AHİLİK, TÜRK MİLLETİ’NİN İNSANLIĞA SUNDUĞU SİSTEM

AHİLİK, TÜRK MİLLETİ’NİN İNSANLIĞA SUNDUĞU SİSTEM

Türkiye Maarif Vakfı’nın ” Maarif Söyleşileri” kapsamında düzenlediği ve Üsküdar- Altunizade’deki Genel Merkezleri’ndeki konferansın ocak ayı konuğu oldum. Vakfın 6 kıtada 51 ülkede bulunan temsilciliklerinde de online yayınlanan konferans çok ilgi çekti ve güzel sözler söylendi, şükür. Konferansa Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlarının yanında online olarak da dünyanın farklı ülkelerindeki eğitimciler katıldılar. Katılımcılara Ahiliğin farklı özelliklerini, sadece bir esnaf teşkilatlanması olmadığını, ilk dönemlerde sultanların, vezirlerin, müderrislerin, mutasavvıfların, kadıların, mal- mülk sahiplerinin ve el emeği ile geçinen esnafların da ahilik sistemi içinde olduklarını anlatınca çok etkilendiklerini müşahade ettim. Özellikle;

• Ahiliğin, Anadolu’dan- Kırşehir’den insanlığa sunulan adalete, ehliyet- liyakata, danışmaya ve seçime dayalı bir sistem olduğunu ifade edince;
  -Ahiliğin yeteneklere, kaliteye ve ahlâka önem veren bir eğitim modeli olduğunu, Ahi- Türk, ahi- alp denilen müteşebbis fakat kanaatkâr, gerektiğinde savaşçı insan tipini yetiştirdiğini söyleyince;
• Ahilerin kendilerine has iktisadi- ticari sistemleri olduğunu, ahlâkı sistemleştirdiklerini, kârda değil hayırda yarıştıklarını, maddeye esir olmadıklarını, dayanışma ve yardımlaşmayı esas aldıklarını örneklerle anlatınca dinleyenlerin çok etkilendiklerini gördüm. Eğer biz Ahiliği doğru bir şekilde anlatır ve insanlığın beğenisine sunabilirsek, haz ve hız çağındaki insanlığın bundan çok istifade edeceğini düşünüyorum. Çok çalışarak, her yerde ve bütün platformlarda Ahiliği anlatmaya gayret edeceğiz inşaallah.