Diş çekilmeden önce diş hekimi hastaya dişin alınacağı bölgeyi uyuşturmak için bir lokal anestezi enjeksiyonu verecektir. Bazı vakalarda, özellikle gömülü yirmilik yaş dişi çekiminde diş hekimi daha güçlü bir genel anestezi kullanabilir. Bu genel anestezi ağrıyı önleyecek ve prosedür boyunca bireyi uyutacaktır diyen Uzman Doktor Davut Göktekin konu hakkında açıklamalarda bulundu. Göktekin açıklamasında şunları kaydetti;
Diş hekimi dişi kaplayan diş eti ve kemik dokusunu kesecektir. Daha sonra forseps kullanarak dişi kavrayacaktır ve dişi yerinde normalde sabit tutan çene kemiği ile bağlarından gevşetmek için hafifçe ileri geri oynatacaktır. Bazı vakalarda zor çekilen bir diş çok parçalı bir halde çıkarılabilir.
Diş çekimi sonrası kanama doğal ve gereklidir. Genellikle dişten geride kalan oyukta bir kan pıhtısı oluşur. Diş hekimi diş oyuğuna bir gazlı bez yerleştirir ve kanamayı durdurmaya yardımcı olmak için hastaya ısırmasını söyler. Bazı vakalarda diş hekimi çekim bölgesindeki diş etinin kenarlarının düzgün kapanması için kendi kendine çözülebilen bir kaç dikiş atabilir.
Bazen, soketteki kan pıhtısı gevşeyerek düşer ve oyuktaki kemiği açığa çıkarır. Bu acı verici ve riskli bir durumdur. Bu septik (mikroplu) soket adı verilen duruma aynı zamanda kuru soket adı da verilir. İyileşmenin başlaması için kan pıhtısının oluşması gerekli olduğundan, diş hekimi buna yardımcı olmak üzere antiseptik veya antibiyotik içeren bir ağrı kesici bir macunu birkaç günlüğüne sokete yerleştirebilir.
Bir diş çekildikten sonra diş hekimi bireyi iyileşmesi için eve gönderir. İyileşme süreci genellikle birkaç gün devam eder. Bu süreç dahilinde hissedilebilecek herhangi bir rahatsızlığı en az seviyeye indirmek, enfeksiyon riskini azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak için atılabilecek bir kaç adım mevcuttur.
Öncelikle ağrı kesiciler mutlaka reçete edildiği şekilde kullanılmalıdır. Hem kanamayı azaltmak, hem de diş soketinde bir pıhtı oluşmasını sağlamak için diş hekimi tarafından yerleştirilen gazlı bezi tam üzerinden sıkıca ama nazikçe ısırmak gereklidir. Gazlı bezleri kanı iyice ve bütünüyle emmeden önce değiştirmek gereklidir. Diğer durumlarda gazlı bez pedini diş çekildikten üç ila dört saat sonra orada tutmak gereklidir.
Bölgede şişmeyi önlemek için diş çekimi işleminden hemen sonra etkilenen bölgeye bir buz torbası uygulamak faydalı olacaktır. Bu torba bir seferde 10 dakika boyunca uygulanmalıdır.
Diş çekiminden sonra en az 24 saat dinlenmek ve sonraki bir iki gün boyunca gerçekleştirilecek faaliyetleri sınırlamak gereklidir. Yine diş çekiminden sonraki 24 saat süresince sokette oluşan pıhtıyı yerinden oynatmamak için bu bölgeyi suyla kuvvetli bir şekilde durulamaktan veya tükürmekten kaçınmak gereklidir. 24 saat sonrasında ise yarım çay kaşığı tuz ile bir bardak ılık suyu birbirine karıştırarak ağız yıkanabilir.
Diş çekiminden sonra çorba, patates püresi, yoğurt, puding veya elma püresi gibi besinler tüketilmelidir. Diş çekilen bölge iyileştikçe yavaş yavaş katı yiyeceklere geçilmelidir. İlk 24 saat süresince pipet kullanılmamalıdır. İyileşmeyi hızlandırmak için iyileşme süreci boyunca sigara içilmemelidir.
Yatarken yastıkla baş desteklenmeli ve yukarıda tutulmalıdır. Düz uzanmak kanama sürecini uzatabilir.
Dişlerin ve dilin fırçalamasının yanı sıra diş ipi kullanımı da, diş çekilen alandan uzak durarak devam ettirilmelidir. Bunu yapmak enfeksiyonun önlenmesine yardımcı olacaktır.
Diş çekimi sonrası ağrı, anestezinin etkisinin geçmesi ile birlikte hissedilebilir, bu durum normaldir. Bir diş çekildikten sonra 24 saat boyunca biraz şişlik ve hafif kanama beklenebilir.
Bununla birlikte, diş çekildikten sonra dört saatten fazla bir süre boyunca kanama veya şiddetli ağrı devam ediyorsa tekrar diş hekimi aranmalı ve durum bildirilmelidir.
Bunun yanı sıra ateş ve titreme dahil olmak üzere enfeksiyon belirtileri, bulantı veya kusma, etkilenen bölgeden kızarıklık, şişme veya aşırı akıntı, öksürük, nefes darlığı, veya göğüs ağrısı şikayeti olursa yine diş hekimine başvurmak gereklidir.
Diş çekimi sonrasın ilk iyileşme süresi genellikle bir ila iki hafta sürer. Bu süreçte açılan oyuk içinde yeni kemik ve diş eti dokusu büyür. Bununla birlikte, zamanla, bir dişin (veya dişlerin) eksik olması, kalan dişlerin değişmesine neden olabilir, ısırmayı etkileyebilir ve çiğnemeyi zorlaştırabilir. Bu nedenle diş hekimi eksik dişi veya dişleri implant, sabit köprü veya takma dişle desteklemeyi önerebilir.(Ferhat Yıldırım)