Diyetisyen Sümeyye Ayaz depresyonda beslenme hakkında açıklamalarda bulundu. Diyetisyen açıklamalarında: “Depresyon yaşamdan zevk alamama, sürekli yorgunluk ve uyku hali, karamsarlık, güven duygusunda azalma, istemsiz davranışlar, dikkatsizlik, nedeni belirsiz ağrılar gibi sonuçlar doğurur. Nedenleri arasında genetik yapı, hormonal ve biyokimyasal bulgular, sosyo-kültürel ve psikolojik yapı en büyük etkenler. Ancak yapılan çalışmalar yanlış beslenme alışkanlıklarının da depresyona neden olduğunu gösteriyor.
DEPRESYONA KARŞI NASIL BESLENMELİYİZ?
Sağlıklı beslenme depresyon tedavisinde de önemli bir yere sahip.
Beslenmede basit karbonhidratları çıkarmak depresyon tedavisinde başarıyı artırır. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, şeker ve şekerli yiyecekler yerine uygun miktarda meyve, her öğün salata veya sebze tüketimi önemli.
Depresyonda sigara, alkol ve kafeinli içeceklerin tüketiminin azaltılması faydalı olur. Yapılan çalışmalara göre sigara tüketimi vücutta C vitamini eksikliğine neden olur, beyindeki C vitamini eksikliği de depresyonu tetikler.
B vitamini, Folik asit, Demir ve Çinko eksikliği en başta gelen depresyon nedenleri. Uygun bir beslenme ve beraberinde bu eksiklerin tamamlanması için destek gerekebilir.
Beynin yeterli çalışması için glikoza ihtiyacı var. Bu nedenle uzun süre açlıklar hipoglisemiyi tetikleyeceğinden depresyon da tetiklenir. Hipoglisemisi olan kişilerde, sinirlilik, yorgunluk, baş ağrısı, konsantrasyon problemleri, bulanık görme ve depresyon görülebilir. Az az ve sık sık beslenme kan şekerini dengelemede en çok dikkat edilmesi gereken unsur. Balık tüketmemek veya omega-3’den yetersiz beslenmek de depresyonu tetikler. Beyin, vücudumuzdaki en fazla yağ asidine sahip bölgemiz ve omega-3 yağ asidi sinir sistemi ve hücre zarında eksildiğinde direk beyin fonksiyonları etkilenir. Gün içerisinde papatya, melisa, sarı kantaron, kuşburnu, ıhlamur gibi sakinlik hissi veren bitki çaylarından destek alınabilir. Çok düşük yağlı diyet yapmak depresyona itebilir, özellikle sinir sistemi fonksiyonlarını düzenleyen n-3 ve n-6 yağ asitleri gerekli. Haftada en az 2 kez balık, günde 10-15 adet fındık, badem tüketilmeli, yemekler mısırözü, ayçiçek, fındık yağı ile pişirilmeli, salataya ise zeytinyağı kullanılmalı. Günde 2-2,5 lt su içmeye özen gösterilmeli. Vücudun susuz kalması hafif bile olsa dehidratasyona, dehidratasyonda ruh halimizin değişmesine neden olmakta. Kızarmış, işlenmiş ve doymuş yağ oranı fazla olan yiyeceklerden kaçınmak gerekir. Tüketim miktarı arttıkça konsantrasyon problemleri, uykulu, yorgun bir yapı gözlemlenebilmekte. Herhangi bir yiyeceğe karşı alerjiniz varsa bu durum da depresyona neden olabilmekte. Besin alerjinizin tespit edilip ona göre beslenmeniz bu atakları önler. Alerjik etkisi olan yiyeceklerde psikolojik yapıyı etkiler, bu yiyecekleri yediğinizde daha agresif, depresif yada hiperaktif olabilirsiniz. Belirli yiyeceklere karşı alerjiniz varsa mümkün olduğunca uzak durmakta fayda var.”dedi. (İlknur ÖNCÜ)
