Son zamanlarda meyveden, sebzeye, bakliyattan ete kadar tüm ürün fiyatlarındaki artış hız kesmeden devam ediyor. Temel tüketim gıdalarına gelen zamlar Kırşehirli vatandaşın pazardan eli boş dönmesine neden olurken, esnaf da satış yapamadan evine dönmek zorunda kaldığını söyledi. Kırşehir’de pazara giden vatandaşlar, artan fiyatlar nedeniyle bir şey almadan evlerine geri dönüyor. İşsizlik ve yoksulluk halkın önemli sorunları arasında yer alırken Türk Lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi halkın alım gücünü düşürüyor. Kırşehirli vatandaşlar önceden lahanayı 5 TL’ye alırken şimdi kilosunun 5 TL olduğunu belirtti.
KARINIMIZI DOYURAMAZ HALE GELDİK’
Pazara gelen Kırşehirli vatandaşlar, ürünlere gelen zamlar nedeniyle temel ihtiyaçlarını alamadığını belirterek, “100 TL’ye sadece birkaç kilo bir şeyler alıyoruz Gerçekten çok zor geçiniyoruz. Şu an 300 TL’lik alışveriş yapsak bile yine de ihtiyaçlarımızın tamamını karşılayamayız. Geçinmekte büyük zorluk yaşıyoruz. Geçen yıllarda 100 TL ile pazara geldiğimizde neredeyse tüm ihtiyaçlarımı alabiliyorduk ama şu an aynı parayla hiçbir şey alamıyorum. Şu an ihtiyacım olan elma, havuç ve portakalı almadan eve gidiyoruz. Yeşil biberin kilosu 35 TL olmuş biz bu fiyatlarla nasıl Pazar alışverişi yapalım nasıl geçinelim? Ülkede çok ciddi bir kriz var ve bu durum bizi çok etkiliyor. Ekonomik kriz nedeniyle iyice fakirleştik. Temel ihtiyaçlarımızı bile alamıyoruz artık. Gelen elektrik faturaları dudak uçuklatacak fiyatta. Nasıl ödeyeceğiz diye kara kara düşünüyoruz. Pazara gelmeye korkuyoruz. Bütün halk ekonomik krizden dolayı perişan ve kimse geçimini sağlayamıyor. Artık karnımızı bile doyuramayacak bir durumdayız. Bütün halk ekonomik krizden dolayı perişan ve kimse geçimini sağlayamıyor. ” dedi.
“FAKİRLİĞE DOĞRU GİDİYORUZ, HEPİMİZ FAKİRLEŞTİK!”
Maaş ücretlerindeki artışın gelen zamlara göre çok cüzi olduğunu fakat gıda sektöründeki artışın çok yüksek olduğunu iddia eden Kırşehirli vatandaşlar; “ Pazara geldik alışveriş için ama her istediğimizi alamadık. En ucuz olanı, bütçemize uygun olanı, sayı olarak 5 tane lazım ise 3 tane almayı, çeşit alacaksak az almaya çalışıyoruz. Maaş ücretlerindeki artışlar, gıda sektöründeki fiyat artışlarını karşılamıyor. Buda bizi fakirliğe götürüyor. İnsanlar artık utanıyor, hepimiz fakirleştik. Standartlar gerçekten çok düştü. Bence Türkiye ikiye bölünecek. Bunu herkes görüyor, basında dile getiriyor ama kulağını, gözünü kapatıp nereye kadar saklayacaklar bilemiyorum” ifadelerini kullandı.
“HARCAYACAK PARAYI KAZANAMIYORUZ!”
Bu dönemde para kazanmanın çok zor olduğuna belirten Kırşehirli vatandaşlar; “Harcayacak parayı kazanamıyoruz. Alt tabaka hayat sürmekteyiz. Eskiden lüks kavramı vardı veya orta derecede birde fakir kesim vardı. Şimdi orta derecede ekonomisini döndüren aile yok. Zengin sadece elinde olanı çevirir alır değiştirir. Gün geçtikçe daha beter hale geliyorum. Para yok. Bir şeyler alıp satmam için para gerekiyor. Bu parayı kazanmak ise şu dönemde çok zor. Pazara gelip birkaç kilo meyve sebze alan vatandaş kendisini zengin görür oldu. Çünkü fakirleşme var. Herkes ister ki evine eli dolu gitsin. Kira, yakıt, harcama derken pazara gelince sadece göz doldurarak gidiyoruz. Tezgahlarımız eskisi gibi dolmuyor. Bu nedenle alımın olmadığı gibi satımın da olmadığı apaçık ortada. Bu durumun düzelmesi gerekiyor. Mağduriyet giderildikçe memnuniyet artacak” dedi.
“VATANDAŞLAR CÜZDANINA GÜVENİPTE, TEZGAHA YAKLAŞAMIYORLAR”
Vatandaşın cebinin boş olduğunu, cüzdanına güvenip tezgaha yaklaşacak paralarının olmadığını iddia eden Kırşehir pazar esnafı: “Vatandaşlar tezgaha yaklaşamıyorlar gelen iki kilo üstünde alamıyor. İşsiz kalan bir çok vatandaş var. Garsonluk yapan buna benzer işlerle uğraşan birçok kişi aylardır işsizlikle boğuşuyor. Ne yapacak nasıl idare edecekler? Kimse ne yapacağını bilmiyor” ifadelerini kullandı.
“İNSANLARIN CEBİ BOŞ OLDUĞU İÇİN KİMSE PAZARA GELMEK İSTEMİYOR”
Pazar kalabalığının eskiye oranla yaklaşık bir yıldır boş geçtiğine vurgu yapan Pazar yeri esnafları: “Artık can derdini de geçtim herkes açlıktan öleceğime virüsten öleyim diyor. Tıklım tıklım olan pazar neredeyse bir yıldır boş geçiyor. Öğle saatlerinde yer bulunmazdı, herkes dip dibe geçerdi. Şimdi ise neredeyse günümüz boş geçiyor. Bu pandemiden falan değil hastalık korkusu değil. Gelen müşteriler ne yapsak ne etsek derdinde değiller artık. İşsizliği parasızlığı düşünmekten başka bir şey düşünemez olduk” ifadelerini aktardı.
“SESİMİZİ DUYAN YOK!”
Geçen yıla oranla fiyatların çok yükseldiğini belirten Kırşehir Pazar yeri esnafları “Halimiz perişan sesimizi duyan yok. Dayan dayan da nereye kadar dayanacağız. Aldığımızı, alış fiyatına veriyoruz neredeyse. Bizde alıp satıyoruz. Geçen yıla göre fiyatlar çok arttı. Mazot fiyatları arttıkça bu fiyatlara yansıdı. Fiyatlar kimseyi memnun etmiyor. Babalar eşine, çocuklarına para veremiyor hale geldiler. Hayat şartları çok yüksek. Olsa da olmasa da iki lokma fazla yesem de yemesem de zaten param yok diyoruz. Tezgaha yanaşıp fiyata göz ucuyla bakıp gidiyorlar. Artık alım gücünün de sınıflara ayrıldığı aşikar. Kimse bunu inkar edemez. Bir dar boğaz vardır birde geniş boğaz vardır. Parasına göre ya fakir insan ya da zengin. Bunun emeklisi var işçisi, memuru var. Kiralar yüksek doğalgaz faturalar derken adam mutfak ihtiyacına ne ayırabilir ki. Bizde mağduruz satışlarımız olmuyor. Ben bu malı tezgaha koymak için kazanmalıyım. Fakat kazanmam içinde vatandaşın alım gücü yüksek olmalı. Şaştık kaldık alacak olan alamıyor, satacak olan satamıyor. Nereye giderseniz gidin Türkiye’nin hali ortada. Vaziyetlerimiz günden güne daha çıkılmaz hale geliyor. Allah hepimizin yardımcısı olsun inşallah bir an önce herkes rahat nefes alır” dedi. (Ufuk Tufan DOĞAN)
