Yeni Müfredatta Atatürk İlkelerine Yer Verilmemesi Büyük Tepki Çekiyor
Eğitim –İŞ sendikası başkanı Levent Akça yeni müfredat hakkında gazetemiz 40 Arena’ya açıklamalarda bulundu. Akça, Atatürk ilkelerinin çıkarıldığı bir müfredat olamayacağını söyledi. “Eğitimde özelleştirmeden vazgeçilmesi gerekmektedir” diyen Akça, “2017-2018 Eğitim öğretim yılı hayırlı uğurlu olsun. Şu bir gerçek ki bir ülkeyi eğer geri bırakmak istiyorsanız o ülkeyi işgal edip savaşmanıza gerek yok, eğitim sistemini bozmanız yeterlidir. Bugün baktığımızda AKP iktidarı ile beraber eğitim sistemi adeta Cumhuriyet döneminden gerilere doğru götürülmek için özel bir çaba sarf ediliyor ise bir hesaplaşma süreci yaşamaktayız. Laik bilimsel demokratik eğitime en büyük saldırı bu dönemde müfredat değişikliği ile gerçekleşti. Bir müfredat yapılırken işin uzmanlarına eğitmenlere üniversitelere bilimsel akademik kurullara danışılarak bir eğitim çalıştayı düzenlenerek uzun süreli bir çalışmanın sonucundan sonra pilot bölgelerde uygulaması yapılarak deneyimlenerek yapılması gerekmektedir. Bu dönemde yapılan müfredat değişikliği tamamen Atatürkçülüğü dışarı atıp ilke ve devrimlerini yok sayıp müfredat değişikliği olmuştur. Bu müfredat değişimi eğitim iş olarak şiddetle eleştiriyoruz. Ne olursa olsun ne kadar Atatürkçülüğü dışarı atarlarsa atsınlar biz derslerimizde Atatürkçülüğü Atatürk ilke ve devrimlerini öğrencilerimize anlatmaya devam edeceğiz. Öğretmenler sınıfında bunu gururla anlatmaya devam edecek. Bazı köklü değişiklikler yapılıyor değişikliklere kimlerin katıldığına baktığımızda hiçbir şekilde işin uzmanının ehlinin bulunmadığını bir amaç doğrultusunda bir müfredat değişikliği söz konusudur. Eğitimde sorunların aşılmasında tek yol bilimsel eğitim parasız ve kamusal eğitimin tüm Türkiye’de yaygın şekilde pratikte uygun hake getirilmesi gerekmektedir. Akıldan bilimden sanattan yoksun bir eğitim asla düşünülemez bunların olmadığı bir eğitim sistemi ile bizim çağdaş modern ve bilimsel ölçülerle diğer ülkeler ile yarışma ihtimalimiz rekabet gücümüz mümkün olmayacaktır. Biz Atatürk ilkelerinin olmadığı müfredata hayır diyoruz. Bunun bilimsellikten akıldan ve akılcılıktan uzaklaşmak olduğunu biliyoruz. Sene başında hep beraber gördük okullarda Milli Eğitim Bakanlığı Ensar Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti ve birlik vakfı ile protokoller düzenleyerek kendi yapması gereken anayasal temel hak ve hukuklarımızla bize verilmiş olan eğitimlerimizi bir nevi tarikat eli ile özelleştirmeye çalışıyorlar. Biz buraların eğitim sistemini tarikatları arka bahçesi yapılamaya çalışıldığının farkındayız. Bunda şiddetle karşı çıkıyoruz. Şimdi anayasa eğitimin her yurttaşın temel hak olduğuyla ilgili maddelere var. Bu maddeler çok açık ve net bizim Anayasanın 24. Maddesinde kimse devletin siyasi ekonomik hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurlarına dayandırmak çıkar ve nüfus sağlamak amacıyla her ne suretler olursa olsun din ve ya din duygularını dinde kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. 24. Maddesi çok açık ve net anayasanın yine ailenin korunması ve çocukları ile ilgili 41. Maddesi 7ye 5 fıkrası devlet istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır hükmü ile eğitim öğretim hakkı ve ödevini düzenleyen 42. Maddesinde eğitim ve öğretim Atatürk ilkeleri ile inkılâpları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin denetim ve gözetimi altında yapılır bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz eğitim ve öğretim hürriyeti anayasa borcunu ortadan kaldırmaz hükümleri ile açık ve net şekilde tarif edilmişken bugün anayasanın başta 42. Maddesi olmak olarak ter işler yapıldığını görüyoruz. Eğitim ve eğitim alanları okullar adeta istismar alanlarına dönüşmüş okul servislerinin savaşlarına ve silahlı kavgalarına şahit olmaktadır. Çocuklarımızı teslim ettiğimiz servislerin kimler tarafından kullanıldığı ehliyete sahip olduğu sabıka kaydı yeteri kadar incelenmeden ehliyetsiz kişilere servis taşımacılığı yaptırıldığına şahit oluyoruz. Yetkililere acilen bu konuda hakkında tedbir almaları gerektiğini düşünüyoruz. Var olan durumda eğitime nasıl hazırlandığının en güzel örneğini ilk öğretim Türkçe altıncı sınıf öğrenci çalışma kitabında hep beraber şahit olduk. Bugün öğrenci kitaplarında Atatürk ve Atatürkçülüğü çıkarırlarken yerine koydukları karikatürlerde öğrencilerimizi ne şekilde eğitecekleri hangi ahlakla ve hangi kültür ile eğiteceklerini ortaya koydular. Bu kitabı yazan inceleyen kişilerin hiçbir şekilde bir incelemeye tabi tutulmadan sadece Atatürk ile ilgi kısımları var yok diye baktıkları ve diğer şeylere dikkat edilmediği de ortaya çıktı. Tüm bu süreçlerin bir tek çözüm yolu vardır. Anayasada anlamını bulduğu üzere bilimsel demokratik laik eğitim devlet eli ile verilmesi gerekmektedir. Eğitimde özelleştirmeden vazgeçilmesi gerekmektedir. Müfredat bilimsel akılcı ve sanatsal müfredata dönüşmesi gerekir. İl merkezlerinde taşımacı eğitim gerekli değil burada temel sebep dayatma objektif olmayan ayrımcılık sınavların yol açtığı bir durum şimdir her öğrenci kendi mahallesinde evine en yakın okula gitmeli gelecek kaygısı taşımamalı TEOG sınavları ve üniversite sınavları ile ölçmelerden uzak subjektif ölçümlere dayalı sınavlar acilen terk edilmeli devlet her öğrencinin eğitim hakkını garanti altına almalı hele hele TEOG sınavları bir an önce vazgeçilmeli ve çocuk kendi mahallesindeki okula rahatça gidip gelmelidir.” diye konuştu.
HABER: SERHAT ERDOĞAN