Damdan Düşenin Halinden Kim Anlar?
Gençlerimiz Uyarıcı Madde Batağında!
Son yıllarda Türkiye’de aile yapısında gözle görülür bir bozulma yaşanıyor. Şüphesiz dağılan ailelerde en büyük problemi çocuklar çekiyor. Küçük yaşta anne ve babasının ayrıldığını gören çocukların büyük kısmı aile korumasından u ukalarak arkadaş kurbanı olup savunmasız kalarak çeşitli uyarıcı maddele ile suça yönelim gösteriyor.
Kırşehir’de 40 Arena Gazetesi ekibi olarak herhangi bir nedenle dağılan ailelerin çocuklarının nasıl yaşam sürdürdüğüne yönelik araştırma yaptık.
Ortak paydada buluştuğumuz herkes psikolojik ve çevresel etkenlerle yön değiştiren gençlerin sonradan kazandığı alışkanlıktan kurtulabilmesi için sihirli bir değnek bekliyor. Madde bağımlılığına sürüklenen genç ve çocukların kazandığı alışkanlıklardan kurtulabilmesi için muhataplarla birebir görüşerek verilen desteği ortaya çıkardık.
Ciddiye alınmayan her alışkanlık kazanım olarak geri dönüş yapıyor. Çocuklarımızın içerisine bir nedenle düştüğü bu alışkanlıklardan kurtulabilmesi için kurulan “Yaşamayı Seviyorum Danışma Merkezi’nde”, bir yılda 250 kişinin tedavi edilmesini sağlandı.
Muhabir / Didem Ceylan: Kırşehir Eski Valisi Necati Şentürk’ün 19 Ekim 2016 tarihinde Kırşehir kamuoyuna tanıttığı ve uzun süre çalışmasını yürüttüğü “Yaşamayı Seviyorum Danışma Merkezi” nin Vali Şentürk’ün emekliliğinin ardından şu anki durumu nedir?
Vali İbrahim Akın; Ben, Kırşehir Valiliği’ndeki görevime 22 Mayıs 2018 tarihinde başladım. Benden önceki Valimiz Sayın Necati Şentürk döneminde adı geçen proje başlatılmıştır. Projeden kısaca bahsetmem gerekirse; Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 2016 yılında Ahiler Kalkınma Ajansı’na sunulan “Yaşamayı Seviyorum Danışma Merkezi” projesi kabul edilmiş ve bu kapsamda ilimizde suça sürüklenen çocuklar ve madde bağımlısı gençlere yönelik faaliyetler (dini eğitimler, sohbet programları, kurslar vs. ) gerçekleştirilmiştir. Ayrıca gerçekleştirilen kültürel ve sportif etkinliklerle gençlerimizin kötü alışkanlıklardan kurtulması, moral ve motivasyonlarının yükselmesi ve topluma tekrar kazandırılmaları noktasında önemli çalışmalar yapılmıştır. Merkezimizden yaklaşık 250 kişi faydalanmıştır. Ancak ben göreve başlamadan önce merkezin bulunduğu eski hastane binası yıkıldığından söz konusu merkezin faaliyetleri durdurulmuştur.
D.C.: Madde bağımlılarına yönelik sizin başlatmak istediğiniz ne gibi çalışmalar var?
Kırşehir’de Valiliğimiz başkanlığında Bağımlılık İle Mücadele İl Koordinasyon Kurulu çerçevesinde ilimizde bir müdahale ekibi oluşturulması kararı alınmıştır. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Müftülüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü personellerinden oluşacak olan ekip için gerekli işlemler başlatılmıştır. Bu ekip ile Valiliğimize bildirilen madde bağımlısı bireylere ve ailelerine hane ziyaretleri çerçevesinde, hızlı ve etkili bir şekilde gerekli rehberlik hizmeti verilerek, madde bağımlısı gençlerin ilgili sağlık kuruluşlarında tedavi almaları sağlanacaktır. Ayrıca sona eren Yaşamayı Seviyorum Projesi’nin devamı niteliğinde olan ve madde bağımlılığından kurtulan bireylerin gün içerisinde sportif, sanatsal ve kültürel etkinliklere katılımı için faaliyet gösterecek olan bir merkezin yapımı için gerekli çalışmalara başlanılmıştır. Bu kapsamda yer tahsisi yapılmış, imar mevzuatı ile ilgili gerekli işlemler yürütülmüştür. Temin edilen ödeneklerle merkezin yapımı işlemlerine en kısa sürede başlanılması hedeflenmektedir.
D.C.: Madde Bağımlılarına yönelik Kırşehir’de şu an yürütülen ne gibi çalışmalar mevcuttur?
İlimizde Cumhurbaşkanlığı 1100 Günlük Eylem Planı çerçevesinde 15 yaş üstü genç ve yetişkin yaş gruplarına özel olarak hazırlanmış modüllere uygun olarak; Türkiye Bağımlılıkta Mücadele Eğitimi-Aile Eğitim Programı kapsamında ebeveynlere “Madde Kullanım Riski ve Madde Bağımlılığından Korunma” konulu eğitim verilmektedir. Bu kapsamda ayrıca 2018 yılında ilimiz İl/İlçe Kredi Yurtlar Kurumlarında kalan öğrenci ve personele, İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli er ve erbaşlara, Ahi Evran Üniversitesi öğrencilerine, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde görevli personellerimize, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda eğitim-öğretim gören öğrencilerimize, veli ve öğretmenlere eğitimler verilmiştir. Eğitimlerde toplam 825 kişiye ulaşılmıştır.
D.C.: Kırşehir’de bozulmuş aile yapılarından kaynaklanan çocukların madde bağımlılığına yönelimi ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Bozulmuş aile yapılarından kaynaklanan sorunlar sebebiyle çocukların madde bağımlılığına yöneldiği görülmektedir ancak bağımlılığın nedenini mutlak surette buna bağlamak doğru değildir. Çocuklardaki madde bağımlılığına yönelme sebepleri tek bir etkenden oluşabileceği gibi birçok etkenden de oluşabilir. Konuyla ilgili yapılan araştırmalara bakıldığında genel olarak ;
Güçlü aile bağlarının olduğu,
Ebeveynlerin çocuklarıyla keyifli ve yeterli zaman geçirdiği,
Anne ve babaların çocuklarının ve en çok vakit geçirdiği arkadaşlarının neler yaptıklarından haberdar olduğu,
Aile içi kuralların açık olduğu ve herkesin bunlara uyduğu,
Çocukların okul başarısının yüksek olduğu, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle becerilerini geliştirme fırsatı bulduğu,
Madde kullanımı konusunda çocuğun doğru bilgilendirildiği durumlarda bu tür eğilimlerin azaldığı görülmektedir.
D.C.: Bireysel mücadelenin yanı sıra toplumsal mücadele için STK’lar ve basın mensuplarının bu konuda nasıl bir öncülüğü olabilir?
Madde bağımlılığı sadece kullananı değil aile yapısını ve çevreyi de etkileyen, hukuki, ekonomik ve toplumsal yönü olan ve bu sebeple de topyekûn mücadeleyi gerektiren bir konudur. Madde bağımlılığının önlenmesinde başta eğitim, sağlık ve güvenlik teşkilatlarımız olmak üzere kamu kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, basınımızın ve halkımızın rolü ve desteği bizler için büyük önem taşımaktadır.
Sivil toplum kuruluşlarımız, toplumda önem arz eden konuların kamu gündemine taşınmasında ve bizlere ilettikleri farklı görüşlerle kamu hizmetlerinin etkinliğinin arttırılmasında büyük görev üstlenmektedir. Nitekim günümüzde büyük bir sorun teşkil eden ve başta ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı tehdit eden madde bağımlılığı ile mücadele konusunda STK’larımızın bizlere iletecekleri fikirler ve bu alanda gösterecekleri faaliyetler çok kıymetlidir.
Yine halkımızın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesinde önemli rol üstlenen basınımızın uyuşturucu maddelerin zararları ve madde bağımlığının önlenmesi konularında yapacakları yayınlar ile konuyla ilgili yapılacak olan projelerin daha geniş kitlelere tanıtılmasında bizlere yardımcı olmaktadırlar. Bu yüzden her iki kurumun varlığı, bizlerle yardımlaşma ve dayanışma içinde olması çok önemlidir.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Kırşehir İl Müdürü Ramazan Baykara ile yapılan görüşmede; kurum olarak yaşlı, engelli, çocuk, şiddet mağduru bireyler, şehit, gazi ve benzeri toplumun büyük bir kısmını kapsayan dezavantajlı kesimi ile çalıştıklarını, onların ihtiyaç, sorun ve talepleri ile ilgili çözüm üretmeye başladıklarını ifade etti.
ANALAR AĞLAMASIN, YUVALAR DAĞILMASIN..!
Kırşehir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Baykara, kurumsal amaçlarının dezavantajlı kitlelere en etkin, verimli ve kaliteli hizmet sunmak olduğunu, bu süreci Kırşehir’de Valiliğin destekleri ile daha iyi bir seviyeye getirmeye gayret ettiklerini anlattı.
İl Müdürü Baykara; ‘Bilindiği üzere gelişmekte olan bir ülkeyiz. Bu süreçte bazı sosyal sorunları yaşamamız doğal olarak kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu sosyal sorunların çözümü noktasında son 15 yıl içerisinde ciddi ve olumlu bir mesafe kaydedilmiştir. Bunu ilimizde hizmete açılan kuruluşların artışından da görebiliriz. Temennimiz kuruluş sayısının artmaması yönündedir. Ancak gelişmekte olan ülke olmamızdan kaynaklı sorunlarımıza kaliteli çözüm üretmek adına da olumlu bir gelişme olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir. ’ dedi.
İl Müdürü Baykara, tüm hizmetlerin yanı sıra çocuk alanında da ciddi çalışmalar olduğunu bu bağlamda 4 adet yatılı kuruluşun hizmet vermekte olduğunu belirtti. Kurum olarak çocukların en doğal hakları olan aile ortamında yetişmeleri gerektiğine inandıklarını bunun için ailenin dağılmamasına yönelik koruyucu önleyici hizmetlere ağırlık verdiklerini, buna rağmen kaçınılmaz olarak kurum bakımında kalması gereken çocuklara da aile ortamını aratmayacak şekilde hizmet sunmaya çalıştıklarının altını çizdi.
Yakın zamanda yürürlüğe giren Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP), çerçevesinde sosyal yardım ve sosyal hizmetlere ihtiyaç duyan aile ve bireylerin objektif kriterlere göre tespiti, bilgilendirilmesi, sosyal yardım ve hizmetlerden yararlandırılması ve bu suretle yaşam koşullarının iyileştirilmesi, refah seviyelerinin yükseltilmesini ve kendilerine rehberlik edilmesini öngören program çerçevesinde saha araştırması yapmak üzere görev yapan personelimiz ev ziyaretleri yaparak sorunun yerinde tespiti ve uygun hizmet modeline yönlendirmeyi yapmaktadırlar.
Kurum bakımı, koruyucu aile ve evlat edinme hizmetlerine ilişkin olarak çocuğun üstün yararı doğrultusunda hizmet modeli belirlemeye çalıştıklarını söyleyen İl Müdürü Baykara, “Çocuk evlerinin artması iyi bir durum değil. Yuvaların dağılmamasından yanayız. Yuvalar dağılmasın ki çocuklar, ailelerinin yanında kalsın! Yuvalar parçalanmasın, çocuklar ağlamasın!” diye konuştu.
ÖTEKİ ELİNİ SEN TUT
Bilindiği üzere toplumun temel yapı taşını aileler oluşturmaktadır. Sağlam toplu sağlam ailelerden oluşur ilkesinden hareketle aile yapısının önemi ortaya çıkmaktadır. Sağlam aile için gerekli olan birlik, beraberlik, sevgi ve saygı dokularının güçlendirilmesi ve bunların milli manevi değerler ile donatılması gerektiği gerçeğini göz ardı edemeyiz.” diyen Baykara, kurum bakımındaki çocuklara yönelik alternatif hizmet modellerinden koruyucu ailelik için toplumun desteğini beklediklerini, toplumun duyarlı davranarak bu çocuklarımıza sahip çıkmaları gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda “Öteki Elini Sen Tut” ve benzeri sloganlarla toplumu bilgilendirerek olumlu sonuçlar elde edildiğini anlattı.
Her yaştan çocuk için kurumumuza müracaat eden aileler, eğer koruyucu aile olmak istiyorlarsa yaşantısının düzenliliğine bakıyoruz. Ev geliri uygunluğu varsa çeşitli zamanlarda kendileri ile görüşüp, ailenin isteğine göre çocuk eşleştirmesi yapıyoruz. Deneme süresi içinde aile ile çocuk uyumu sağlanmazsa çocuğu geri alabiliyoruz. Ancak bu konuda aileler çok titiz davrandığı için pek bir sorun yaşamadık. Yeni doğan çocuklarda ise önceliğimiz, onu evlat edinecek bir aileye yönlendirmek oluyor.
EVLATLIK ÇOCUKLAR..!
Kırşehir’de evlat edinmek için sırada bekleyen aileler olduğuna ancak aile rızası olmadan evlatlık çocuk veremediklerine dikkat çeken Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Kırşehir İl Müdürü Ramazan Baykara, “Çocuğunu evlatlık vermeye razı olan bir aile daha sonrasında çocuğu göremiyor. Çocuk evlat verilen yeni ailesinin nüfusuna kaydolduğu için o ailenin evladı olarak yaşamını sürdürüyor. Koruyucu ailelerde çocuk, kan bağı olan gerçek ailesi ile ayda bir kez, kurumumuzun gözetiminde ve uygun bir ortamda görüştürülüyor. Yaşı 18 olana dek, ailede koruma altında bulunan çocuğa, sonrasında devlet istihdam sağlasa da çocuğun aile ile olan bağı kopmuyor. Koruyucu aile neredeyse gerçek anne ve babası kadar çocuğa yakın olabiliyor. Bazen bir koruyucu aileye iki ya da üç kardeşin bakımını da verebiliyoruz.”
ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ OLARAK SONUNA KADAR YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Muhabir / Didem Ceylan: Kırşehir’de sizin kayıtlarınıza geçen madde bağımlılığının şuan ki durumu nedir?
İl Sağlık Müdürü Suat Türkoğlu; Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ayaktan tedavi hizmeti kapsamında 149 kişiye tedavi hizmeti sunulmuştur. Bunun dışında Valiliğin Açık Kapı Projesine bağımlılık nedeniyle başvuran 6 vatandaşımıza ulaşılarak tedavi konusunda bilgilendirme ve gerekli yönlendirmeler yapılmıştır.
C: Madde bağımlılığına yönelme sebepleri ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Suat Türkoğlu; Çocuğu madde kullanımına iten sebepler maalesef çok çeşitlidir. Aile yapısının bozuk olması da bu sebeplerden biridir ve oldukça önemlidir. Aile içi iletişimin bozuk olduğu, ebeveynlerin çocuklara yeterli zaman ayırmadığı, eşler arası anlaşmazlıkların olduğu evlerde çocuklar sorunlarının çözümünü madde kullanımı olarak görmektedir. Anne baba her konuda olduğu gibi bağımlılık konusunda da çocuğa iyi örnek, iyi bir rol model olmalıdır. Kendisi sigara, alkol, madde kullanan bir anne babanın çocuğu bağımlılığın zararlarını yeteri kadar algılayamaz. Aile çocuğun arkadaşlarını ve onların ebeveynlerini iyi tanımalı, onun okul içinde ki davranışları konusunda sık sık öğretmenleriyle görüşmeli, boş zamanlarını nasıl geçirdiğini bilmelidir.
D.C: İl Sağlık Müdürlüğü olarak bu konuda ne gibi çalışmalarınız var ve hangi kurumlar size destek veriyor?
Suat Türkoğlu; İl sağlık müdürlüğümüz bünyesinde bağımlılık ayaktan tedavisi psikiyatri poliklinikleri ve psikologlarımız tarafından işbirliğiyle yürütülmektedir.
Kişilerin bağımlı olmadan önceki aşamada tanınması için aile hekimlikleri başta olmak üzere birinci basamaktan üçüncü basamağa kadar tüm sağlık personellerimize bağımlılıkla mücadele eğitimleri verilmeye başlanmış ve halen devam etmektedir.
Her ay vali yardımcısı başkanlığında 30 yakın kurum temsilcileri ile bağımlılık konusunda toplantılar yapılarak iletişim ve iş birliğinin güçlendirilmesi için çalışmalar yürütülmektedir. Bu toplantılarda kurulan aile, çalışma sosyal politikalar, sağlık müdürlüğü ve müftülükten oluşan bir ekip bağımlı gençlerimiz ve ailelerine ev ziyaretleri düzenleyerek sosyal ve psikolojik destek verilecektir.
Üniversite ile işbirliği yapılarak ailelere gençlerimizi nasıl koruyacağımız konusunda eğitimler verilmesi planlanmıştır. Sağlıklı hayat merkezimizde psikolog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci personelimiz halka madde bağımlılığı ve diğer konularda danışmalık hizmeti vermeye başlamıştır.
Yine yerel medya ve kaynaklar kullanılarak alo 191 hattının ilimizde ki bilinirliğini ve kullanımını arttırmak hedeflerimiz arasındadır.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüzün yapacağı gençlik merkezinde bağımlıların rehabilitasyonuna yönelik çalışmaların planlanması için işbirliği gerçekleştirilecektir.
Bunun dışında diğer kurumlardan bize iletilen tüm eğitim isteklerinde de elimizden geleni yapmaktayız. Son olarak medyanın kamuoyu üstündeki etkisi nedeniyle, bu mücadelede yanımızda olması mücadelemizin bilinirliğini arttıracaktır.
TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU (TÜİK), 2013-2017 YILLARI ARASI İSTATİSTİKİ BÖLGE SINIFLANDIRMALARINA GÖRE, EVLENME VE BOŞANMA İSTATİSTİKLERİ;
TÜİK verilerinden derlediğimiz bilgilere göre, 2013 yılında bin 841 çift hayatını birleştirirken, aynı dönemde 341 çift ayrılma kararı aldı. TÜİK verilerine göre, Kırşehir’de 2014 yılında bin 876 evlenme ve 375 boşanma; 2015 yılında bin 839 evlenme ve 442 boşanma, 2016 yılında bin 747 evlenme ve 378 boşanma ve 2017 yılında da bin 736 evlenme ve 307 boşanma işlemi gerçekleştirildi.
Evlenen çiftlerin sayısı 2016 yılında 594 bin 493 iken 2017 yılında yüzde 4,2 azalarak 569 bin 459 oldu. Kaba evlenme hızı binde 7,09 olarak gerçekleşti. Boşanan çiftlerin sayısı 2016 yılında 126 bin 164 iken 2017 yılında yüzde 1,8 artarak 128 bin 411 oldu. Kaba boşanma hızı binde 1,6 olarak kayıtlarda yer aldı.
BIRAKMAK İMKANSIZ DEĞİL ZAMAN İSTER..!
Bağımlılık, kişinin zarar görmesine rağmen madde kullanımına devam etmesi, kullandığı maddeyi uzun süre bırakamaması, sürekli madde arayışı içinde olması, kullandığı maddeyi giderek arttırması ile karakterize edilen bir tablodur.
UYUŞTURUCUYA HAYIR..!
Bağımlılık karar verme süreçlerine bağlı bir durumdur. Bireyin yaşamındaki ilişkiler, yaşam düzenlemeleri, sağlığına ilişkin kararları ve seçimleriyle ilgilidir. Seçimler ve yaşam biçimi ise bireyin ailesinden başlayarak zamanla içinde bulunduğu çevrelerden etkilenme yaşantılarına dayanmaktadır. Madde kullanımının sağlık, suç, yargı, sosyal refah, eğitim, güvenlik, ulaşım, ülke içinde ve ülkeler arası ticaret için bir dizi doğurguları vardır. Bu tür maddelerin kullanımı sadece gençlerin bireysel yaşamını olumsuz etkilemekle kalmaz, toplumu da etkiler. Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı, tecavüzlerin %33’ü alkol kullanımı ile ilgilidir. Madde kullanımının fizyolojik etkileri algılamada, gerçeklik değerlendirmede sorun yaratmaktadır. Çünkü merkezi sinir sistemini ve diğer organları etkiler.
MADDE KULLANARAK BEYNİNİZİ MADDENİN ESİRİ ETMEYİN
Beyin işlevlerini ve tüm bedensel yapıları etkileyerek, zamanla organ sistemlerinde kalıcı değişikliklere yol açan, ruhsal ve davranışsal sorunlar oluşturan, yaşam için gerekli olmayan doğal ya da yapay sahte iyi oluş hali ortaya çıkaran maddelerdir.
AMATEM’e göre, yasal olan veya olmayan, uyarıcı-uyuşturucu niteliği olan, bağımlılık yapan maddelerin tümüne “uyuşturucu madde” denilmektedir. “Madde Kullanımı/Bağımlılığı” denildiğinde uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle birlikte tütün ve alkol ürünleri de kapsanmaktadır. Tütün ürünleri ve alkolün ortalama düzeyde kullanımı bile ciddi kişisel ve sosyal sonuçlara yol açabilir.
EN İYİ KORUNMA YOLU HİÇ BAŞLAMAMAKTIR…
Önleme çalışmalarında bireyi madde kullanımına başlamadan bilinçlendirmek öncelikli hedeftir. Birincil önleme çalışmaları olarak tanımlanan bu yaklaşımda eğitim yolu ile madde kullanımının engellenmesine çalışılmaktadır.
KURTULMAK MÜMKÜNDÜR !
Madde kullanımı ve bağımlılığı bir sağlık sorunu olmakla birlikte tedavisi mümkün bir hastalıktır. Kişi ilgili hastanede tedavisini olup sağlıklı bir birey olarak kendi yaşam alanına geri dönebilir. Bunun için mutlaka tıbbi yardım ve uzman desteği gerekmektedir. Tedavi tamamlandıktan sonraki süreç oldukça hassastır. Kişi kendisini madde kullanımına iten ortamlardan, arkadaş çevresinden uzaklaşmalı, yaşamında anlamlı-önemli olan kişiler, etkinlikler ve yaşantılarla iç içe olmalıdır. Aksi takdirde tekrar madde kullanım ihtimali oldukça yüksektir.
DOĞRU SEÇİM HER ZAMAN DOĞRU KARARLAR ALDIRIR
Madde bağımlılığına yönelme hususunda birçok sebep arasında yer alan Aile yapısı bozukluğu çocuğu dışarıda yanlış arkadaşlık ilişkileri kurmaya ve kendini boşlukta hisseden çocuğun madde bağımlılığında savunmasız olarak kendisine arkadaş ortamında yapılan ilk teklife “Bir kereden bir şey olmaz” düşüncesiyle başlıyor.
Muhabirimizin ulaştığı ve uyarıcı madde kullanmayı bırakan ismini ise güvenlik gerekçesi ile saklı tuttuğumuz eski bağımlının anlattıkları dağılan ailelerin ve arkadaş seçiminin ne denli önemli olduğunun hayati boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Eski bir bağımlının anlatımları bizleri yaptığımız araştırmanın doğruluğunu gösterir nitelikte olduğunu ortaya çıkardı.
Unutmayın, eroin bağımlılığının ilk adımı arkadaş kıyağı ile atılır. Eğer arkadaşınız, gerçekten de arkadaş değil de bir “ayakçı” ise, birkaç hafta sonu devam eden bu durum tam bağımlılığa sebep verir.
Bu aşamada bir gün ziyaretinize gelen madde bağımlısı arkadaşımız, kıyağını yaptıktan sonra giderken, nasılsa yanındaki yüklüce miktarda eroini almayı unutuverir. Bir eroinmanın malını asla unutmayacağını bilmediğiniz için kuşkulanmazsınız. Birkaç gün gelip almasını beklersiniz. Gelmez. Bir gün, “yahu şundan bir kere çeksek ne olur sanki?” dersiniz.
