En yaygın obsesyon belirtileri:
Aşırı kuşku ve sürekli güven ihtiyacı
Simetri, düzen ve kusursuzluk dürtüsü
Günahkâr düşünmekten korkma
Sosyal açıdan kabul edilmez bir davranışta bulunmaktan ya da rezil olmaktan korkma
Hata yapmaktan korkma
Başkasına zarar vermekten korkma
Pislik ya da mikrop bulaşmasından korkma
En yaygın kompülsiyon belirtileri:
El sıkışmamak, kapı tokmağını tutmamak
Tekrar tekrar ellerini yıkama, duş alma
Değeri olmayan nesneleri toplama ve biriktirme
Yapılacak işleri belirli bir sayıda ve belirli sıraya sokarak yapma
Belirli cümleleri, kelimeleri ya da duaları tekrarlama
Rahatsız edici, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen görüntülere, kelimelere ya da düşüncelere takılma
Yemeklerini belirli bir sıraya göre tüketme
Evdeki eşyaları ya da kişisel eşyalarını belirli bir biçimde düzenleme
Günlük rutin işleri yaparken yüksek sesli ya da içinden sürekli sayı sayma isteği
Kilit, ocak, ütü, elektrik gibi kapanması gerekli olan eşyaları sürekli kontrol etme
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) nedenleri
Obsesif kompulsif bozukluğun nedeni tam olarak bilinmese de biyolojik ve evresel faktörlerin hastalığın gelişiminde önemli rol oynadı düşünülmektedir.
Çevresel faktörler: Kişinin sosyal ve aile çevresinde yaşadığı stres hastalığın gelişimini tetikleyebilir. Kişide var olan hastalık hafifi semptomlarla seyrederken belirli çevresel faktörler hastalık semptomlarını arttırabilir. Cinsel taciz, kişinin yaşamında köklü değişikliklere sebep olan evlilik, taşınma, çocuk sahibi olma gibi faktörler obsesif kompülsif nedenleri arasında sayılabilir. Bunlara ek olarak hastalık, kişinin sevdiği birini kaybetmesi, okul ya da iş yaşamındaki problemler, insanlarla ilişkilerinde yaşadığı travmalar ve kaygılar da hastalığı tetikleyen önemli sebeplerdendir.
Biyolojik faktörler: Karmaşık bir yapıya sahip olan beyin, normal fonksiyonlarını devam ettirebilmek için nöron adı verilen sinir hücrelerine ihtiyaç duyar. Elektrik sinyalleri ile iletişim kuran nöronların birbirleriyle bilgi alışverişini sağlayan kimyasallar nörotransimitterlerdir. Bu transmitterler arasında yer alan seratonin seviyesindeki düşme obsesif kompülsif bozukluğun gelişimine neden olabilir. Seratonin miktarındaki değişimin ebeveynlerden çocuğa geçmesi de obsesif kompulsif bozukluğun genetik olabileceğini düşündürür. Beyindeki seratonin dengesizliği beynin planlama ve sağduyu ile ilgili bölgelerini olumsuz etkiler. Ayrıca streptokok bakterisi nedeniyle oluşan enfeksiyonun da obsesif kompülsiyon gelişimine yol açtığı ile ilgili de araştırmalar vardır.(Nurten Ceylan)