Türkiye; siyasi ve ekonomik açıdan, Cumhuriyet tarihinin en zorlu süreçlerinden birini yaşamaktadır. İktidarın politikaları, ülkemizi derin bir buhranın içine sürüklemiştir. İktidar artık sadece kendi çevresinin çıkarlarını düşünen kararlar alırken, kaderine terk edilen milyonlar açlık mücadelesi vermektedir. Ancak Türkiye’nin gerçeklerinden kopan Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanı, “Türkiye’de aç kalan yok” diyerek, milletin gerçeklerinden ne kadar koptuğunu bir kez daha göstermiştir. Böyle bir süreçte düzenlediğimiz Belediye Başkanları Çalıştayında, bu kötü tablonun yegâne çözümü olan genel seçimler, kapsamlı olarak değerlendirilmiştir. Toplantılarımızda, ülkemizi ve milletimizi ayağa kaldırmak için; Genel Başkanımızın liderliğinde; genel merkezimiz, milletvekillerimiz, parti örgütümüz ve belediye başkanlarımızla güç birliği içinde, Millet İttifakı ruhuna uygun olarak mücadele etmekteki kararlı duruşumuz bir kez daha vurgulanmıştır. Toplantılarımızda, demokratik yerel yönetimler üzerindeki siyasi baskıların sona ermesinin de ancak genel seçimlerin kazanılmasına bağlı olduğu ifade edilmiştir.
Siyasi iktidar, yerel yönetimlere ayrılan devlet kaynaklarını partizanca kullanmakta ve birer kamu kurumu olan belediyeler arasında açık bir ayrımcılık yapmaktadır. Özellikle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve belediyelerin bankası olan İLBANK, bu partizanlığın aracı haline getirilmiştir. Belediyelerin ve belediyelerimizde yaşayan vatandaşların hakkı olan kaynaklar, siyasi kararlarla engellenmekte, bu kaynakların tamamına yakını sadece Cumhur İttifakı belediyelerine aktarılmaktadır. Belediyelere kaynak sağlayan tüm kamu kurum ve kuruluşlarında aynı partizanlık hâkim kılınmıştır. Belediyelerimizin hakkı olan kaynakları engelleyenler, şu an oturdukları koltuklarda görev suçu işlemektedir. Bilinmesini isteriz ki: Bu haksızlığa karşı sesimizi önümüzdeki süreçte daha da yükselteceğiz. Belediyelerimizin kaynaklarını keserek aslında kendilerine oy vermeyen milyonları cezalandırmak isteyenlere karşı mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Belediye Başkanları Çalıştayından, bu organize kötülüğe karşı tüm demokratik ve hukuki haklarımızı kullanmaktan çekinmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
Torba yasalarla, kararnamelerle ve genelgelerle belediyelerimizin yetki ve gelirlerini ellerinden alan ve belediyelerin hakkı olan kaynakları kesen iktidar, bir taraftan da siyasi operasyon ve soruşturmalarla baskı kurmaktadır. Yerel seçimleri kaybetmeyi içine sindiremeyen, sonrasında da belediyelerimizin hizmetlerine engel olamayan iktidarın korku içinde olduğunu biliyoruz. İçişleri Bakanlığı’nda ve MASAK’ta belediyelerimize yönelik siyasi operasyonlar için birimler kurulduğunun farkındayız. Önümüzdeki süreçte bu operasyonların artacağını da gayet iyi biliyoruz. Çalıştayımızda iktidarın bu çabaları değerlendirilmiş, önümüze çıkacak her türlü siyasi operasyona halkımızla birlikte karşı duracağımız vurgulanmıştır.
Toplantılarımızda, hukuksuz ve anti demokratik kayyum uygulamaları da değerlendirilmiştir. Seçimle gelenlerin seçimle gitmesinin güvence altına alınması bir kez daha vurgulanmıştır. Milli iradenin, atanmış kayyumlara teslim edildiği bir düzeni kabul etmiyoruz. Bu kapsamda, Türkiye’de yeni bir merkez-yerel dengesinin kurulacağını vadediyoruz. İktidara geldiğimizde uygulayacağımız yerel yönetim politikaları için şimdiden yasal düzenleme çalışmalarına başladığımızı ve bu çalışmamızı en geniş katılımla hazırlayacağımızı ifade ediyoruz.
2019 yerel seçimlerinden bu yana Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, iktidarın veremediği hizmetleri vatandaşlarımıza ulaştırmak için olağanüstü bir çaba göstermektedir. Bizim belediyelerimizde yaşayan vatandaşlarımız, iktidarın kötü yönetimine karşı, bir nebze de olsa rahat nefes almıştır. Bizim belediyelerimiz; pandemi sürecinde, doğal afetlerde ve ekonomik buhranda, tüm imkânlarını seferber ederek halkımızın yardımına koşmuştur. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, önümüzdeki 2 yılda da vatandaşı kandıran uçuk kaçık projeler için değil, toplumun en önemli sorunlarını çözmek için çalışmaya devam edecektir. Bu tarihi mücadelede en büyük desteğimiz halkımızdır. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz ki; halkımız yanımızda
oldukça, önümüze hangi engel çıkarsa çıksın, hangi baskı kurulursa kurulsun, hiçbir güç bizi bu yolumuzdan çeviremeyecektir.”(Haber Merkezi)
