ULUSLARARASI GÖÇ GÜNÜ

19 Aralık 2015
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
2165 defa okundu.

ULUSLARARASI GÖÇ GÜNÜ

 

Geçen hafta, Uluslararası Göç Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi, İl Göç Müdürlüğü toplantılarla göç konusunda son gelişmeleri kentin yetkilileri ile paylaştı, ilimizin valisi ziyaret edildi ve görüşleri basında paylaşıldı. Kırşehir Valisi Necati Şentürk, ziyarete gelen heyete “Dünyada en fazla mülteci kabul eden ülkenin Türkiye olduğunu; ensar  ve muhacir kabul eden ülke olduğumuzu; Türkiye’de 2,5 milyon mülteci bulunduğunu; bunun 200 binini bile Avrupa ülkelerinin kabul edemediğini” bildirdi.

 

Üstelik yine valimizin bildirdiğine göre, “ 7,5 milyar dolar sarf etti Türkiye, bütün Avrupa ülkeleri 450 milyon dolar sarf ederek  bizim sarf ettiğimizin 10da birini yapamadı.” Valimiz bu konuda Avrupa’nın tavrını çifte standart olarak değerlendirmiştir ki, gerçekten göç sorunsalı tüm dünyanın çifte gözlük kullandığı önemli bir sorunudur.

 

Dünyada yoksulluk coğrafyalarının varlığı ve savaşların kesilmeksizin süreceği ortada olduğuna göre, göç sorunu da giderek büyüyen bir ölçekle dünyanın gelecek gündeminde baş yeri alacaktır.

 

İnsanlık tarihi anlatılırken, tarım öncesi dönem “göçler çağı” olarak anlatır. Tarımın insanı toprağa bağlı yaşama zorlamasından sonra kentleşmeyle birlikte yerleşik yaşama geçer insan. Oysa o tarihten yüzyıllar sonra bugün, insanlık yeniden bir büyük “göç” olgusu ile karşı karşıya. Yukarıda verilen haber oldukça yeni ve sıklıkla dünyanın değişik yörelerinde yaşanan bir gerçeğin parçası. Ölümü göze alarak sürdürülen bir mücadele, “göç” çabası.

 

Hardt ve Negri’ye göre, “Dünyanın üzerinde bir hayalet dolaşıyor; bu, göç hayaletidir. Eski dünyanın bütün güçleri ittifak halinde bu göçe karşı acımasız bir operasyon yürütüyor ama hareket durdurulacak gibi değil… Emek gücünün bu hareketliliği ve bu politik çıkış birbirine dolanmış binlerce iplikten oluşuyor.” (2001, s.226, 228) Bu binlerce ipliğin bir kısmı ekonomik, bir kısmı siyasi, bir kısmı kültürel bir kısmı ise savaş gibi zorunlu kılıcı içeriğe sahip.

 

Göç olgusunu doğru değerlendirebilmek için tarihten beri süregelen göç dalgalarını hızlıca değerlendirmek gerekmekte. Tarihte “Göçebelik çağı”nı tanımlamak gerekirse, şu kronoloji açıklayıcıdır: “Tarihte yay ve sapan keşifleriyle ortaya çıkan, …Aşağı Barbarlık; …çobanlık gereği göçebe hayat sürülen Orta Barbarlık ve …üretimin esas olarak tarıma dayandığı, kent sistemlerinin doğduğu, …Yukarı Barbarlık.” (Hassan, Ümit (1977), İbn Haldun’un Metodu ve Siyaset Teorisi, A.Ü.SBF No.405, Sevinç Matbaası, Ankara, s.183)

 

Göçebe yaşam “Hint toplumunda … fethedilen halkların emek güçlerinin istismarı sayesinde yaşayan, babaerkil, göçebe kabilelerle, savaşçı çoban kabilelerden meydana gelmekte” iken, “MÖ.2000 yıllarında …Ari kavmin zengin Ganj deltasını işgal ettikten sonra buraya yerleşip tarımcılığa ve çeşitli endüstriyel faaliyetlere başlamalarıyla” yerleşiklik kazanmıştır. Benzer şekilde “Mısır’ın siyasal rejimi, MÖ.4000 dolaylarında, Nil kıyısındaki verimli toprak şeridi üzerinde tarımsal faaliyetin başlamasıyla …kamu yaserap 5tırımları ele alınmış ve özel kişilerin ellerinde bulunan tarım alanlarını göçebe saldırılara karşı koruyabilmek için savunma örgütlenmesine gidilmiştir.” (Ben-Amittay, Jacob (1983), Siyasal Düşünceler Tarihi (Çağlar Boyunca Siyasal Düşüncenin Değişimi), Savaş Yay.7, Ankara, s.36, 41)

 

Yukarıda tarihsel sürekliliğine dikkat çekilen göç olgusu, çağdaş dünyada yeni bir anlam kazanmış ve dünya savaşları sonrasında ulus-devlet modeline göre şekillenen dünyada yurttaşlık ve kültürel uyum açılarından sorun yaratmış, ekonomik gerekirlik bakımından ise çelişik bir rol üstlenmiştir. Diğer yandan göçün bu uluslararası boyutu kadar önem kazanan bir diğer boyutu ise kırsaldan kentsel bölgelere olmak üzere büyüyen iç göç olgusu olmuştur. Öte yandan her iki gelişmenin fazlasıyla ortak kuramsal dayanakları ve ekonomik çerçevesi olduğu gözlenmiştir.

 

Sorunu bugüne ve Kırşehir’e getirdiğimizde bizim de küresel sorundan payımızı aldığımızı ve 4.600 civarında mülteciyi ilimizde konuk ettiğimizi vurgulamak gerekmektedir.

Anahtar Kelime: ,
YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN