Ramazan Bayramında Sümeyye Ayaz beslenme ve tatlı tüketimi konusunda uyarılarda bulundu.
Ramazan ayı boyunca beslenme düzeninin değişmesi ve günlük öğün sayısının düşmesinin ardından normal beslenme düzenine geçilmesiyle bir anda fazla yeme sürecine giriyoruz. Bu durum da bazı hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.
Ayaz gerekli tedbirlerin alınması konusunda uyarılarda bulundu.
Ramazan Bayramı’nda tatlı ve çikolata tüketiminin arttığından bahseden Sümeyye Ayaz , “Ramazan ayı boyunca öğün sayısı, tüketilen yiyecekler ve su miktarındaki değişikliklerden dolayı bayramda beslenmenin önemi daha da artmıştır. Su tüketimi özellikle de yeterli miktarda olursa bazı rahatsızlıkların önlenmesine de yardımcı olur. Öğünlerde tüketilen yemek miktarı, yağ, şeker, karbonhidrat miktarının az olması sağlığımız açısından son derece önemlidir. Bir ay boyunca tutulan orucun ardından Ramazan Bayramı’nda tatlı ve çikolatayı fazla kaçırmak bazı sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir” dedi.
“ÖZELLİKLE ŞEKER HASTALARININ MÜMKÜN OLDUĞU KADAR TATLILARDAN UZAK DURMALARI GEREKİR”
Ramazan sonrası bayram ikramlıklarında aşırıya kaçılmaması gerektiğinden bahseden Ayaz, “Ramazan ayını geride bırakırken, bu ayda su tüketiminin yeterli miktarda olmaması durumunun bazı rahatsızlıklara sebep olacağından bahsetmiştik. Ramazanın bitmesi ve bayramın gelmesiyle birlikte ikram edilen tatlılar ve çikolataları da fazla kaçırmamak sağlığımız açısından son derece önemlidir. Aşırı yemek yemek, tatlı ve çikolataya özellikle dikkat etmesi gereken kişiler de şeker, tansiyon, kalp hastalığı olan kişilerdir. Ramazan ayı boyunca yavaşlayan sindirim sitemine bir ana yüklenmek özellikle bu tür hastalarda daha ciddi sıkıntılara sebep olabilmektedir. Bu yüzden ramazan bayramı boyunca ve sonrasında ağır yiyeceklerden uzak durmak sağlığımızı riske atmamak son derece önemli. Ramazan Bayramı’nı normal beslenmemize dönmek için bir uyum süreci olarak düşünebiliriz” şeklinde konuştu.
“HER ŞEYİN AZI KARAR ÇOĞU ZARAR”
Ramazan Bayramı’nda mideye bir anda yüklenilmemesi gerektiğinden bahseden Ayaz, “Uzun süre açlık gerektiren Ramazan ayından sonra bayrama girmemizle birlikte genelde bir anda özellikle tatlılara yükleme yapıyoruz. Burada dikkat etmesi gereken kişiler özellikle şeker hastalarıdır. Şeker hastaları dahil herkesin daha sebze ağırlıklı ya da daha hafif besinler tüketerek mideye yükleme yapmamasını öneririz. Ayrıca çok fazla yemek yemek değil daha az ve hafif yiyeceklerle ramazan bayramını geçirmek mümkün. Hepimizin bildiği bir düstur var her şeyin azı karar çoğu zarar. Bu özellikle midemizin ramazan ayıyla birlikte rahatlamasından sonra bayramda tatlılara fazla yüklenmemiz gerektiğinin de önemine vurgu yapıyor. Bu konulara dikkat edersek ramazan bayramını da sonrasını da daha sağlıklı geçirmemiz mümkün” şeklinde bilgi verdi.
