Türkiye ve Dünya gündeminde infial yaratan 6 yaşındaki bir kız çocuğunun tarikat lideri baba, onun eşi, müridi v.s. bir tarikat döngüsü içinde evlendirilip yıllarca cinsel istismara uğratılması olayı nedeniyle başladığımız tarikatlar yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yazılarımı takip eden bazı okurlarım tarikatlar tarihini anlatırken gündemdeki tarikatlar ve cinsel istismar konularından da bahsetmemi istediler. Zaten yazı dizisi konularını düzenlerken bu istismar mevzuunu da özel bir başlıkta yazacaktım. Ancak beklenti nedeniyle bu haftaki yazımı toplumu geçmişte sıkça meşgul ve rahatsız etmiş bazı cinsel istismar vakalarıyla ilgi bir derlemeye ayırdım, zira bunları unutturmak isteyenlerin kirli ve kötü niyetli oyunlarını bozacak olan en iyi karşı hamle hatırlamak ve hatırlatmaktır…
Konuya reklamlarda da kullanılan bir Türk filmleri repliği uyarlaması ile başlamak istiyorum;
“Karaman’da yaşları 8 ile 10 arasında değişen 45 çocuğa cinsel istismarda bulunulmuştu! Sahi o çocukları suiistimal eden müdürlere NE OLDU KUZUM?”
Öğrendiğim kadarıyla ceza almak şöyle dursun terfi bile etmişler!!! Hatta mecliste bu konu birkaç kez muhalefet partiler tarafından da gündeme getirilmiş ama iktidara yakın kesimlerce konu ört bas edilmek istenilmiş. Evet, cemaatler ve cinsel istismar meselesi ülke gündemine son yıllarda artarak sıkça düşen ancak sanki bazı ‘gizli güçlerce’(!) gündemden hemen düşürülüp toplumsal hafızadan da hızla silinen konulardır. Şöyle bir geçmişi harmanlayalım, milletçe hangi utanç verici vakaları öğrenmiş, tartışmıştık bakalım, basında yer alan haberlerden yapılan küçük ama utanç verici bir listeyle şöyle bir hatırlayalım. Hatırlayalım ki tarikat ve cemaat gerçeğine dair ufkumuz açılsın, bakış açımız daha tarafsız bir perspektif kazansız, gözümüz açılsın, kimilerinin yaptığı gibi bu tarikatlar oy deposu deyip onca sapıklıkları rezilce görmemezlikten gelmeyelim;
1. İzmir Dikili’nin İsmetpaşa Mahallesi’ndeki Süleymancılar Cemaati’ne ait özel yurtta Ömer Faruk E., yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunmuştu.
2. Karaman’da 2016 yılında, Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’nde (KAİMDER) yaşları 8 ile 10 arasında 45 erkek öğrenci cinsel istismara uğramıştı.
3. Denizli’nin Çivril ilçesinde bir tarikata ait özel erkek öğrenci yurdunda, 12 yaşındaki erkek çocuk hocası tarafından defalarca cinsel istismara maruz bırakılmıştı. Yaşananlar, çocuğun hazırladığı intihar notunun bulunmasıyla ortaya çıkmıştı. Olayın gerçekleştirildiği yurt kapatılsa da bir süre sonra tekrar açılmıştı.
4. Ordu Fatsa’da, Süleymancılara ait yurtta Y.K. 2021 yılında 12 yaşındaki öğrenciye yönelik cinsel istismarda bulunmuştu. Y.K.’ye iki ayrı suçtan 48 yıl hapis cezası verilmişti.
Çocuğun ailesiyle görüşen ve suçunu itiraf eden kurs hocası Y.K., ‘Şeytana uydum. Dün gece tövbe ettim. Secdeye kapandım’ demişti.
5. Erzurum’da Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu’nda 7 çocuğa tecavüz edilmişti.
6. Kahramanmaraş’ta bir tarikata ait ruhsatsız erkek öğrenci yurdunda 19 yaşındaki M.A., 10 yaşındaki 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulunmuştu.
7. Sakarya’nın Akyazı ilçesinde Uşşaki tarikati şeyhi Eyyüp Fatih Şağban, 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmuştu. Bu konu da Türkiye’de uzun süre tartışılmıştı.
8. Bitlis’te Ensar Vakfı’na ait evlerde çalışan iki gönüllü öğretmen kadınlara şantaj yaparak tecavüz etmişti.
9. Adnan Oktar’ın sözde dini örgütünde ise tarikat lideri Oktar’ın “Kedicik” olarak adlandırdığı kadınlar “İtaatsizlikten ceza alan kadına 24 saatte 20 erkek tecavüz ediyordu” şeklinde itiraflarda bulunmuşlardı. Soruşturma derinleştikçe pek çok küçük yaşta çocuğa da cinsel istismar vakaları ortaya çıktı.
10. Bursa’da, kendisini tarikat şeyhi olarak tanıtan Uğur Korunmaz, dergâhına gelenlere cennet vaat ederek kandırıp cinsel ilişkiye girmişti. Müritleriyle kendi istekleriyle ‘Badelenme’ adını verdiği oral seks dahi yaptığını söyleyen Korunmaz sapıklık dolu şu sözleri söylemişti:
“Bunların tamamı tarikatın gerektirdiği bir usul ve çabadır. Tarikata girerken bunların hiç birinden bahsedilmez. Uzun süreli sohbetler sonunda cinsel içerikli konular kendiliğinden oluşur. Müride ibadet için verilen ve adına ‘virt’ denilen zikir içeren sözler belirli süre tekrar edilir. Ve bunu yapan kişi kendiliğinden cezbedilerek gelir. Benden badelenme ya da cinsel ilişki talep eder. Bunları kabul etmemem gibi bir tercihim olamaz. Çünkü ben de, bağlı olduğum tarikatın ölen lideri H.B. tarafından 2005 yılında badelendim. Ölümünden sonra da pir oldum.”
11. Güdül Belediyesi’nde çalışan evli 2 çocuk babası M.K.S., Güdül’de 60 öğrencinin kaldığı Süleymancılara ait olduğu belirtilen yurttan, evci iznine çıkan 13 liseliye taciz ve cinsel istismarda bulunmuştu.
12. Adıyaman’ın Besni İlçesi’nde Süleymancılara ait olduğu bilinen Hayrünnisa Gölbaşı Çocuk Yurdu’nda kalan iki çocuk taciz edilmişti. Süleymancılara ait yurdun müdürü İ.T’nin iki çocuğa porno film izlettiği ve birbirlerinin cinsel organlarıyla oynattığı ortaya çıkmıştı.
13. Yalova’da Kamiller İlim, Kültür ve Çevre Vakfı tarafından kurulan Halil Bağlı Talebe Yurdu’nda yaşanan 12 yaşındaki erkek çocuğuna tecavüz edildiği ortaya çıktı.
14. Türkiye’yi sarsan son olay ise; İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli ile evlendirdiği ve çocuğun yıllarca ailesinin bilgisi dâhilinde cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı.
Güya dini yurt ve okullar ile tarikatlar bağlantılı evlerde yaşanan ahlaksızlıkları, bilhassa küçük çocuklara cinsel istismar vakalarını yazmaya devam etsem çok ama çok uzun bir yazı olacağını fark ettim. Hatta bir hukukçu olarak şahsen ben de geçmişte Kırşehir Adliyesinde dahi Kuran kursunda çocuğa istismarda bulunduğu için yargılanan kimi cami hocaların davalarına şahit oldum. Bu utanç ve rezillik listesini bir fikir verdiği inancıyla şimdilik burada kesiyorum. Dilerdim ki her fırsatta Atatürk ile uğraşan kimi dini kesimler ile Diyanet İşleri Başkanlığı kimi yetkilileri bu konularla daha çok ilgilenip İslam dinine zarar veren onca sapıkları ve dini kimi oluşum, cemaat ve tarikatları takibe alıp gereğini yapsalardı. Emin olunuz Atatürk yaşasaydı sözde İslamcı dine zararlı bunca sapıtmış tarikatlar bu ülke topraklarında bu kadar rahat serpilemezlerdi. İnsan bunları görünce Atatürk’e ‘gurban olun’ demekten kendini alamıyor!
Yazı dizimizin bu haftaki kısmını eğitim politikası uzmanı Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 2018 yılında hazırladığı “Eğitimde Tarikat ve Medrese Gerçeği, 1 Milyon Öğrenci Tarikatların Elinde” başlıklı raporundaki verilerden ibretlik bazı dehşet verici alıntılar ile bitiriyorum;
“Bir milyon öğrencinin tarikatlara ait yurt, okul, medrese, Kuran kursu ve özel evlerde bulunduğunu. MEB verilerine göre, Türkiye’deki özel öğretim kurumu sayısı 2016-2017 eğitim öğretim yılında 10 bin 053’tü. 2017-2018 eğitim öğretim yılında 11 bin 694’e yükseldi… Bu okulların üçte biri tarikatlarla bağlantılı. Denetimi MEB’in yürütmesi gerekiyor… İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu okul ve yurtları usulüne uygun denetlese zaten kapatması gerekiyor. Örneğin Adana Aladağ’da bir tarikat yurdunda yangın çıktı. Kız çocukları diri diri yandı. Anlaşıldı ki, yurt binası kurallara uygun değil. O yaştaki çocukların o yurda gitmesi kanunla yasaklanmış.”
(Tarikatlar dosyası devam edecek…)