan)