Reflü hastaları dikkat!

15 Ağustos 2014
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
3448 defa okundu.
Reflü hastaları dikkat!

Reflü hastalarını uyaran Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Yetkiner, tedavi edilmeyen reflünün kansere yol açabileceğini söyledi.

Reflü hastaları dikkatReflü hastalarını uyaran Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Yetkiner, tedavi edilmeyen reflünün kansere yol açabileceğini söyledi.

Tüm dünyada sık görülen bir hastalık olan ve ülkemizde de her 5 yetişkinden birinde reflünün olduğu belirtilirken, hastaların beslenmeye ve ilaçlarını düzenli kullanmaya dikkat etmeleri gerekiyor.

Mide yanması, mide içeriğinin yukarı çıktığını hissetmek, göğüs bölgesinde yanma, ağza acı suyun gelmesi, kalp çarpıntısı, rahatsız edici mide şişkinliği ve öksürme gibi belirtileri olan reflünün son yıllarda çok yaygın olarak görülürken, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Yetkiner, reflü ve tedavisi hakkında verdiği bilgide, tedavinin ihmal edilmemesi uyarısında bulundu.

Sürekli reflünün yol açtığı tahribat nedeniyle oluşan dokunun yemek borusunu daraltıp gıdaları yutmada zorluğa yol açtığını kaydeden Op. Dr. Mehmet Yetkiner, “Mide kapak sistemi sürekli gevşek haldeyse veya zayıflamışsa kapanamaz ve mide asidi yemek borusuna geçerek reflüyü oluşturur. Obezite, mide fıtığı, hamilelik, sigara, astım, diyabet, mide tembelliği olanlarda reflü daha sık görülmektedir. Göğüste yanma hissi boğaza doğru yayılır ve ağızda ekşi, acı bir tat oluşturur. Mide asidi ve gıdaların ağza geri gelmesi, göğüste ağrı, gıdaları yutmada zorluk, ses kısılması, seste kabalaşma ve boğaz ağrısı ile birlikte boğazda dolgunluk sıkışıklık hissi reflünün başlıca belirtileridir. Reflü, kronik öksürük ve akciğer hastalıklarına da yol açmaktadır” dedi.

Mide asidinin yakıcı etkisiyle oluşan şiddetli erozyon ve ülserlerin ağrı ve kanamaya neden olabildiğini belirterek, tedavisiz kalan hastalarda kanser riskinin devam ettiğine dikkat çeken Mehmet Yetkiner,  tanı koymak veya hastalığın şiddetini belirlemek için endoskopi, pH ölçümü, kontrastlı grafiler, manometrik çalışmalar yapıldığını söyledi.

Birçok insanın yaşam tarzında değişiklik yaparak veya ilaçlarla reflüyü kontrol altında tutabilirken bazı hastalarda ise cerrahi girişim gerektiğini ifade eden Mehmet Yetkiner, “İlk tedavi genellikle mide asidini baskılayan ilaçlar ve yaşam tarzında değişikliklerle yapılır. Obezite karın içi basıncını artırıp mideye yaptığı baskıyla reflüyü şiddetlendirir. Bu yüzden hasta; fazla kilolarından kurtulmalı, sigarayı bırakmalı, dar elbiseler giymemeli, yağlı yemeklerden veya kızartmalardan, domates salçasından, alkolden, çikolatadan, naneden, soğan ve sarımsaktan, kahveden uzak durmalıdır” diye konuştu.

Hastanın fark ettiği tetikleyici gıdadan uzak durmasının en iyi seçenek olduğunu hatırlatarak, “Küçük lokmalarla beslenilmeli ve yemekten hemen sonra uyunmamalıdır. Uzanmak veya uyumak için yemeğin üzerinden en az 3 saat geçmelidir. Baş altına konan yüksek yastıkların reflüye faydası yoktur. Bel kısmından itibaren yüksekte olacak şekilde yatak ayarlanmalıdır” şeklinde tavsiyelerde bulunan Op. Dr. Mehmet Yetkiner,  ilaç kullanımının işe yaramadığı durumlarda en sık olarak yemek borusunun mideyle buluştuğu yerdeki kapak sisteminin güçlendirilmesine yönelik operasyonlar yapıldığı ve mide fıtığının da onarıldığı bilgisini verdi.

Anahtar Kelime: ,
YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN