KILIK KIYAFET SERBESTLİĞİ NEREYE KADAR?

30 Temmuz 2023
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
2700 defa okundu.
KILIK KIYAFET SERBESTLİĞİ NEREYE KADAR?


Okullarda ve bazı kurumlarda kılık kıyafet serbestliği projesi ortaya çıkalı bir belirsizlik, bir kargaşa sürüp gitmektedir. Öğretmeni de öğrencisi de konuyu farklı yorumlayarak bir değişiklik rüzgârına kapılmış gidiyor.
Tam bir etüt yapılmadan, eğitimcilerin görüşlerine varılmadan alınan bu tür kararlar okullarda ve eğitim alanında çözümsüzlüklere sebep olmaktadır. Ergenlik çağını yakalamış öğrenciler, değişik kıyafetleri tercih etmek, değişik saç şekilleriyle de görüntü vermek istemektedirler. İdarenin ve öğretmenlerin görevleri bunlar olmamalıdır.
Sokakta giydikleri elbiselerle,saç ve sakallarla çirkin görüntülü kot pantolonlarla okula gelmeleri beraberinde sıkıntılar yaratmaktadır. Kılık kıyafet serbestliğini yanlış yorumlayan bazı öğretmenlerde bu durumlara yeşil ışık yakmaktalar, diğer öğrencilere de kötü örnek olmalarının yolunu açmaktadırlar. Neye inanırsak, o nu yaşamaya mahkûm oluruz. Aklımızı gönlümüzün önüne koymazsak sistemde yaralar açmaya devam ederiz.
Kılık kıyafet serbestliği öğrenciler arasında da psikolojik etkilenmelere, kıskançlığa, gereksiz özentilere yol açtığı ortadadır. Maddi durumu zayıf olan öğrenciler genellikle aynı kıyafetleri giymek zorundadırlar. Maddi durumları iyi olan öğrenciler de her gün bir yenisini giyerek çalım satmaktadır. Öğrenciler arasında birlik ve beraberliği hedeflerken, özentiye, kıskançlığa varan davranışlar,ötekileştirmeler eğitimi sıkıntıya sokmaktadır.
Bu serbestlik okullara öğrenci olmayanların rahatça girmelerine yardımcı olacaktır. Kaçakçısı, tinercisi okul çevresinde veya okul bahçesinde rahatça dolaşabilmektedir. Büyük okullarda her öğretmen her öğrenciyi kolayca tanıyama bilir.
Okullar tam bir Pazar ve çarşı görünümünde olmaktadır. Her okula ait formalarla kendilerini belli ediyordu. Tedbirsizlik ve kararsızlık birçok tıkanıklığa sebep oluyor.
Bazı okullarda ki idareci ve öğretmenlerin de serbestlik olmasından sonra tam bir curcunaya dönüştü. Kanun ve yönetmelikler değişmediği halde öğretmenlere ve öğrencilere yakışmayan giyinmeler, saç,sakal bırakmalar Türk Milli Eğitim Sistemine terstir. Her sabah tıraş olmayı, kravat takmayı kendilerine yük zannedenlerin, balıklamasına dalmaları düşündürücüdür.
Bazı serbestlikler olsun ama bu serbestlik nereye kadar uzayacak? Her çeşit sakal bırakmak serbest mi olacak? Şalvar, giymeye, saçları istediğin kadar uzatmaya, kulaklara küpe takmaya da varacak mı? Çarşaf giymek istediğini belirtenlere dur denilebilecek mi?
Tek tipten uzaklaşmak için birçok kurum ve kuruluş ta uygulamaya geçebilecek mi? Resmi ve özel tek tip giyen bu özgürlük hamlesine sıcak bakabilecek mi?
Eğitim alanlarında yapılacak daha önemli işler, projeler varken, bu kılık ve kıyafet serbestliğinin yeniden değerlendirilmesinde yarar görüyorum.
Her yeni Milli Eğitim Bakanı yeni projeler getiriyorum diye eğitimimizi çıkmazların içine sokmaktadır. Ülkemizi bölmek, parçalamak isteyen şer güçleri bilerek veya bilmeyerek memnun edeceğiz diye Türk Milletine, Atatürk’e, Cumhuriyet’e zarar verme yolları seçilmiştir. “Ne Mutlu Türk’üm Diyene.” yazıları bazı resmi kurum ve kuruluşlardan neden indirildi? Gizli talimatlar mı verildi?Milliyetçi ve Atatürkçü bazı idareciler dik durup okullarında ki yazıları indirmemişlerdir.Böyle idarecileri kutluyoruz.
“Andımız” yasaklanarak,ihanet şebekelerinin mutlu olmaları sağlandı. “Gençliğe Hitabe, Türk Bayrağı, İstiklal Marşı” sorgulanmaya başlandı.Türk Milletini sabrını zorlayanlar,darbe girişiminden sonra gereken cevapları aldılar.
Sayın Milli Eğitim Bakanımızdan arzumuz; mahkeme kararı ile serbest bırakılan “Andımızı” talimatla tekrar okullara asılmasını ve sabahları tüm öğrenciler ve öğretmenlerce söyletilmesidir. Kılık kıyafet keşmekeşliğine son verilip, öğretmenlerin öğretmene, öğrencilerin öğrenciye yakışır şekilde giyinmelerini sağlamalıdır. Okullarda ve kurumlarda gerek öğrencilerin, gerekse öğretmen ve idarecilerin sakallı bir şekilde kurum ve kuruluşlarda serbestçe hareket etmelerine engel olunmalıdır.Türk Milletinin vasıflarında bir de disiplindir ve disipline riayet etmesidir.
Kadroları değiştirmek amacıyla uygulanan haksızlıklar sonucunda, başarılara imza atmış,her kesin takdirini kazanmış idareciler, mülakat yapılarak haksızlıklara imza atılmıştır. Aslı astarı olmayan suçlamalarla istenmeyen idareciler emekliye zorlanmış veya öğretmenliğe döndürülmüş,başka illere, ilçelere gitmeleri dayatılmıştır.
Ülkemizi her alanda sıkıştırmak isteyen,bölücülüğü ve ihanetleri ilke eden iç ve dış hainler boş durmamışlardır. 15 Temmuz’da ki ihanetlerin hesapları mutlaka sorulmalıdır.Ülkemize zarar veren, yüzlerce insanımızı şehit eden, binlerce insanımızı yaralayan, sakat bırakan satılmışları millet olarak cezalandırılmalarını,idamı hak edenlerin de idamını istiyoruz.
Türkiye’miz için, Türk Milleti için ortak tavrımız devam etmeli,sen, ben, lider, parti çekişmeleri bırakılıp, iktidarıyla, muhalefetiyle dayanışmayı bozmadan mücadelemiz sürmelidir.
İktidarın tarikatlara gereken destekleri vermeleriyle bazı bakanlıklarda kıyafet keşmekeşliği gün geçtikçe artmaktadır. Hastanelere bakın! Doktorları, memurları,diğer personellerden sakalsız olanlar birkaç tane.Tarikatların emrinde olan bazı memurlarda yürüyüşleri, bakışları,ve konuşmaları değişti.
Bir karış sakal bırakan görevlinin hastanenin bahçesinde ve içerisinde ordu komutanı gibi yürüdüğünü görürsünüz. Bu durum böyle devam ederse, şalvarlı ve sarıklı memurları da göreceğiz.İleride türban takmayan bayanlara da türban takma zorunluluğu getirilerse şaşırmayalım.
Vah ülkem vahhh! Ne günlere geldik. Afganistan’a mı döneceğiz?Ülkemizin üzerinde oynanan oyunları ne zaman göreceğiz?Ballı maaşlara ve rahatlıklara kavuşan milletvekilleri mutlu musunuz? Emekli maaşlarının artırılmasında oylamalara katılmayanlar vicdanlarınız rahat mı?
30.07.2023. Ali Aydemir. Araştırmacı gazeteci

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN