Kırşehir Boztepe Toplum Sağlığı Merkezi Bahar alerjisi olan vatandaşlar için uyarılarda bulundu. Kırşehir Boztepe Toplum Sağlığı Merkezi; Baharın gelmesiyle birlikte alerjik hastalıkların görülme sıklığında büyük bir artış olur. Bunun nedeni havada yayılan ağaç, çiçek ve çimenlerin oluşturdukları polenlerdir. Kişi alerjik bir bünyeye sahipse, vücuda giren polenler bazı maddelerin salgılanmasına neden olur. Bu da gözlerdeki ve burun zarlarındaki kılcal damarların genişleyerek dokuların şişmesine yol açar. Bunun sonucunda bahar alerjisine ait bulgular oluşur. Bahar alerjisine halk arasında ”saman nezlesi” denir dedi.
Alerji normalde zararlı olmayan maddelere karşı vücudun verdiği abartılı cevaptır. Bu abartılı cevap bazen tüm vücutta, bazen vücudun bir kısmında olabilir. Gözde olursa alerjik konjoktivit, üst solunum yollarında olursa alerjik rinit ( saman nezlesi ), akciğerlerde olursa astım, ciltte olursa ürtiker, egzama ya da kontak dermatit denir.
Alerji çok sık görülen bir hastalıktır. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörler ortaya çıkışında önemli rol oynar. İmmün sistem normal olarak vücudumuzu bakteri, virüs gibi mikroplara ve zararlı maddelere karşı korur. Ancak normalde zararlı olmayan maddelere karşı immün sistem abartılı cevaplar vermeye başlar ise buna alerji denir. Alerjik hastaların immün sistemleri bazı maddelere karşı aşırı hassastır. Bu maddelerle karşılaşınca immün sistem kontrolden çıkar ve kaşıntı, kızarıklık, şişme, spazm, göz yaşarması, burun akıntısı gibi alerjik şikayetler ortaya çıkar. Alerjiyi başlatan maddeye alerjen denir. Polen, küf, hayvan tüyü, ev tozu, ilaçlar ve gıdalar en sık karşılaşılan alerjenlerdir. Özellikle bahar mevsiminde ortaya çıkan, burun akıntısı, burunda tıkanıklık, gözlerde yaşarma ve hapşurma belirtileri ile seyreden tablo bahar alerjisi ya da mevsimsel alerjik rinit olarak adlandırılır. Bahar alerjisinin nedenleri ağaçlar ve çimenlerden yayılan polenlerdir. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. Daha sonra alerjik reaksiyon ve buna bağlı belirtiler ortaya çıkar.
Bahar alerjisinin belirtileri arasında;
Burun tıkanıklığı,
Hapşırma nöbetleri,
Sulu burun akıntısı,
Burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjuktivit),
Sinüslerde baskı ve yüzde ağrı,
Gözaltlarının şişmesi ve mavimsi bir renk alması,
Koku ve tat duyularında azalma,
Çocuk hastalarda sık sık ellerini buruna sürtme ve kaşıma hareketi,
Yorgunluk,
Algılama güçlüğü,
Uyku bozukluğu ,
Damakta ve gırtlakta kaşıntı,
Öksürük ve baş ağrısı görülebilir.
Haftada 4 günden az ya da 4 haftadan daha kısa süren alerjik rinit semptomlarının olması aralıklı alerjik rinit olarak, haftada 4 günden daha fazla veya 4 haftadan daha fazla süren alerik rinit semptomlarının olması kalıcı alerjik rinit olarak tanımlanır.
Alerjik rinit her yaşta görülebilmekle birlikte en sık başlangıç yaşı çocukluktan erişkin döneme geçildiği yıllar olarak görülmektedir. Alerjik rinitli hastalarda yaklaşık %50 pozitif aile hikayesi vardır. Hem anne hem de babada alerjik rinit olan çocukların %68’i 10 yaşından önce, %85’i de 20 yaşından önce ilk alerji bulgularını vermişlerdir. Alerji bulgularının kaybolması olasılığı %10 civarında olup sadece hastalığın hafif formlarında görülür.
Ailede alerji veya atopi öyküsünün olması,
Sosyoekonomik düzeyin yüksek olması,
Siyah ırk,
Hava kirliliği,
Ailenin ilk çocuğu olma,
Ev içinde hayvan beslenmesi,
Evde sigara içilmesi,
Bebeğin bir yaşından önce yapay mamalarla beslenmesi.
Burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve hapşurma şikayetleri ile gelen hastada detaylı öykü alımı tanının ana unsurudur. Bulguların haftada kaç gün ortaya çıktığı ve ne kadar süredir devam ettiği öğrenilir. Alerjik rinitte bulgular bazı ortamlarda ortaya çıkar, bazı ortamlarda kaybolur. Soğuk algınlığında bulgular ortam ile değişmez. Hekim hastanın burnunu muayene ettiğinde burunda ödem gözlenir. Burun mukozası soluktur. Alerjik hastalarda göz altlarında mavi mor halkalar olur. Küçük çocuklarda burnun sürekli yukarı kaldırılması ile burun sırtında buruşma meydana gelir buna ”alerjik selam” denir. Alerjik rinitte sıklıkla eşlik edebilen diğer hastalıklar orta kulakta sıvı birikimi, sinüzit ve uyku bozukluklarıdır. Bu nedenle alerjik rinit yakınması ile gelen hastada ayrıntılı kulak burun boğaz muayenesinin yapılması ve gerektiğinde bu hastalıkların da araştırılması önemlidir.
Fizik muayene bulguları ve ayrıntılı bir hikaye alınması ile genellikle alerjik rinit tanısı konulabilir. Ancak rinit tanısını kesinleştirmek veya ayırıcı tanı yapabilmek için bazı laboratuar testlerine gereksinim duyulabilir.
Deri testleri: Hastanı ön kolu çizilerek veya delinerek alerjen damlatılır. Ürtiker meydana gelirse pozitif kabul edilir.
Serum IgE düzeyi
Spesifik immünglobulinler
Burundan sürüntü alınması
Kanda euzinofil düzeyi şeklinde sıralanabilir.
Alerjik rinit (bahar alerjisi) uzun süren hasta hekim ilişkisi ve sabır gerektiren bir tedavidir. Tedavide alerjenlerden korunma yanında burundan kortizonlu spreyler ve antialerjik ilaçlar kullanılır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla dengeli beslenilmeli, istirahat edilmeli ve bol su içilmelidir. A, B, C ve E vitaminli besinler tüketilmelidir. Alerjenlerden uzak kalınmalı, mutlak surette korunulmalıdır. Stresten uzak yaşamalı, alkol, sigara tüketilmemelidir. Bazı hastalarda immünoterapi yani aşı uygulaması yapılmaktadır. İmmünoterapi için seçilecek hastalar genellikle alerjisi ilaçlarla kontrol edilemeyen veya ilaç yan etkilerinden rahatsız olan hastalardır. Hastada en az iki mevsim veya 6 ay alerji bulguları varsa aşı düşünülebilir.
Bahar alerjisinde polenler buruna girer ve göze yapışır. Gözde sulanma, kızarma, kaşınma, burunda kaşınma, burun akıntısı, burunda tıkanma, boğazda yanma, hapşırma gibi belirtiler olur. Gece uyku düzeni bozulur, gündüz konsantrasyon eksikliği ve baş ağrısı olabilir. Hastalık göz kaşıntısı ve hapşırmaktan ibaret basit bir hastalık değildir. Tedavi edilmezse ve önlem alınmazsa tekrarlar. Sinüzit, otit ve astıma neden teşkil edebilir.
Bahar alerjisinden korunabilmek için önce hangi polenin alerji yaptığının bilinmesi gereklidir. Bunun için alerji testi gereklidir. Polenler coğrafi bölgelere göre değişkenlik gösterir. Sabahtan öğlene kadar polenler en yüksek seviyede bulunur. Yağmur yağdıktan sonra ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu azalır. Bu nedenle :
Polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde, kuru ve rüzgarlı havalarda zorunlu değilse dışarı çıkmayın.
Polen mevsiminde spor için kapalı alanları tercih edin.
Siperli şapka kullanın.
Göz nezleniz varsa güneş gözlüğü faydalı olabilir.
Eve geldiğinizde giysilerinizi değiştirin
Uzun kollu elbiseler ve pantolon giyin.
Eve geldiğinizde duş alın ve bol su ile yüzünüzü yıkayın.
Çok şiddetli bulgularınız varsa evinizde ve aracınızda polen filtresi kullanın.
Polen mevsiminde çamaşırlarınızı evde kurutmaya özen gösterin.
Polenlerin yoğun olduğu saatlerde kapı, pencere açmayın.
Doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçlarınızı düzenli kullanın.
Düzenli doktor kontrollerini ihmal etmeyin.
Rüzgarlı havalarda dışarıda bulunmamaya çalışın.
Toplu taşıma araçlarında açık kapı ve pencere önlerinde durmayın.
Çimlerin biçildiği ortamlardan uzak durun.
Polenlerin yüksek olduğu mevsimlerde uygun bir maske kullanabilirsiniz.
Sigara içmek şikayetleri çok artırır. Kendiniz sigara içmeyin ve sigara içilen ortamlardan uzak durun
Çimenli çiçekli ortamlarda yerde uzanmayın.(Ufuk Tufan Doğan)