“Benden çok büyük ama onu çok seviyorum, ne yapacağım?” tipi serzenişleri zaman zaman duyarsınız. İlişkide yaş farkının olması tepki çekebiliyor ama bundan hayati olan, iki kişinin birbirine güvenmesi ve ilişki için çaba sarf etmesidir. Bunun yaş farkıyla ilgisi yoktur dedi.
İlişkilerle ilgili yapılan yorumlarda “Benden çok daha büyük, babam yaşında, annen yaşında” gibi söylemleri sık sık çevremizden duyarız. Fakat aslında genel çerçevedeki evliliklere baktığımızda genel oranda kadın ve erkek arasında hep belirli bir yaş farkı olduğunu görürüz. İlişkideki yaş farkı beklenenin aksine ilişkinin kalitesini ve süresini belirleyen tek kriter olmamaktadır. Hissedilen duygular, ruhsal olgunluk, yaşama dair beklentiler, sorumluluk bilincine sahip olma durumu gibi alt faktörler aslında bir ilişkinin gidişatı hakkında daha net çerçeveler sunmaktadır. İlişkinin en başında aradaki yaş farkının zaten hiçbir önemi yoktur.
Kişi için en önemli şey hayatındaki kişinin ne kadar güzel, yakışıklı, çekici olduğu; onu gördüğünde kalbinin yerinden çıkacağı; saçlarının, tavırlarının etkisinin kişiyi büyüleyici bir güçle ele geçirmesidir. Buna ek olarak içinizdeki heyecanlar, uçuşan kelebekler, değişen hormonlar da birçok şeyi göz ardı etmenizi sağlar. Aşkın gözü kördür söylemi aslında tam da bu durumu özetler. Aşk, kişinin yaşamına dahil olduğunda mantıklı sorgu yeteneğimizi kaybederiz. Yaşamdaki en önemli durum, o anlar için aşık olduğunuz kişiyle ilgili durumlardır. Fakat zaman geçtikçe ve ilişki oturmaya başladıkça hormonların ve duyguların etkisinin daha normale dönmesiyle mantık işin içine girmeye başlar. İlişkiyle ilgili sorgulama faktörlerine sosyal çevre, beklentiler, iş yaşamı gibi aslında yaşın çok etkili olduğu durumlar dahil olmaya başlar. Artık yaş farkı kişinin gözüne batmaya başlayabilir. Aynı zamanda aileniz veya çevrenizin onaylamadığını düşündüğünüz bir ilişki sizi her anlamda zorlayabilir. Bu durum ilişkinizi artık daha çok saklı yerlerde yaşamaya çalışmanızı ve ilişkiyi sürekli olarak sorgulayıp olumsuz bir senaryo yaratmaya başlatabilir.
Özellikle çevre tarafından en çok yargılanan ilişki modeli, aradaki yaş farkının yüksek olduğu ilişkilerdir. Çoğu kişi bu tip ilişkilere olumlu yorumlar yapmaz, eleştirir veya bu ilişkinin gerçekleşmesiyle ilgili birçok sebep bulur. En sık düşünülen durum da yaşça büyük veya genç olan tarafın diğer bireyi maddi yönde kullanacak olması, ilişkiyi kullanarak belli statüye ulaşmayı amaçlamasıdır. Yani bu ilişkiyi duygusal anlamda asla kuramayacağı, mutlaka bir amaç için gerçekleştirecek olduğudur. “Kesin maddi durumu iyi diye birlikte yoksa bununla niye olsun!” yorumlarını yaşamımızda illa ki duymuşuzdur.
İlişkideki en önemli faktör yaşamdaki beklentilerin uyuşmasıdır. Bu durum yaş farkı olan bir ilişkide diğer ilişkilere nazaran belirli zorluklar çıkartabilir. Örneğin genç bir kadın erken çocuk sahibi olmayı beklerken yaşça büyük olan erkek belki daha çok eğlenmeyi talep ettiği bir dönemi yaşıyordur. Yaş farkının olduğu ilişkilerde diğer zorlayıcı etken ise duygusal olgunluk becerisidir. Yaşça büyük olan birey deneyimlerinin sonuçlarını sürekli bir öğretmen gibi karşı tarafa öğretmeye çalışabilir veya yaşantıların getirdiği durumlar sonucunda empati becerileri birbirini karşılamayabilir. Karşı tarafın duygu ve düşüncelerini anlamak bir taraf için daha kolay olurken diğer taraf için bu daha da zorlaşabilir. Tabii ki bu durum sadece yaş farkı için geçerli değil, ilişkide kişiler duygusal anlamda bir denge kuramıyorsa bu ilişkinin gidişatı zaten zarar görmektedir. Hayatınıza aldığınız kişiyle aranızda büyük bir yaş farkı olabilir. Peki ilişkinizi çevreniz onaylamıyor ama siz her şeye rağmen onu çok sevdiğinizi ve her şeyin yolunda olduğunu görüyorsunuz. Bu durumda ne yapmalısınız? Şimdi neler yapabileceğimize bir bakalım.
Başarılı bir ilişki sürdürmek, aradaki yaş farkından ziyade partnerlerin benzer amaçlar, değerler ve inançları ne şekilde bulundurduğuyla ilgilidir. Bundan dolayı eğer ilişkiyle ilgili takıldığınız tek nokta yaş farkı ise bu durum yaşadığınız ilişkideki diğer olumlu faktörleri görmenizi engelleyebilir. Sağlıklı bir ilişkide var olması gereken; güven, saygı, samimiyet, kişilerin birbirlerini destekleme becerisi, yaşanan sorunları yapıcı yollarla çözebilmek ve aynı zamanda ilişkinin taahhüdünü hissedebilmektir. Bu faktörlerin kişinin yaşıyla herhangi bir bağlantısı yoktur. Doğru olan şudur ki, her iki birey de ilişki için çaba sarf edebiliyorsa yaş bir engel olmamalıdır.
Aranızdaki yaş farkı sizin için çok ürkütücü geliyor olsa da şunu aklınızdan çıkarmayın: Bu durumu yalnızca siz değil partneriniz de yaşıyor. Sadece kendi çerçevenizden olaylara bakmak yanlış olacaktır aynı durumları partnerinizin de yaşadığını unutmayın.
Tüm ilişkilerde kişiler hangi yaşlarda olursa olsunlar, yaşla birlikte bazı problemler yaşanmaktadır. Örneğin yaş aralığı 20-30 olan bir çift ile 50-60 yaşında olan bir çiftin sorunları ve buna bakış açıları çok farklı olacaktır. Her yaş önceliklerimizin ve deneyimlerinizin bambaşka olduğu yaşlardır. Bu da bizi her ilişkinin kendi koşullarında değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır Her ne kadar toplum tam tersini düşünüyor olsa da yapılan araştırmalar arada yaş farkının bulunduğu ilişkilerin çok daha sağlıklı ilerlediğini gösteriyor. Yapılan çalışmaya ek olarak görülen bir diğer durum ise bu çiftlerin güven, bağlılık, kıskançlık konularında daha sağlıklı hareket ettikleridir. Aynı zamanda bir diğer araştırmada da kendinden yaşça büyük erkeklerle olan kadınlar daha romantik ilişkiler yaşadıklarını belirtiyorlar.
Aradaki yaş farkının temel sorun olmasındaki en önemli faktörlerden biri toplumun bu ilişki hakkındaki olumsuz yargılarıdır. Yani arkadaşlar, aile vb… Kişilerin bu ilişki için onayı olmadığı zaman işler daha da kötü bir hal alıyor. Eğer ilişkinize inanıyorsanız kişilerin eleştiri ve yargılarını boş verip ilişkinizin tadını çıkartın.
İlişkide yaş farkını odak noktası yapmak yerine, yaşamdan beklentileriniz üzerine çerçeveyi çizebilmek çok daha sağlıklı bir ilişki sürdürmenize yol açacaktır. Birbiriniz için yaşamda ne ifade ediyorsunuz? Bunun cevabını birlikte bulmak, ilişkinizi daha güvenli ve anlamlı bir hale sokacaktır. (Nurten Ceylan)