Sonra bunun gerisi gelir. Mal bittiğinde bombalanmışınız demektir. Artık bir eroin bağımlısı olarak, her yerde size bu akışı sağlayan yanlış arkadaşınızı arar ve kolaylıkla bulursunuz. Özellikle genç yaştaki insanlar arasında, guruptan bir ya da birkaç kişinin uyuşturucu kullanması diğerlerinin de en azından bir kez denemesi için yeterli bir neden.
O zamanlar gençler, birbirlerine sigara ikram eder gibi ya da hastalığını iyileştirmek amacıyla ilaç verir gibi uyuşturucu sağlayabiliyorlardı. Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler. Kullanmaya itiraz eden arkadaşlarını dışlıyor ya da “arabesk” türü tanımlamalarla kendilerince aşağılama yolu seçiyorlar.
DÜNYA KALİTE FEDERASYONU (DÜKAF) BAŞKANI SAVAŞ KARABALİ MADDE BAĞIMLILIĞINDA STRATEJİK PLANLAR YAPIYORUZ
Dünya Kalite Federasyonu (DÜKAF) Başkanı Savaş Karabali; “Biz 2013 yılında Dünya Kalite Derneği olarak kuruluşumuzu yaptık. Derneğimizin ilk yılında gelecekteki beş yılın ve on yılın stratejik planlarını yaptık. Üniversitelerde çalışmaya başladık, hem öğrencilere hem de idari akademik personellere kamu yararını gözeterek, tamamen ücretsiz kalite ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye başladık. Tabi 5-10 yıllık stratejik planlar yaptık ama biz 5 yılı doldurmadan kabuğumuza sığmaz olduk. Planlarımızın dışına çıktık kurumsal anlamda daha da büyümemiz gerekiyordu. Beş önemli dernekle birleşip Dünya Kalite Federasyonu’nu kurduk. Şuanda 8 dernekle aynı çalışmalara devam ediyoruz. Yeni bir özel ekip oluşturarak üniversiteler haricinde kamu kurumları ve özel kurumlara da kalite ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye devam ediyoruz. Biz aynı zamanda Federasyon olarak Birleşmiş Milletlerin resmi bir üyesiyiz. Birleşmiş Milletlerin Türkiye’deki toplantılarına katılıyoruz, Yurtdışı toplantılarına dahil oluyoruz. Vermiş olduğumuz bütün eğitim belgeleri Birleşmiş Milletler üyesi bütün ülkelerde kabul görüyor…”
D.C.: BAĞIMLILIKTAN KURTARICI NASIL PROJELER HAZIRLIYORSUNUZ?
Karabali; “Tabi anlatayım, projelerimiz: Madde bağımlılığı ve uyuşturucu ile Milli Mücadele Projesi” projenin adı Tek Sefer Ölüme Yeter. Proje Kırşehir dahil 81 ilde yürütülecek, projenin 1. Ayağında Valilikler, Belediye Başkanlıkları ve Üniversite Rektörlükleri her ilde Valilik, Belediye Başkanlıkları ve Üniversite Rektörlükleri ile yapacağımız protokoller kapsamında çalışmalara başlayacağız. “
DEVLET, EĞİTİM KURUMLARI VE STK’LAR OLARAK UYUM İÇERİSİNDE ÇALIŞACAĞIZ
Biz bir ilde etkinlik yapmadan 15 gün önce reklam panolarında, makro vizyonlar da ve afişlerimiz ayarlanıp asılacak. Üniversite Rektörlükleri kendi iç reklam ve kapalı devre yayınlarında etkinliğin tanıtımını yapacaklar ve bize üniversite içerisinde afiş asma ve broşür dağıtma izni verecek. Valilikler de ilde bulunan bütün kamu kurumlarına etkinlikle ilgili bilgilendirme yapacak, özellikle Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bütün okullara bildirip öğrencilerin katılımını sağlamayı amaçladıklarını belirtti.
D.C.: BAĞIMLILIKTAN KURTARICI ETKİNLİKLER KİMLER ARACILIĞI İLE YAPILIYOR?