“BAYRAM ZİYARETLERİNDE SUNULAN İKRAMLARDA AŞIRIYA KAÇMAYIN”
Besinlere bir anda yüklenmenin bazı hastalıklara sebebiyet verebileceğinden bahseden Ayaz, “Ramazan ayında kaybedilen sıvı miktarını tekrar yerine getirebilmek için bünyeye göre günde en az 2-2,5 litre su tüketilmesinde fayda vardır. Bunun dışında ramazan bayramında ikram edilen şeker, çikolata, tatlı, hamur işleri gibi besinler kan şekerimizi hızla yükseltir. Bu gibi besinlere bayram gelince bir anda yüklenmek kan şekerinin hızla yükselmesine sebep olduğu gibi bazı sindirim sistemi sorunlarına da yol açabilmektedir. Bayram ziyaretlerinde ikramlara dikkat etmeli, aşırıya kaçmadan yeterli miktarda tüketmemiz hem sağlığımız için hem de kilo almamak için önemlidir. Şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanlar ve özel beslenme tedavisi uygulayanların özellikle bayramda ve sonrasında da bu sürece uymaya devam etmesinde fayda var” ifadelerini kullandı.
Diyabet Hastaları Özellikle Dikkat Etmeli
Bayramda şeker ve tatlı tüketimi artıyor. Bu nedenle başta diyabet hastaları olmak üzere kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olan basit karbonhidrat tüketimine dikkat edilmeli. Bayramı şekersiz geçirmemek isteyenler ise şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılardan ‘masumane porsiyonlar’ tüketebilir.
BASİT KARBONHİDRAT TÜKETİMİNE DİKKAT
Bu yıl Ramazan ayının bahara denk gelmesiyle uzun süreli bir açlık ve susuzluk döneminin söz konusu olduğunu belirten Ayaz “Bu dönemin sonunda ise şeker gibi bir bayram bizi bekliyor. Diyabetli olsun ya da olmasın bütün bireylerin şeker, tatlı gibi basit karbonhidratların tüketimine dikkat etmesinde fayda var” dedi.
ANİ DALGALANMALAR YAŞANABİLİR
Şeker, tatlı gibi basit karbonhidratların tüketiminin kan şekerinde ani dalgalanmalara sebebiyet verebileceğine dikkat çeken Ayaz, “Kontrolsüz diyabetli hastaların/bireylerin bu besinlerden uzak durması önemli. Ancak kontrollü diyabet hastalarında basit karbonhidratların kana karışım hızını yavaşlatabilmek açısından sağlıklı protein, süt, yoğurt, ayran, peynir gibi veya sağlıklı yağ, çiğ fındık, badem, ceviz gibi alternatifleri de beslenme düzenine eklemek, mümkünse miktarlarına dikkat ederek beraber tüketiyor olmak önemli. Ana öğünlere çiğ veya pişmiş sebzeleri eklemek, bunları az yağlı, yağsız et, tavuk, balık grubuyla tercih etmek, bol su tüketmek, gün içinde 40-45 dakikalık yürüyüşler planlamak genel olarak süreci rahat yönetebilmemize yardımcı olacaktır. Medikal tedavi alan bireylerin ilaçlarını düzenli kullanmaları unutulmamalı” diye konuştu.
DOĞAL TATLANDIRICILAR KULLANIN
Şerbetli tatlılardan ziyade sütlü veya meyveli tatlıları daha masumane porsiyonlarının tercih edilebileceğini aktaran Ayaz,” “Bu tatlıların şeker oranı azaltılabilir. Arzuya göre toz tarçın ile tatlandırılabilir. Un kullanılan alternatiflerde daha tatlı bir ikame olarak keçiboynuzu unu kullanılabilir. Şeker eklemeden hazırlanan tatlılar -eğer tatlı pişirilirse soğuduktan veya ılındıktan sonra- şekersiz pekmez, doğal bal ile tatlandırılabilir. Piyasada satılan kalorisiz ancak tatlı tadı veren yapay tatlandırıcılardan ise uzak durulmalıdır” ifadelerini kullandı.
(İlknur Öncü)