Dile Kolay 65 Yıl. 1940 Doğumlu Kendini Mesleğine Adayan İsmet Beydoğan, 65 yıldır Mesleğini Yaşatmaya Çalışıyor
65 Yıldır kendini mesleğine adayan İsmet Beydoğan, yıllardır yaşatmaya çalıştığı mesleğinin artık son demlerini yaşıyor. Dede mesleği olan ve gönülden sevdalı olduğu mesleğini yıllardır sürdüren 1940 Doğumlu Beydoğan; Gazetemiz 40 Arena Muhabirine yaptığı açıklamasında; “Eskiden işleri yetiştiremeyip lüküz ile gece bile çalışırdık” ifadelerini kullandı.
“İŞİ EVE GÖTÜRÜRDÜK”
Eskiden günde hiç olmadığı gün 10 misafirimiz olurdu diyen Beydoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “1940 doğumluyum. İlkokulu bitirdim ve bu mesleğe başladım. 65 senedir bu işi yapıyorum. Eskiden böyle şeyler yoktu. İlk açtığımızda Bek Ticaretinin yanında açmıştık. O da yıllarca devam etti. Sonra Çöl Pazarının yerini aldık. Orada devam ettik yıllarca. Müşterimiz çoktu. Bütün köylerden Kamandan tutunda Mucurdan, Akpınar’dan bütün köylere hitap ederdik. Günde hiç olmadığı gün en az 10 misafirimiz olurdu. İş çoktu. Gündüz çalışırdık gece de onlara yetiştiremezdik gece işi eve götürürdük yemeğimizi yedikten sonrada gelir lüküz yakardık onlarla gece işlerimizi görürdük” diye konuştu.
“KIRMADAN DÖKMEDEN 65 SENE HİZMET ETTİK”
Yıllarca esnaf müşteri ilişkisi değil de kardeş dost ilişkisi içinde mesleğimi icra ettik diyen Beydoğan; “O zamanlar veresiye olayı vardı. O zamanalar istikrar da olduğu için zam olayları falan yoktu. Bizde 1 seneliğine mal verirdik. Harman zamanında gider alacağımızı toplardık. Atın sırtında köy köy dolaşırdık. Hiç kimseyi bir gün bile kırmadık, kimseyi icraya vermedik. Çok sildiğimiz hesaplar vardı defterler vardı ama hiç kimseye gocunmadık, küsmedik. Kimseyi kırmadan dökmeden 65 sene hizmet ettik. Yani ben bu şekilde düşünüyorum inşallah öyledir. Müşterilerle olan ilişkilerimiz çok sıcak. Müşteri esnaf ilişkisi değil de sanki dost, akraba, kardeş gibi herkesi öyle gördük, herkesi o şekilde sevdik. Çok güzel dostluklarımız oldu. Ahi Çarşısında ise 2 senedir esnaflık yapıyorum. Şimdilerde işlerimiz hiç yok. Ben buraya da sadece elimdekileri bitirmek için kafa dağıtmak için geldim. Elimdekini bitirince artık bırakacağım. Elimdekileri bitirmeye çalışıyorum. Orada devam etmiş olsaydım orada devam ederdim. Şimdi yaşım itibariyle de artık halkın gözünde kıymetimiz düşer o nedenle çokta uzatmayı düşünmüyorum” dedi.
“HERKESİN DÜĞÜNÜNE CENAZESİNE GİDERDİK”
Biri bana küsse bile ben gider ona sarılırım küs kalmam diyen Beydoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Bizde eskiden her şey vardı. Hem konfeksiyon hem çeyiz vardı. Bütün büyük firmalar ile çalıştık. Sonra 1983’e kadar çöl pazarında beraber devam ettik. Sonra 1983’de ayrıldık. Bi arka tarafa geçtik. Bu aile içinde dedemiz başladı bu mesleğe. Sonra amcam devam etti. Amcam ile birlikte ben yıllarca çalıştım. Bu şekilde yıllardır devam ettik. İlişkilerimiz çok sıcaktı. Herkesin düğününe cenazesine gittik. Hiç ayrım yapmadım kim olursa olsun hepsine gitmeye çalıştım. Elimin yetiştiği kadar herkese gittim. Kimseye kırgınlığım küskünlüğüm yok. Kimseyle küsmeyi de sevmem. Biri bana küsse bile ben gider ona sarılırım küs kalmam. Herkesi severim çünkü” şeklinde konuştu.
“ŞİMDİKİ DOSTLUKLAR MENFAATE BAĞLI”
Eskiden dostluklar daha içten ve daha samimiydi diyen Beydoğan, şunları söyledi; “Şimdiki dostluklar ise menfaate bağlı. Paran kadar dostsun. Eski dostluklar daha bir başkaydı. Herkes birbirlerinin işini görürdü. Herkes yardımcı olurdu ama şimdi öyle değil. Şimdi de dostluklar var ama eskisi gibi çok değil. Menfaate bağlı dostluklar var. Eskiden daha samimi ve içtendi” ifadelerini kullandı.
“HERKES BENİMLE BİRLİKTE GÖZYAŞI DÖKTÜ”
Beydoğan; “Şimdiye kadar bize bu süre içinde yardımlarını esirgemeyen, güzelliklerini esirgemeyen dost, akraba herkese teşekkür ederim. Ben Kırşehir’e de minnettarım bir evlat kaybettim, herkes geldi benimle birlikte gözyaşı döktü onlara minnettarım” dedi.
HABER: ASLIHAN BUYRUK