“Damdan düşenler verecek. Nasreddin Hoca’nın bir sözü vardır; “Bana damdan düşeni getirin benim halimden O anlar! ” demiş…
“Gelip bir psikoloğun veya bir narkotikçinin orada madde bağımlılığının zararlarını anlatması başka şey, bu bataklığa batmış bir gencimizin durumunu anlatması başka. Bu bataklığa nasıl düştü, hangi aşmalardan geçti, hangi sıkıntıları çekti, neler yaşadı, bu ağır ve kötü durumdan kurulmak için ne çabalar gösterdi bunları anlatması farklı şey. Veya çocukları bu bataklığa düşmüş ailelerin bunları anlatması başka şey. O yüzden bizim seminerlerimizde Damdan düşenler yer alacak.”
D.C.: BAĞIMLILAR EĞİTİM BURSLARI İLE BİLİNÇ KAZANIYOR MU?
Başkan Karabali; Elbette bu proje kapsamında, Kırşehir’in de aralarında bulunduğu 81 ilde bulunan üniversitelerin nüfusuna bağlı olarak, rakamlar değişmek kaydıyla toplamda 1000 öğrencimize aylık 300 Türk Lirası olmak kaydı ile eğitim bursu vereceğiz.
D.C.: SİZE BU GÜZEL RÖPORTAJ İÇİN ŞAHSIM VE 40 ARENA GAZETEMİZ ADINA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Araştırma haberiniz için bize vakit ayırdığınız için biz size teşekkür ederiz. Size ve ekibinize başarılar diliyorum.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu gereği ve 2014-2017 yılı “Madde Bağımlılığı Kapsamında Risk Altındaki Çocuklar ve Ailelerinin Bilinçlendirilmesi Eylem Planı” ile Sağlık Bakanlığı 2013-2017 Stratejik Planı kapsamında da 1.2 Tütün ile mücadeleyi sürdürmek, tütün maruziyeti ve bağımlılık yapıcı madde kullanımını azaltmak öncelikli hedefler olarak belirlenmiş ve Sağlığı geliştirme programları aracılığıyla tütün ve bağımlılık yapan madde kullanımını engelleme stratejisi öncelikli olarak benimsendi.
İlimizdeki Madde bağımlılığı ile ilgili farkındalık çalışmaları kapsamında; Toplumun farklı kesimlerine (gençlere, ailelere, hizmet sağlayıcılara, eğitimcilere vb.) yönelik yazılı, görsel ve işitsel materyal, eğitim modülleri ve programlar hazırlanmış ve İl merkezi ile ilçeler de gerçekleştirilmesi planlanan konferanslarla il genelinde farkındalık sağlamak amaçlanıyor.
Yine gençlerimize yönelik sosyal aktiviteler, kültürel ve sportif eğitimler organize edilmiş ve bu bağlamda; Madde bağımlısı bireylerin düzenli olarak katıldıkları faaliyetlerinde, istek ve yetenekleri doğrultusunda spor faaliyetlerine yönlendirilmesi sağlanması, gençlerin farklı kültürleri ve yöresel motifleri görmelerine imkân vermek amacıyla ülkemizin birçok şehrine kültür gezileri düzenlendi. Son olarak ta Madde bağımlısı gençlerimize yönelik belirlenen uygun zamanlarda sanatsal etkinlikler (ebru çalışması, bağlama, ney vb.) eğitimler ile gençlerin farklı alanlara yönlenmeleri sağlandı.
Aile Yapısı Bozulmuş Çocukların madde bağımlılığına yönelmesi hususunda “MADDE BAĞIMLILIĞINA HAYIR” sloganı ile desteklerinizi kamuoyu ve araştırmacı habercilik adına belirterek gazetemiz 40 Arena’nın muhataplarını bularak başlattığı ve Kırşehir Valisi İbrahim Akın, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Sağlık İl Müdürlüğü, TÜİK raporları, DÜKAF Başkanı Savaş Karabali’nin izlenimlerini sizlere aktardık.
BİLMEDEN FİKİR ÜRETİLMEZ, BİLİYOR VE BİLİNÇLENİYORUZ
(Özel Haber-Araştırma: Didem CEYLAN)