Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü Çölyak hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü yapmış olduğu açıklamada şunları kaydetti; Çölyak hastalığı, her geçen gün görülme sıklığı artan yaygın bir hastalıktır. Dünyadaki çoğu ülkede her 70 ila 200 kişiden birinde çölyak hastalığı bulunur. Gluten sensitif enteropati olarak da adlandırılan hastalık vücut bağışıklık sistemi ile ilişkili nedenlerle ortaya çıkar. Birçok tahılda bulunan gluten adı verilen proteine yanlış yönlendirilmiş bir bağışıklık tepkisi ile tetiklenir. Bazı hastalarda gluteni parçalayan enzime karşı da bağışıklık cevabı vardır. Çölyak hastalığı, ince bağırsakta iltihaplanma ortaya çıkması neticesinde belirti verir. Bağışıklık sistemi glutene karşı anormal bir tepki vererek iltihabi süreci başlatır.
Bağırsak mukozası normal olarak villus adı verilen ve besin emilimini sağlayan eldiven parmağı şeklinde küçük çıkıntılar içerir. Villuslar bağırsak emilim yüzeyini artırarak besinlerin kana geçişini kolaylaştırır. Çölyak hastalığında gelişen iltihabı süreç sonucunda vücut kendi dokularına zarar veren antikorlar oluşturur. Bu otoantikorlar ince bağırsak iç yüzeyinde yer alan bu çıkıntıları yok eder ve villuslar düzleşir. Bunlar hasar gördüğünde hastalar ne kadar çok yerse yesin, tam emilim olmadığı için vücuda yeteri kadar besin maddesi almak mümkün olmaz.
Uzmanlar çölyak hastalığının alerjik ya da otoimmün bir hastalık olup olmadığı konusunda araştırmalara devam etmektedir. Son verilere göre hastalığın hem alerjik hem de otoimmün unsurlar içerdiği düşünülmektedir. Alerji, bağışıklık sisteminin aslında vücuda zararsız olan maddelere aşırı reaksiyon göstermesidir. Bu, çölyak hastalığında da olan durumdur, çünkü bağışıklık sistemi zararsız glutene aşırı bağışıklık tepkisi ile cevap verir. Öte yandan, bağışıklık sistemi aynı zamanda vücudun kendi enzimi olan doku transglutaminazına karşı antikorlar oluşturur.
Glutene tahammülsüzlüğe neden olabilecek kesin nedenler hâlâ tam olarak bilinmemektedir. Fakat muhtemelen genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu çölyak hastalığını tetiklemektedir.
Son yapılan araştırma bulgularına göre, duyarlı kişilerde ince bağırsak duvarına ulaşan kısmen sindirilmiş gluten molekülleri, bağışıklık sisteminde aşırı bir reaksiyona yol açmaktadır. Hastalığın gelişiminde genetik faktörler en önemli unsurdur. Sıklıkla ebeveynler, kardeşler veya çocuklar gibi çölyak hastalarının birinci derece akrabaları da rahatsızlıktan muzdariptir. Kişinin beslenme şekli, gastrointestinal enfeksiyonlar ve bağırsak bakterileri çölyak hastalığının gelişimine katkıda bulunabilir.
Gluten, buğday, çavdar, yulaf, arpa gibi tahıllarda bulunur ve bunlardan yapılmış her türlü yiyeceğin tüketilmesiyle tetiklenir. Buna karşılık pirinç, mısır, soya ya da patates gluten içermediğinden hastalar tarafından rahatlıkla tüketilebilir.
Çölyak hastaları gluten içeren yiyecekler yediklerinde bazı tipik belirtiler yaşarlar. Bunlardan en sık görülenler karın ağrısı, şişkinlik ve yağlı ishaldir. Bu kısa süreli belirtileri daha sonra kronik şikâyetler takip eder. Çölyak hastalığında, bağırsaktaki mukoza, iltihaplanma nedeniyle zarar görür ve tüm gıda bileşenlerinin emilimi bozulur. Sonuç olarak, demir eksikliği gibi önemli sağlık sorunları gelişir. Uzun vadede görülen önemli belirtilerden biri de kilo kaybıdır.
Gluten sensitif enteropati, bazı hastalarda deri problemleri gibi bağırsak fonksiyonuyla doğrudan ilişkili olmayan belirtilere neden olur. Hastalığın atipik belirtilerle seyrettiği bu gibi durumlarda tanı sıklıkla gecikir.
Dermatitis herpetiformis, bağırsak gluten intoleransı kaynaklı, kaşıntılı ve kabarcıklı bir döküntülü deri hastalığıdır. Döküntü daha sık olarak dirsekler, dizler, gövde, kafa derisi ve kalçalarda görülür. Dermatitis herpetiformis, çoğunlukla çölyak hastalığına benzer bağırsak değişiklikleriyle birliktelik gösterir; ancak bazı hastalarda belirgin sindirim sistemi belirtileri görülmeyebilir. Dermatitis herpetiformis, günümüzde çölyak hastalığının cilt bulgusu olarak kabul edilmektedir.
Bebeklerde hastalığın belirtileri ek gıdalara başladıktan sonra ilk tahıl ürünlerini aldıklarında ortaya çıkar. Birkaç hafta ila ay sonra sindirim sistemi ile ilişkili bulantı, kusma, ishal gibi klasik belirtileri görülmeye başlar. 2 yaş altı çocuklarda, çölyak hastalığı belirtileri;
Kusma
Kronik ishal
Gelişme geriliği
İştahsızlık
Kas erimesi
2 yaşından büyük çocuklarda ise;
Kilo kaybı
Sinirlilik
Kısa boy
Ergenlikte gecikme
Dikkat eksikliği / hiperaktivite, öğrenme güçlükleri, baş ağrısı, kas koordinasyon eksikliği ve epilepsi nöbeti gibi nörolojik belirtiler görülebilir.
Çölyak hastalığı; cerrahi işlem, gebelik, doğum, viral enfeksiyon veya şiddetli duygusal stres sonrasında ilk kez belirti verebilir ya da var olan belirtiler tetiklenebilir.(Ufuk Tufan Doğan)