Kırşehir’de Açtığı sahaf dükkanında uzun yıllardır kitap satışı yapan Abdülbari Karabeyeser, son zamanlarda kitap fiyatlarının arttığını ve bu durumun özellikle öğrencileri mağdur ettiğini dile getirdi.
Türkiye’de döviz kurunda yaşanan artış ve Türk Lirası’nın değer kaybı birçok sektörü olumsuz yönde etkiliyor. Yıllardır öğrencilerin, memurların ve diğer kesimlerin uğrak yeri olan Olgunlar Kitapçılar Çarşısı’nın eski günleri aradığını söyleyen, yayınevinde kitap satışı yapan Kutsay Gökçe, döviz kurunda yaşanan artışın bir süredir küresel kâğıt tedarik sorunlarıyla başa çıkmaya çalışan dışa bağımlı yayıncılık sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
15 yıldır yayınevinde çalıştığını belirten Gökçe, son aylarda kitap fiyatlarının arttığını ve bu durumun özellikle öğrencileri mağdur ettiğini dile getirdi.
“Kitap fiyatları üç katına çıktı”
Girdi maliyetlerinin artmasının kitap fiyatlarına direkt yansıdığını ifade eden Gökçe, şöyle konuştu:
“Geçen yıl kasım ayıyla bugün kitap fiyatında 3 buçuk kat fark var. 2021 yılının kasım ayından bugüne kadar kitap fiyatları üçe katlandı. 40 liraya sattığımız bir ürünü şu an 125 liraya satıyoruz. Ama bu durumun nedenleri var. Öncelikle ham madde konusunda dışarı bağımlıyız. Özellikle kâğıdı ithal ediyoruz. Bu durumda ister istemez kitap fiyatlarına yansıyor.”
“Türkiye kâğıdı ithal eden bir ülke”
Türkiye’nin kâğıdını ithal eden bir ülke olduğunu hatırlatan Kutsay Gökçe, “Ham madde yurt dışından geliyor. Kâğıtta tamamen dışa bağımlıyız. Kâğıt sektörü direkt kura bağımlı. Tabii dünyada bir iklim krizi yaşanıyor. Orman yangınları da çok etkili. Üretimimiz yok. Döviz kurundaki artış sektörü ister istemez etkiliyor. Dünya genelinde kâğıda bir zam geldi. Bu yüzden kitap fiyatları 3 kat arttı. Çocuk boyama kitabından tutun test kitabı ve akademik kitaplara kadar fiyat arttı.” diye belirtti.
“Anatomi Atlası bin TL”
Gökçe, yayıncılık sektöründe girdi maliyetlerinin arttığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Matbaa elektrikle çalışıyor. Elektriğe sürekli zam geliyor. Akaryakıta zam geldi. Kitapların nakliyeleri araçlarla yapılıyor. Maalesef bu girdiler kitap ücretine yansıyor. Şu an fiyatı en ucuz kitaplar; modern, klasik kitaplar. Çünkü bu kitapların telif hakkı yok. Bütün yayınevleri basabiliyor. 4-5 liraya sattığımız kitapların en ucuzu 15- 20 lira civarında. En pahalı kitaplar akademik kitaplar. Tıp kitapları çok pahalı. Örneğin Anatomi Atlası bin lira. İthal ürünler daha pahalı. Öğrencilerin işi zor. Öğrenciler bize ‘Kitaplar ne kadar pahalı’ diye sitem ediyor. Biz sektörün içindeyiz çocuğumuza kitap alırken tereddüt yaşıyoruz. Gelişinden aldığımız halde kitaplar pahalı. Öğrenciler sürekli kitap fiyatlarını sormaya geliyorlar. İndirim istiyorlar. Ama biz indirim yapamıyoruz. Öğrenciler de mecbur alacaklarsa alıyorlar alamayacaklarsa para biriktirip daha sonra gelmeyi tercih ediyor.”
“Geçen sene günde bin kitap satıyorduk, bu sene 250 kitap satıyoruz”
Gökçe, iş potansiyelinin geçen seneye göre düştüğünü ifade ederek, “Ciroyu yakalıyoruz. Günde bin kitap satıyorsak şu an 250 kitap zor satıyoruz. İnsanların alım gücü düştü. Bu yüzden çoğu vatandaş korsan kitap almayı tercih ediyor. Bu durum da yayıncıları etkiliyor. Büyük bir krize giren sektörde çoğu yayınevi ya kitap basmıyor ya da kitap basarken daha az ve seçici davranıyor.”
“15 liraya sattığımız defter şu an 70 lira”
Kırtasiye ürünlerine de zam geldiğine işaret eden Gökçe, şunları kaydetti:
“1 top A4 kâğıdı 90 lira, geçen yıl 20 liraydı. 500 sayfa içerisinde var. Sadece kitap değil, kırtasiye ürünleri de pahalı. 15 liraya sattığımız defter şu an 70 lira. O da kâğıt. Sadece kitap olarak düşünmeyelim, defterin de ham maddesi kâğıt. Ebeveynler sitem ediyor. Eskiden lise öğrencileri set alırdı. Şimdi set alamıyorlar. Şu an fizik, matematik, Türkçe, sosyal bilgiler gibi kitapların oluştuğu set bin lira. Kitapların yanına yaklaşılmıyor.”
“Öğrenciler ders kitabı almaktan roman alamıyor”
Gökçe, son yıllarda kitap okuma alışkanlığının azaldığını da kaydederek, sözlerini şöyle devam etti:
“Öğrenciler ders çalışma derdinde. Mezunlar KPSS sınavına hazırlanıyor. Bu durumda öğrencilerin hikâye, roman gibi kitapların okunmasının önüne geçiyor. Kitap okuma alışkanlığı oranı ülkemizde çok düşük. Kitap fiyatları çok yüksek olduğu için öğrenci kitap almak istese bile öğretmenlerin istediği okula yardımcı kitapları ve test kitaplarını almaktan diğer kitapları almaya fırsatı olmuyor. Tabii öğrenciler de haklı. Bir şey diyemiyoruz.”
(Haber İlknur Öncü)
